--spoiler--
Anne inleyen bir ney, anne hicrandan yumak,
Gözleri buğulu, nemli ve her zaman zâr zâr..
Kaderidir annenin ocaklar gibi yanmak,
Hep hüzünle eser onun ikliminde rüzgâr.
Kuşlar gibi titrer hep o ay yüzlü nevhayâl,
Simasında sürekli yarınlar endişesi..
Her mevsim ayrı bir ızdırap, ayrı bir melâl;
Nağmeleri tıpkı hasret-iştiyak bestesi...
Sînesi sımsıcak, çehresi de îmâlıdır,
ikliminde ne büyülü râyihalar eser.!
Duyguyla süzülmüş gözleri hep hummâlıdır,
Altın şakaklarında sarı güller gibi ter...
Rahmet-zahmet iç içe; bilmez geçen zamanı:
Fark etmez yazı, kışı ve rengârenk bahârı,
Tül tül gurûbu, şafakların söktüğü ânı;
Her zaman duman dumandır o nazlı efkârı..
Bir kuluçka gibi sancılı gecelerinde,
Hep şefkatle çarpan kanat sesleri duyulur.
Hislerin öldüren amansız pençelerinde,
Matkaplar salınmış gibi yüreği oyulur.
Çok olsa da elemi, şekvâsı işitilmez,
Bir Eyyûb sabrıyla göğüsler en olmazları;
Onda ızdırap bitmez, acılar dinmek bilmez,
Sönmeyen bir azimle aşar aşılmazları.
Kanmaz aslâ sevmeye, o sevgiye susuzdur,
Şâire 'su' dedirten hisle 'evlât' der inler.
Herkes derin uykularda, o hep uykusuzdur,
El açar Yaradan'a kim bilir neler diler..!
Ufku her zaman bir hummâ ile buğuludur,
Durmaz, bir süvâri gibi koşar doludizgin;
O, yeryüzünde en ululardan da uludur,
Sînesi, meleklerin sînesi kadar engin...
Zambaklar gibi sihirli çehrende,
Varlığımı saran uhrevî ışık;
Duydum ne duyulmazları sînende!.
Sen bir rüyâsın benim için artık...
Nûru öteden pırıl pırıl sîmân,
Ukbâ derinlikleriyle büyülü;
Tülleniyor hülyâlarımda her an,
Ölümsüz rûhunun bembeyaz tülü.
Bir yâd-ı cemilsin, kabrin sîneler,
Hep hazan yaşadın; ölüm bahârın..
Duâyla gerilmiş bütün gönüller,
Sen'in arkandaki vefâdarların...
--spoiler--
çok özlüyorum seni, sevinçlerim hep yarım.
her mutlu anımda dönüp geriye bakıyorum çocukluguma, sen ordasın diye.
her seferinde yüzünü biraz daha zor hatırlıyorum.
bazen beni sadece sen sar sarmala isiyorum annem.
kimseye anlatamadıklarımı dinle istiyorum.
mezun oldum işte,bir yanım heycanla bekliyor gelecek günleri.
bir yanım endişeyle.
hayallerimide korkularımıda bitek sen bil istiyorum
bu yüzden hep içime atıyorum, sen içimdesin çünkü..
dinlersin beni canım annem. şimdi rahat uyu
canım annecim işıklar içinde uyu, huzurlu uyu.
seni çok seviyorum ...
kocası, çocuğu daha iyi şartlarda büyüsün diye ülke ülke gezerken her yalnız geçirdiği yılbaşında; cem karaca'dan sende başını alıp gitme şarkısındaki "hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar" kısmını gözünde yaşlarla avaz avaz söyleyen kadındır. annem'dir.
her zaman ne yaparsan yap döndüğünde kucak açan affeden ve seni karşılıksız seven kişidir.herkes anne olamaz...anne olmak sevgi dolu bir yürek lazım...
hep yanımda olsa da hep özleyeceğim tek kişidir. kokusu başka kimsede olmayandır, hep seven ve hep affedendir. zordur annelik ama bir o kadar da güzeldir sanırım.
Fedakardır anne. Candır. Eksikliği söz konusu olduğunda yeri doldurulamayacak insandır. Bir başkası için hiç menfaat gütmeden çırpınandır. Kimsenin düşünmediğini düşünüp kimsenin bakmadığı gibi bakan, kimsenin sarmadığı gibi saran, kimsenin koklamadığı gibi koklayandır. Dedim ya anne candır.
Lanet bir trafik kazasinda onu kaybedip, rehabilitasyonla hayata donmeye calismak cok acidir. Kimsenin basina gelmemesini dilerim. Ozlenen meleksi varliktir o
hiç kimse kusura bakmasın ama ' cennet annelerin ayakları altındadır ' lafını boş çıkartacak binlerce anne var. aslında anne de değil, insan doğurmuş kadın var.
içten, en samimi duygularla anne diyenler çok şanslı.*