Maalesef Annem'le pek iyi geçinemem, birbirimize çok zıttız. Ben de öyle çok isterdim ki iyi anlaşabileceğim bir Annemin olmasını.. :S Ama şuda bir gerçektirki: Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.
bir yabancı, kendi ailesini bize tercih eden bir kadın. hiçbir zaman kendi kocasını ve çocuklarını savunmayan birisi.çocuklarını hiç doğurmamış, kocasıyla hiç evlenmemiş olmayı tercih eden bir anne. eve ziyarete gittiğimde mutlaka kavga çıkaran, bir şeyler yapmak istediğinde işim var diyen bir anne. ama her şeye rağmen onu çok seviyorum.
korkutuğunuzda, endişelendiğinizde, ağladığınızda, üzüldüğünüzde sığınabilinecek tek kucağa sahip varlıklar. allah olmayanlara sabır versin. onlar gibisi yoktur çünkü.
mutsuzken mutlu olamadığım. hasta görmeye dayanamıyorum. istiyorum ki hep o neşeli, deli dolu çocuk gibi kadın olarak kalsın. kızsın bana terlik fırlatsın. ölürsem rahatlarsınız desin trip atsın. sonra gıdıklayıp öpeyim piç diye bağırsın sarılayım. ama hasta görmeyeyim onu. hiç bırakmasın beni. kendimi bildim bileli epilepsi hastalığı yüzünden bi gün hasta bi gün turp gibi. bu durum onu kaybetme ihtimalini hep kafamda canlı tuttu ama yine de bunu düşünmek bile kalbimin sıkışmasına yetiyor. onsuz bu hayata nasıl tutunurum, nasıl yaşarım bilemiyorum. yaşarım elbet, ona da alışırım ama.. dedim ya düşünmesi bile çok acıtıyor.
kutsaldır. hemde öyle bir kutsaldır ki sevgili peygamberimiz hz. muhammed (s. a. v.) bir hadis-i şeriflerinde '' cennet annelerin ayağı altındadır '' buyurmuşlardır.
bu dünyadaki hiçbir şeye, hiçbir kimseye değişilmeyecek, kurban olunası, en değerli varlık. yanınızdan ayrıldığında eksikliğini ve değerini daha iyi anlıyorsunuz. bu yüzden onun kıymetini çok iyi bilin, üzmeyin, kızmayın. onu sevin, öpün, koklayın. sonra çok geç kalmış olabilirsiniz ve bunun kahrını ve pişmanlığını bir ömür boyu çekebilirsiniz, ki dünyadaki en kötü şeylerden biridir.
az önce telefon edip, ben senin benden kopacağını biliyordum ama bunu okul bitince yapmanı bekliyordum, kendimi ona göre ayarlamıştım, sen beni erken bıraktın sözleriyle gözlerimi dolduran varlık. bu gece de buna içilir artık.
70 yaşında ve kansersen, çok kısa süre içerisinde öleceğini biliyorsan ve ölmekten ziyade öldüğünde 40'lı yaşlardaki zeka özürlü kızının ne yapacağını düşünüp korkuyorsan işte buna annelik, sana da anne denir. (alıntıdır)
sonsuz meraka ve araştırma içgüdüsüne sahip insandır. siz saklarsınız o bulur, siz saklamazsınız o bakar. odadan tam çıkacak olurken "bu neymiş?" diye en alakasız şeylere el atar. size kızar, "ne yaptım?" diye sorarsınız, "sen daha iyi bilirsin." der sizi o vicdandan bu vicdana sürükler. nitekim anneler hem iyi hem kötüdür. hem sayko derecesinde deli hem de tamamen aklı selimdir. yoruldum fakat anne, yorma beni.
en iyi anlatan, en iyi anlayan, tanrıya inandıran şahane varlık.
miniğim, canım. evin ana kraliçesi, babamın yegane sevgilisi.
doğurana da doğurtana da aşığım!