anlamı kelimelere sığmayan varlık. anne şudur, anne böyledir gibisinden sözler hep eksiktir. çünkü onu vasıflandırmaya başladıkça aslında pnu başlıklar altında toplayamayacağınızı fark edersiniz.
Sen beni birakip gittigin gunden beri yirmi sene geride kalmis. Sen beni dogurdun ama ben kendim buyudum. Bir kadini sevmenin nasil bir duygu oldugunu sevgililerimden ogrendim ben. Sicak bir sarilmanin insana neler hissettirecegini onlar ogretti bana. Bir kadinla uyumanin ne kadar zor oldugunu gecmisime bakinca anladim ben; seninle uyumadigimi hatirlayinca. Ve kimseye guvenemedim, hepsi senin gibi birakip gidicek diye tedirgindi hep sevmelerim. Anne sen bunlari okumayacaksin ama ben sana olan kizginligimi her firsatta kusucam. Sen bir fidan diktin ama sulamayi unuttun. Ben kendim buyudum ve ne mutlu ki bana yagmurlarim hep yagdi.
--spoiler--
korkuyorum anne al beni içine,
alışamadım anne al beni yine.
büyüdüm anne evler büyüdü,
büyüdü pabuçlar yollar büyüdü.
orduya istiyorlar savaş çıkar diyorlar,
silah veriyorlar anne bana öldür diyorlar,
yat diyorlar anne kalk diyorlar,
beynimi yiyorlar anne beynimi yiyorlar.
kapat televizyonu anne seni de kandırıyorlar.
oyunu verme anne,
oyuna gelme anne.
--spoiler-- yaşar kurt - korku
en değerli varlıktır.
ama şöyle bir sorun vardır o her zaman haklı değildir ama 3. kişiye yaşanan şeyi öyle bir anlatır ki doğrudan siz haksız konumuna düşersiniz buna karşı çıktığınız zamanda saygısız, küstah falan olursunuz.
her zaman en kıymetlimizdir.
yalnız şunu bütün anneler için söylüyorum kesinlikle bütün anneler ses eğitimi almalıdır zira bağırırken bu kadar yüksek ses çıkarabilen insanlardan ben eminim ki çok başarılı sopranolar olur.
candır. üniversitedeki ilk yıldan sonra tatil için eve dönülmüştür. haliyle annenin ilgisi bi hayli fazladır. tv izleyip bir yandan da meyve yemeye çalışan yazar kişisi kendini filme kaptırıp ağzına götürmek üzere aldığı meyveyi düşürünce anneden şööyle bir tepki gelir:
anne: adam bak ağzını bulamıyo çocuk. ahh anneeem meyve de mi yok orda!
ben: &%)?..
ilk kundağın
Ben oldum, yavrum;
ilk oyuncağın
Ben oldum.
Acı nedir
Tatlı nedir... bilmezdin
Dilin damağın
Ben oldum.
Elinin ermediği
Dilinin dönmediği
Çağlarda, yavrum
Kolun kanadın
Ben oldum
Dilin dudağın
Ben oldum.
Belki kıskanırlar diye
Gördüklerini
Sakladım gözlerden
Gülücüklerini...
Tülün duvağın
Ben oldum!
Artık isterlerse adımı
Söylemesinler bana
'Onun Annesi' diyorlar...
Bu yeter sevgilim bu yeter bana!
Bir dediğini iki
Etmiyeyim diye öyle çırpındım ki
Ve seni öyle sevdim sana
O kadar ısındım ki
Usanmadım, yorulmadım, çekinmedim
Gün oldu kırdın...
incinmedim;
ilk oyuncağın
Ben oldum.. Yavrum
Son oyuncağın
Ben oldum...
Layık değildim
Layık gördüler
Annen oldum yavrum
Annen oldum!
Bırak kalsın masada ekmek
testide su
Ayna puslu, pencere camı kirli
Bırak kalsın saçların dağınık,
gözlerin uykulu.
Saksıdaki çiçek susuz, kedi
yalını bekler bir köşede
Bırak kalsın meyve ağaçta,
kırlangıç havada
Dama düşen ince bir yaz yağmuru...
Yoruldun artık, bütün gün
didinip durdun
Toprak bile, gök bile, deniz bile
bir yerde yorulur.
Bırak kalsın süpürge duvarda,
sabun kovada
Anne, gel yanıma otur.
şu an çocuğunu odasında alkol alırken görse "tüüü itikatsız!!" diyecek, bari ders çalışaydın diyerek ehvenişer moda bürünecek kişiliktir. ama sevilesidir.
bencilliğinin soğukluğunda dondururken umursamıyorsa seni, varlığını hissedemediğin, başkasının annesidir, komşusudur, ama senin annem dediğin değildir. gerçeklerle yüzleşme çağında görüp kabul ettiğindir bu soğuk yabancılık. güçsüz olduğun zamanlardaki gibi acıtmasa da bıktırır tekrarlanan aynı nakarat. ne tuhaftır seni var edenle bu denli yabancı ve uzak olmak, ne acıdır. ne acıdır sen yürekten ve hesapsız severken, onun asıl sevdiği olmamak. ne acıdır bir çocuğun yaşadığı ilk aşkın ilk hayal kırıklığı. o yüzden anne illa ki bir kadın değildir. şefkatli yüreğinin sıcaklığını hissedebildiğin babam dediğindir kimi zaman asıl anne.
az önce yanıma gelip beni yanına çağıran, özlediğini ve sadece sarılmak istediğini söyleyen insanüstü varlık. ona olan sevgi kelimelerle ifade edilemez.