olayın kahramanı annanemdir. olaya adı karışan nesne şu sıralar yer bezi görevi gören, zamanında almanya ligi'nde futbol oynayan dedemin o dönemki formasıdır.
kadınlarda doğum yaptıktan sonra yani anne olduktan sonra sanırım ilginç bir sonar peyda oluyor. nerede gerekli, nerede önemli şey var ise istem dışı onu bulup direk çöpe yollayor soruncada direk 'ben ellemedim' diyorlar. işin ilginç tarafı olacağını bile bile evladın önemli nesneyi ortaya bırakmaya devam etmesi.
kocaman olmuşsunuzdur kendi eviniz barkınız vardır ama anneler oraya da müdahale etmeye devam ederler efendim. haftada bir gelip kapıdan girer girmez * temizlik yapmaya başlar. önce mutfağa girer. önce tenceye tabağa sarar bunlar eskimiş atalım diye. yeni aldım falan dersem ne hikmetse kırılmaya başlar tabaklar, bardaklar kazara. yarın aynısından iki tane alacağım tehdileri üzerine çekmecelere geçer. bu eskimiş, bunun rengi kötü, bu naylon diye seçmeye başlar kıyafetleri. benim ki göstere göstere atar.
onun sorma sizin cevap verme lüksünüz yoktur.görür ve atar.istanbul film festivali biletimi,foça rock fest bilekliğimi,ben de anısı olan bilyelerimi attığı gibi.ne istiyosun ya odamdan...ana bu naparsın.biricik anneciğim.
küçükken butün yaz yılmamış uğraşmış gelmiş geçmiş tüm tasoların serilerini tamamlayıp bir poşet içine koymuşumdur.lakin 1 ay sonra bıraktığım yerde bulamadığım tasolar annem tarafından vahşice çöpe atılmıştır.o kadar çaba boşa gitti anlayacağınız
çok ciddiyim ama kedinin salaklığı işte. evde işe yaramayan atılacak bir battaniye vardı, kedicikte içine girip uyumuş. annemiz battaniyeyi haliyle çöpe atınca 3 gün sonra sokakta esrar çekerken bulduk kediyi.
fotoğraf makinesinden çıkardığım hafıza kartı. çok küçükmüş. birşeyden kırılmış sanmış. evi topluyormuş. eline geçmiş. atıvermiş. hayır gitti resimler. öperim annem.