bugün

Hiç sevgili olamamış, belki de olmuş rolü oynamış iki kişiydik. Ben sevmiştim ama dengi dengine de sevilmemiştim. Zaten adil değildi dünyada hiç bir mevzu, bu sebeple aşkta adalet aramak aptallıktı. Az evvel bir ayrılık konuşması yapılmış, ziyadesiyle çay ve sigara içilmişti. Bir cinayet mahalli için gereken her şey tamamdı yani. Aynı odada olmamıza rağmen artık iki sene süresince "seni seviyorum" yalanını birbirine söyleyen o iki kişi değildik biz. Başımı kaldırdım, saate baktım, saat dörttü. Oysa uğurlu sayım da dörttü ama o gece her şey beklediğimden ve olması gerektiğinden daha da acı vericiydi. "Bu saatte çıkma sokağa, it kopuk çoktur şimdi" dedim. "Peki" dedi. Bir kaç dakika daha sustuk, konuşacaklarımız tükenmişti besbelli. Aklıma bu sessizliği bozacak bir çözüm yolu gelmedi ve sonra dedim ki; "Artık uyuyalım, nasılsa mutlu değiliz"
Kusura bakma ben tek yatıyorum.
işe erken başlayan bir ebeveynin hanımına Çok yorgun olduğunu ve boşver uyuyalım demesiyle birlikte cerayan eden kişi beyanı. Ne dedim la ben şimdi neyse yatın uyuyun gençler.
Önce sen kapat.
Yok ki sarılıp uyutacak biri.

Bugün kederliyim beterim bugün...
(img:#2188294)
Uyuyun bi şey demiyoruz.