ayrıldığım kız arkadaşımla olan fotoğraflarım. yarın öbürgün kız ile barışsak ne diyeceğim. özlediğimde nerden bakacağım. zaten kıza küfür ettiği için ayrıldık.
birde içinde tüm senenin ders notlarının olduğu flashdisk gibi önemsiz nesneler var. parasız zamanında bir flashbellek daha alıp ders notlarını final sınavı öncesi arayıp bulmak ve tekrar düzenlemek baya bir zaman alıyor. bir kezde nüfüs cüzdanımı yırtmış atmıştı. kaybettiğim için yenisini çıkartıp eskisini bulunca eskisini kullanıyordum. nasıl olsa var deyip fazla diye atmış. bende bu eskidi iyice diye atmıştım. işin yoksa bir daha çıkart.
yıllarca biriktirilmiş etiket koleksiyonu . biriktirme işlemi yaklıaşık 10 yıl sürmüştür fakat anne için bir anlam ifade etmeyince sonuç hüsran oluyo tabi .
karneleriniz, diplomalarınız, başarı belgeleriniz ve ona anneler gününde verdiğiniz hediyeler bi de çocukluk fotoğraflarınız hariç her şey.
(bkz: anne masanın üzerinde bi bilgisayar vardı nerde)
anneler temizlik yapmaya başlayınca gözleri dönüyor bence. her şeye potansiyel çöp gözüyle bakmaya başlıyorlar. ev çok mu kalabalık geliyor nedir? az önce bir yazıcının kullanım klavuzunu, kardeşimin odasında bulduğu mouse u atmaya kalktı, zor engelledim. *
fotoğraf makinesinden çıkardığım hafıza kartı. çok küçükmüş. birşeyden kırılmış sanmış. evi topluyormuş. eline geçmiş. atıvermiş. hayır gitti resimler. öperim annem.
çok ciddiyim ama kedinin salaklığı işte. evde işe yaramayan atılacak bir battaniye vardı, kedicikte içine girip uyumuş. annemiz battaniyeyi haliyle çöpe atınca 3 gün sonra sokakta esrar çekerken bulduk kediyi.
küçükken butün yaz yılmamış uğraşmış gelmiş geçmiş tüm tasoların serilerini tamamlayıp bir poşet içine koymuşumdur.lakin 1 ay sonra bıraktığım yerde bulamadığım tasolar annem tarafından vahşice çöpe atılmıştır.o kadar çaba boşa gitti anlayacağınız