annenin ölmesi

entry601 galeri7 ses1
    175.
  1. köksüz yaşamayı öğrenirsin.
    9 ...
  2. 176.
  3. allah kimsenin başına vermesin dediğim durumdur. kuşkusuz insanın yaşayabileceği en büyük acılardan biri. dayanılmaz bir duygu. hayatta sizi karşılıksız, çıkarsız seven koruyan her daim ardanızda olan annenizin artık yanınızda olmayışı ...
    0 ...
  4. 177.
  5. işte herşeyin gerçekten son bulduğu bitiiği noktadır.Allah onları başımızdan eksik etmesin.
    2 ...
  6. 178.
  7. yaşı küçük, yüreği büyük bir kardeşimin bana yazdıkları,

    abi bak
    cana kıymak kolay değil doğru deiosun ama
    bak ben bir akşam dışardaydım bir baktım annem balkonda aşağıya atlamaya çalışıo
    aşağıya millet doluşmuş brandalar filan
    ben koşarak çıktım yukarı kapı kilitli anahtar yok
    hemen koşa koşa babanemler gittim
    dedim annem atlıo
    neyse
    işte annemi ilkinde vazgeçirdiler
    sonra babam geldi felan
    ondan sonra gece oldu
    babamda intihar işini duyunca dükkanı felan kilitlemeden gelmiş
    gece olunca biz
    annem ben ablam koyun koyuna uyuduk
    sonra kalktığımda bi baktım komşulardayım
    herkes ağlıo
    öğrendim ki annem intihar etmiş
    yani ilkinde yapmadı bu işi
    2.sinde yaptı
    neden yaptığını hep düşünürüm
    ve özlerim...

    Herkes Annesinin kıymetini bilsin demekten başka söylenecek söz yok...
    36 ...
  8. 179.
  9. fikri bile çok uzak gelen gerçek. günün birinde ya ben önce ya o...
    3 ...
  10. 180.
  11. bedeninden o güne kadar hiç çıkmamış, çıkamayacak şiddette bir çığlığın yükselmesi, gözlerinin akarsulara, şelalelere dönüşmesi, yaşıyorken hiç ölmeyecekmiş gibi davrandığı, çoğu zaman ayrı vakit geçirdiği annesini bir daha görememenin, ona bir daha dokunamamanın, onu bir daha öpememenin ne demek olduğunu anlaması, hayattaki gerçek ve en büyük acının ne olduğunu öğrenmesi, şu anda olduğu gibi 22 yıl sonra, bu satırları yazarken bile gözlerinden yaşlar dökülmesidir.. Günaydın annem.. Seni seviyorum.. 22 yıldır dokunamasam, sadece rüyamda görsem bile..
    7 ...
  12. 181.
  13. anne ölmeden nasıl bir şey olduğu anlaşılamayacak durumdur.*
    1 ...
  14. 182.
  15. belki anneye aci yasatmak anlaminda, belki bencilce ama allahla pazarligi yapilmasi gereken konu.

    o bunu dinler mi dinlemez mi bilmem ama ben onun yerine benim canimi al once diye yapiyorum o pazarligi her gun.
    2 ...
  16. 183.
  17. 2. kere rüyada gördüğüm, uyandığımda ağladığım ve hayatımızda ne kadar büyük, önemli bi yeri olduğunu bi kere daha hatırladığım..insan yaşayamacağını düşünüyor.allah en gecinden versin
    2 ...
  18. 184.
  19. yaşı ne olursa olsun, insanın;

    başını koyacak bir kucaktan, saçlarını okşayacak şefkat dolu ellerden ve sevgiyle bakan gözlerden mahrum kalmasıdır.
    1 ...
  20. 185.
  21. sözlüğün birleştirici başlığı. yetimliğin ortası. oysa biz değilmiyiz birbirimizin annelerine küfürler eden.
    3 ...
  22. 186.
  23. 187.
  24. tarifi çok zordur, etrafındakilere anneme ne oldu? diye sorarsın kimse cevap veremez, hırçınlaşırsın cevap alamadıkça sonunda bi yakının "annen öldü" der. ılık ılık bişeyler kopar gider içinden, dünya durmuş sanırsın ,canın yanar, feryad edersin. hiç kimse hiçbişey umrumda değildir. inanıp kabullenemezsin görene kadar .evlat acısından sonra yasanan en büyük acıdır.vücud bulduğun, can olduğun ,sana bişe olunca canı yanan ,seni kollayan ve seni bu dünyada karşılıksız tek seven, en degerli varlığını kaybetmişsindir.
    5 ...
  25. 188.
  26. kopçasız sütyene dönersiniz; tutunamazsınız..
    4 ...
  27. 189.
  28. hayatın önemini, anlamını yitirmesidir..
    yurtta sınava gitmek için hazırlanır kız aynı süreçtede arkadaşlarıyla sohbet etmektedir telefonu çalar ve alır o acı haberi, yıkılır olduğu yere olamaz der daha dün konuştuk iyiydi ve daha bir çok şey söyler ama anlaşılmaz ağlamasından dolayı sonra sarılır arkadaşına dönermiyim bir daha bilmem, yaşayamam annemsiz der .. sarıldığı arkadaşı kızı yolcu ettiği an arar annesini ağlayarak ölme anne der sakın ölme lütfen ölme bilir öleceğini eninde sonunda ama çırpınır öylesine.. kız döner, okulu biter, evlenir yaşamak zorundadır çünkü ama bir şey eksiktir hep, bir hüzün vardır herşeyinde...
    arkadaşı bendim kızın, başlıktaki yazıları okurken yaşadım tekrar o günü, yine aktı gözyaşları ve aradım annemi ve yine aynı sözler; ölme anne sakın ölme benden önce...
    2 ...
  29. 190.
  30. 191.
  31. Allah ın herkese gecinden vermesini dilediğim düşünmesi bile depresyona sokan durumdur.
    2 ...
  32. 192.
  33. abimi daha çok severdi hep bilirdik
    söylerdi de inkar etmezdi..

    ''siz ikiniz bir oluyorsunuz oğlum tek, o benim ilk gözağrım'' falan... biz de çok severdik abimizi kıskanmazdıkta kardeşimle,

    askere yolladık abimi, davullarla zurnalarla, bakmayın o kadar detaylı eğlenceye adam nasıl ballıysa istanbulda oturuyoruz, istanbul'a düştü. ama annem seremoniyi sever, eğlencelerle uğurladık canımızı, biricik oğlunu...

    o zaman askerlik 18 aydı. istanbul bile olsa yanımızda değil, annem yedirmiyor yemeğini, yıkayamıyor ya kıyafetlerini, içi rahat değil. şafak sayıyoruz. abim askerden gelecek diye.*

    şafak yaklaştıkça annem daha bir heyecanla bekliyor abimin gelişini,

    kızıyorum arada anneme ''sayma şu şafağı gelecek az kaldı'' diye,

    neyse geliyor abim,

    evde bayram havası, en güzel yemekleri yapıyor annem, koskoca oğlanı yanında uyutuyor, abim gelince, annemi abime emanet etmenin verdiği iç huzurla tatile gidiyorum,

    bayramda sevdiğimiz sanatçı antalyada bir yerde çıkıyormuş, hadi gidelim diyoruz.

    neyse efendim bir kış günü öpüyorum anamın elini çıkıyorum yola antalya'ya doğru...

    hayatımın en güzel 3 günü geçiyor antalyada...

    gece uyumak için yatağa yattığımda hala aklıma geldikçe ürperdiğim bir söz geliyor aklıma ''yetim hakkı yenmez'' ne alaka lan demeyin bilmiyorum, bütün gece bu söz yüzünden uyuyamıyorum, birinin hakkını falan yemedim nerden çıktı bu söz lan diye diye sabahı sabah ettim uyuyamıyorum...

    antalyadaki son günümüz, öğle yemeğini yedik, odama çıkayım uzanayım azcık dedim. *
    otel odasında odamın telefonu çalınca korktum!

    korktum lan sözlük beni kim arar otelin telefonundan,

    telefonu açtım, yanlış diyip kapatacam telefonu,

    rhein dedi telefondaki ses,

    ana beni arıyorlar,

    evet dedim, ben elif teyzen apartmanınızın yöneticisi,

    oha noluyor lan, beni neden arıyor bu kadın, aidat falan mı ödenmedi, lan ne aidatı tatil günü, aidat için otel odası mı aranır, falan gerizekalıya bağlamışım, efendim dedim?

    rhein acil istanbula gel dedi,

    kızkardeşim aldı telefonu, ağlıyor abla gel cabuk diye, antalya- istanbul ne kadar cabuk olabilirim ki?

    noldu sero anneme mi birşey oldu?

    abim aldı telefonu, çabuk eve gel diyor, lan yan sokaktamıyım, şehir dışındayım işte!

    annemin kalbimi hastaydı, bizi içinde pamuklara sardığı yüreği hastaydı...

    neyse istanbula diye yola çıktıksada, istanbula değil de samsuna gittiğimizi fark ettim.

    annemin vasiyetiydi,

    'ölürsem samsuna gömün beni'

    18 ay boyunca yanındaydım abim yoktu askerdi, annem oğlunun gelişinin üzerinden 10 gün geçtikten sonra, oğlunun kollarında gözlerini kapamış hayata, ben en son ellerini öpüp antalyaya giderken gördüm annemi...

    mukadderat, diyoruz...

    takdirinden sual sormuyoruz.

    tanım mı?

    ölmesin sözlük, ölmesin hiç gitmesin, bitmesindir, ölürse eğer, darmadağın olursun 14 şubatlarda, sevgi gününde öldü en sevdiğim kadın...

    rahmetle anıyor, çok özlüyoruz be kadın!
    105 ...
  34. 193.
  35. düşünülmesi dahi, gözlerin yaşarmasına ve içten içe isyana sebep olandır. anneler hiç ölür mü? hayattaki tek sığınak, yıkılmaz olan tek sevgi ve sarsılmaz tek güven... sakın gitme annem.
    5 ...
  36. 194.
  37. solumda, on adım solumda kahvaltı hazırlıyor şimdi.

    bakmıyorum şu an yüzüne, var ama yok gibi de.

    babam da öyleydi. yan koltukta uzanırdı, ben televizyona bakardım.

    vardı, yok gibi.

    şimdi yalnız izliyorum, futbol yorumlarını.

    yalnız hazırlayacağım kahvaltıları da düşünerek, üzülerek.

    sen de gitme, onun gibi,

    kal da gitme, dün gibi.
    40 ...
  38. 195.
  39. allah göstermesin.bütün yakınlarımız içinde geçerlidir.
    zordur.güçtür.
    2 ...
  40. 196.
  41. 20 yasında hala bazen annemin yanında yatan biri olarak anemın olmesi dusunemıyecegim acıdır..

    degil sevgiliyi karıyı colugu cocugu ugruna harcayarım anam icin.

    karın seni yakısıklı yada komik oldugun icin sever bir seyine asık olmustur.
    arkadaslarında seni bu yuzden severler.
    salak biri olsanız yada kötü biri seni severlermi yok.

    ama ne yaparsan yap annene ne kötülük yaparsan yap yine seni sever tek karsılıksız sevgidir.

    bi gün yüzünü güldürmedim ama ugrasıyorum iste sadece ugrasıyorum....
    1 ...
  42. 197.
  43. cenneti ayakları altına alan kadın giderse hayatınızdan ne mi olur?
    hep eksik kalınır, hiçbir doğrunun hükmü yoktur. tek doğru vardır; dünyaya gelmene sebep olmuş melek artık yoktur.
    özlersin, özlersin, özlersin...

    ' Gerçi insana anne-babasına iyilik yapmayı da öğütledik; çünkü annesi onu zorluk üstüne zorlukla taşıdı sütten kesimi de iki yıl içindedir; ''Şükret diye bana ve anana babana...'' Ki banadır geliş! '
    (bkz: ( Lokman Suresi 21/14))

    --spoiler--
    "Ben büyümüşüm be anne.
    Yanından ayrılmayan kızın
    Bak artık uzaklarda
    Üstelik yalnız
    Hem de herkesin içinde anne.
    Öyle bir de tuzağa düşmüş ki,,
    Of dese olmaz yok dese hiç...
    Adını bile koyamamış
    Yardım etsene anne!
    gelsene anne."
    --spoiler--
    1 ...
  44. 198.
  45. Tam 12 yıl önce başıma gelen olay. insan başına bundan daha acı ne gelebilir diye düşünürken üç yıl sonra 1.5 yaşında ki kızımı kaybedince çok daha beterininde olduğunu anladım. tv lerde evlatlarını kaybetmiş anaların, babaların ciğerim yandı dediklerini duyarız. bunun hep insanın yaşadığı büyük acıyı anlatması için mecazi bir anlam taşıdığını düşünürdüm. ta ki kendi kızımın cenazesini, kucağıma alıncaya kadar! bunun mecazi bir anlam değil gerçek olduğunu o zaman anladım.anne ve babanın ölümü insandan çok şeyler götürür ama evladın ölümü insanı yıkar, bitirir. artık hiç bir şey sizin için eskisi gibi olmaz. *
    29 ...
  46. 199.
  47. en yakın arkadaşlarınızdan biri telefon açar ağlayarak. "abi.." der hıçkıra hıçkıra. "nooldu oğlum söylesene" dersiniz içinizdeki korku kaynaklı sıcaklık yayılırken. "annem abi... dün gece.. öldü." der. siz susarsınız. "nasıl oldu?" dersiniz zar zor. "pencereden atlamış." der. sadece "neredesin söyle, sadece beni bekle geliyorum." deyip hemen yola çıkarsınız. yolda kucağında hemen hemen yeni doğmuş olan bebeğini taşımakta olan bir anne görürsünüz. gözleriniz dolar. ya da annesiyle tartışmakta olan birini görürsünüz. farkında değildir karşısındakini her an kaybedebileceğinin. dalarsınız uzaklara kendi kendinize.. o sırada gözlerinize dolan yaşlar yanağınızdan aşağı inen yolu kolayca bulurlar. yolu bulmaları için yer çekiminin yardımına ihtiyaçları olduğu gibi, arkadaşınız da size hiç olmadığı kadar ihtiyacı vardır şu anda.
    yanına gittiğinizde hemen onu darmadağın olmuş yaşlı aile bireylerinin bulunduğu evden dışarı, yürümeye çıkarırsınız. yol boyunca konuşursunuz. daha doğrusu konuşamazsınız. her cümle ağzınızdan çıkmadan önce dudaklarınıza tutunur çıkmamak için. bir yere oturursunuz.
    "5. kattan düşmüş halini gördüm yerde. kanlar içindeydi her yeri." der ağlamaya başlayarak. "keşke görmeseydin. keşke o görüntü aklının bir köşesine hiç girmemiş olsaydı." dersiniz. "ben onu hiç bir zaman kötü hatırlamayacağım ki. aklıma bir tane bile kötü anı gelmiyor ki. bizi çok çok iyi yetiştirmiş" derken o, kolundaki dövmenin üzerindeki tüyler diken diken olur. uzaklara bakmaya çalışır. ama gözyaşları tutunacak yer bulamaz. yanına çekersiniz sandalyenizi, başını omzunuza koyar. ağlamaya başlarsınız. hayat ne kadar gariptir. ansızın bitmeye eğilimlidir. birileri için biterken başkaları için aslında yeni başlamaya eğilimlidir. ölümü ölüm yapan zaten geride kalanlar değil midir?
    konuşabildiğiniz kadar, elinizden geldiği kadar konuşursunuz. gece onu yalnız bırakmamak için beraber kalırsınız. sabah evden çıkar, karşılaması gereken akrabalar vardır cenaze öncesi. "cenazede görüşürüz güçlü ol" dersiniz.
    zaman kolay geçmez ama en sonunda cenaze zamanı gelir. cenazeye gidersiniz. uzaktan gözükür arkadaşınız. yanınıza gelir ağlamamaya çalışarak. sarılırsınız. tutar kendini. diğer taziyeleri kabul etmek için uzaklaşır. annesinin tabutuna dokunurken uzaktan bakarsınız ona. tutmaktadır kendini. kolay değildir. ailenin erkeği olmak zorundadır artık. biraz zaman geçer, sizin anneniz gelir cenazeye. birbirlerini gördüklerinde tek bir kelime bile etmezler. sadece sarılıp ağlamaya başlarlar. başı, başkasının annesinin omzunda bile olsa artık ağlamamak kolay değildir. dakikalar sürer. siz de onları izleyip tutamazsınız kendinizi.
    cenaze namazı kılarsınız hiçbir hareket ya da dua bilmediğiniz halde. mezarlığa gidersiniz hep beraber. toprak atarsınız mezara. her şey biter.
    eve dönersiniz onu da alıp yanınıza o gece de yalnız kalmasın diye. gece uzar, yorgunluktan uyuyakalır evdekiler, o da dahil. ışığı kapatıp içeri gidersiniz ve uyumakta olan annenize bakarsınız. yanınızda olduğu için aslında inanılmaz mutlusunuzdur. farkında değilsinizdir çoğunlukla. ama farkındalık çok çok önemlidir. varlığı genelde hissedilmez gibidir ama peki ya yokluğu?
    her neyse çok uzattım sanırım. fakat uzun uzun yazma sebebim, bunu okuduktan sonra kısa süreliğine de olsa annenize, benim bu olaylardan sonra anneme baktığım gibi bakabilmenizi istemem. gözleriniz dolarak. yanınızda olabildiği her anın farkındalığına erişerek.
    bakabileceği halde bakmayanlara 'yazık', bir nedenle bir daha bakamayacak olanlara 'sabır', bakmak isteyip bazı nedenlerden dolayı bakamayanlara 'çaba', bakanlara ise 'helal olsun' diyorum.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük