türkiyede askerliğe neden olan şartlar olmasa,askerliğin kaldırılması bile düşünülebilir.
fakat günün şartlarına göre böyle bir şey mümkün değil.Ayrıca bir kişinin askere gitmemek istemesi aslında bir haktır. fakat bazı hakları,yanlış zamanlarda istemekte doğru değildir,haksızlıktır.
sizi eğitmekle görevli olan ancak kendileri eğitime muhtaç olan subay astsubay uzman çavuşlarla karşılaşacağınız yapmanız gereken zorunlu hizmet. örneklerle betimlemek
gerekirse;
*yere tükürenlere kalayı basıp cezayı yapıştıran ama kendi yere tüküren yarbay,
*kendi işini başkasına yaptırana gökten gazap yağdıran ama kendi çantasını biteviye askere taşıtan astsubay,
*erlere küfrederek hakaretlerle tuvalet eğitimi veren ama kendi sifonu çekmesini bilmeyen uzman çavuşlar.
"bu keraneyi ben kurdum siz orospuluk yapmaya geldiniz" diyen rütbeli elemanları görebileceğiniz ve akabinde kavga edebileceğiniz bir garip "vatani" görevdir.
biz askerlik yapamaya geldik sanıyorduk komutanım ama orospuluk yapacakmışız demek. vay beee...
331. kd olarak yaptığım ve martta sözleşmeli subay adayı olarak menteş adasında yeniden yapmaya başlayacağım olay. askere iki kez gidilir mi eve gidilirmiş.
sadece edindiğim gözlemler ve düşüncelerimin doğrultusunda yazıyorum bunları.
Askerlik vatan borcu falan değil arkadaşım.zaten devletin halkına karşı yapmak zorunda olduğu hizmeti ben niye ödüllendireyim? Bu devlet bana ne katmış ki , ben en güzel dönemimi boş geçireyim. Hükümetin nedense bir türlü çözüm bulamadığı terörizm belasına niye bile bile kurban gideyim? Bu gençler hayatlarını şekillendirmeye başladıkları dönemde niye kendilerini harap etsinler? Niye sanki kendi seçimleriymiş gibi gittikleri askerlikte kendilerinden sadece rütbece büyük insanların işlerine baksınlar? Çoğu insan askerliğin ülkenin , asayiş açısından güvencesi olduğunu söylerler. Şu an askerlik var da çok mu huzurluyuz? Ben 20 senemi okulda geçirip , kendimi geliştirip , topluma ve vatana hizmet etmeye yönelmişken bi de kalkıp sözde borcumu mu ödeyeyim? Bu ülkenin beyin takımının körelmesindeki ilk adım askerliktir. Bu işi sadece mesleği bu olanlar yapsın. Emin olun biraz daha kalkınmayla yükselen bir millet olabiliriz.
askerlik ancak sivilde ve genel olarak hayatında başarılı ve mantıklı adımlar atamamış, kabul görmemiş, isyan ve şiddetini bastırmış ya da bir şekilde kendini önemli hissetmemiş erkekler için cazip olabilir. ben ne pahasına olursa olsun eli silah değil kalem tutan bir adama güvenirim. aynı şekilde benim kadınım en azından elinde bir kitapla oturur kanepemizde. insanlar sadece kan dökerek değil düşünerek ve araştırarak da kendilerini ve o çok sevdikleri topraklarını kanıtlayabilirler. hepimizin savaşı değil sevgiyi ön plana çıkaran bir geleceğe ihtiyacı var. artık direkt olarak gözlerimizin içine bakarak konuşmak ve bencilliklerimiz, sömürge ve para hırsımız ve acınası insanlık tarihimiz ile yüzleşmeliyiz. insan olma bilinci farkındalıklarda yatar ve aptalı oynamakta bizden iyisi yok öyle değil mi? kahretsin ki aynen "öyle" ...
siz, asla bir şey üretemediniz yok etmek için üretmekten başka. dünyamla oynarsınız küçük oyuncağınızmış gibi! elime bir silah verirsiniz ve gözlerimden saklanırsınız. ve kaçar gidersiniz uzaklara uçuşurken mermiler. siz tetikleri çekersiniz başkaları ateş etsin diye. sonra arkanıza yaslanıp seyredersiniz. ölü sayısı artarken konağınızda saklanırsınız. genç insanların kanları bedenlerinden akarken ve çamura karışırken bob dylan.
artık askerlik bitmiştir evdesinizdir o nasıl bir psikolojidir bilinmez sigara almak için anneye kantin nerde diye sorulur.
baba yüksek sesle oğlum diye seslenir emret komtanım diye cevap verirsiniz.
sabah gözlerinizi sizi uyandıran gülme sesleriyle açarsınız. baba, anne ve kardeşiniz kapıdan gülmektedir çünkü hazır ol şeklinde yatmaktasınızdır.
insani değerlerinizi ve belli prensiplerinizi evinizde bırakıp öyle yola çıkmanız gereken ve kendinizi belli zamanlarda insan olarak değil de ciddi derecede koyun ya da sürü özelliğine sahip herhangi bir canlı gibi hissedebileceğiniz, mantığın baş harfi olan m'yi bile aramakla zamanınızı geçirmemeniz gereken, sakin sakin şafak sayarak ve verilen emirleri en olağan şekilde yerine getirmeniz gerekiyor gerçeğinden başka bir gerçeğin varolmadığı, ilginç, soğuk, donuk ve insanın sabrının en iyi şekilde sınandığı vatani görev dönemi.
türkiye cumhuriyet vatandaşları için 20 yaşına gelmiş erkekler çin vatani görevdir. imi nefret etse de can dır can fedadır. Verilirse imkan yine giderim.
bir arkadaşım babasının yanında çalışıyordu. liseye gitmedi. şimdi askerde 15 ay askerlik yapıyor.
nöbet tutarken uyuya kalmış ve yakalanmış. neticede 600 tl civarı para cezasına çarptırılmış, babasına söyleyemiyor. birisi kredi çekecek ve ona bu parayı verecek. oda daha sonra geri ödeyecek.
şimdi düşünüyorum. 20 yaşında birisini askere alıyorsun. siville ilgili tüm haklarından mahrum ediyorsun. 15 ay boyunca çalışamadığı için kendisine de ailesine de gelir manasında katkı sağlayamıyor. üstelik ailesinin gönderdiği para cabası ve adam 600 tl para cezası ödemekle yükümlü hale getiriliyor.
ben bu cezayı geçtim, bu arkadaşımın durumunu da geçtim. ailesinin durumu iyidir. halleder. ama fakir ve ailesine bakmakla mükellef birisini 15 ay alıkoymak hem kendisini hem de ailesini mağdur etmek hangi mantığa ve vicdana sığar.
savaş hali başka bir meseledir. bu yazdıklarım savaş halini kapsamaz.
işte sözlük üzülüyorum be sen git 15 ay askerlik yap, maddi manevi yıpran, duruma göre paşaların eşlerine çocuklarına uşaklık et hem de kalksınlar sonra sana darbe yapmaya kalkışsınlar.
vatan borcu olayıdır . şu şekilde benim dedelerim bu vatanı kurtarabilmek canlarını vermişlerdir. bende dedelerimin bana mirasını korumak ve kollamak için askerlik yaparım.
fakat dedesi türk olmayan veya kurtuluş savaşına karşı çıkanların ,askerlik yapmak istememesini de anlayışla karşılarım.
bu durumda ağlamak yerine dağa çıkmaları gerekmektedir ki onlarda erkek olduklarını kanıtlasınlar.