ankara

entry9975 galeri644 ses6
    398.
  1. hayatının en kötü anlarını yaşarken odandan giren ayışığıyla seni gülümsemeni sağlayan,uzuntunu cekip almak istercesine serin ruzgarlarını uzerine uzerine estiren,ve belki de ondan uzaklastırarak sana en buyuk iyiliği yapan arkadaştır ankara.
    1 ...
  2. 399.
  3. dun yarım kolluyla gezdiren havası bir anda bogazlı kazaga donus yaptırmıştır zira yagmur,çamur ustune bir de ruzgar eklenince bogucu bir hal almıştır.yine de guzeldir,ankaraya her sey yakısır.
    2 ...
  4. 400.
  5. başka şehre yağan karın altında yürümekten zevk alınca kendisini aldattığını hissettiren şehir. garip evet.
    4 ...
  6. 401.
  7. her haliyle melankolik şehir. ankaraya bahar, yaz yakışmaz. ankara en çok sonbaharda güzeldir. sonbaharda akşamüstü hava kızıllaştığında yürümeye bir başlarsan sevgilinle sonu gelmez o yolların, ömrün uzar.

    hele kışın kar yağmışsa sıhhiye'de tiyatrodan çıktıysan arkadaş grubunla kolkola yürürsün kızılay'a doğru. yerdeki kar birikintilerine vuran sokak lambaları bu şehre yakıştığı kadar hiçbir şehre yakışmaz. ankara'ya bir renksecmek gerekirse griden başka renk secilmez. ama o gri içinde siyahı da yaşatır beyazı da. zaten ankara bu yüzden gridir. seven çok sever bembeyaz bulur ankara'yı sevmeyene simsiyah gelir ankara.

    benim için ankara hep bembeyaz.
    4 ...
  8. 402.
  9. üniversite okuduğum, hayatı tanıdığım, şahane kazıklar yediğim gri renkli dağılmamış duman gibi şehir. orada bırakılan bir iki dosttan başka, angara değil angarya artık benim için.
    ayrıca (bkz: la bebe)

    düdüt: tabi büyük konuşmamak lazım efendim.
    2 ...
  10. 403.
  11. Her gittiğimde başıma bir şeyler gelen şehir, birbirimize ısınamadık bir türlü.
    2 ...
  12. 404.
  13. kendine özgü bir havası,hoş bir hüznü olan şehirdir.
    sokaklarında amaçsızca gezip insanları gözlemlemek bile keyif verir. gerçi son zamanlarda yere oturup gelen geçeni dikizlemeyi marifet sayan ergenler yüzünden bu zevkden mahrum kalınmaktadır. ha tabii bir de yolda sadece tek sırayla yürünebilecek kadar yer bırakan işportacılar vardır* ama işportacıları bile kendine özgü,güzeldir.
    bu şehirde mevsimler de en uçlarda yaşanır. kışın durakta biraz bekledikten sonra otobüse bindiğinizde parmaklarına hakim olamaz, muavine parayı veremezsiniz; yazın ise bazı zamanlar sıcaktan nefes alamazsınız. yine de sonbaharı için yaşanır bu şehirde. batan güneşin kıpkızıl siluetinin vurduğu düşen yapraklar eşliğinde yaşarsınız sonbaharı.tüm mutluluğunuz tüm hüznünüzle. eşlik eder ankara size...
    size atılan tüm garip,"deli mi ne" imalı bakışlara rağmen "istanbul ankara'dan güzel iştee!" dersiniz.
    2 ...
  14. 405.
  15. yapboz muamelesi yapılan şehirdir. kaldırımlar yılda 2 kez yenilenir. yollar asfalt kokusundan geçilmez, zira belediye görevlileri boş zamanlarında asfalt döşer. geçen sefer benim odamı da asfaltlayıp gitmişler, çekmecemden dozer çıktı. her yerde melih gökçek'in samimiyetsiz gülümsemeleri vardır. metroda, otobüs duraklarında, köprülerde çeşitli pozlar vererek, yaptığı işleri gözünüze sokmaktan başka bir işe yaramaz. babamdan çok görüyorum herifi.

    lakin, sonbaharın diğer bir ismidir ankara. havası değil, kendisi soğuktur. aşkın gerçek halidir. (melih gökçek ve aşkı aynı entry içinde kullanabilecek kadar odun olmak istemezdim)
    5 ...
  16. 406.
  17. geceleri ofise gömülüp çalışmakla geçirilebilen ve bundan da büyük bir üzüntü hissedilmeyen şehir. %50 performansla solduğunuz sürece katlanılabilirdir. ancak yine de kendisinden ayrılınca özlenir, nedense özlenir.
    2 ...
  18. 407.
  19. Ankara kısıtlı eğlencelikler şehridir. Ankara'da yapacaklarınız, hiç bir zaman istanbul gibi sınırsız değildir. ne kadar zengin ya da ne kadar fakir olursanız olun, ankarada sosyal yaşam belli bir süre sonra rutine biner.

    ayrıca güzel melankoliler şehridir. istanbuL'da boğaza karşı çay içmenin duygusal derinliği güzeldir, fakat kafası bulutlu bir insan bir sonbahar günü adım attığı sokakta, sokağa yakışan kahverengi yaprakların, ankara zemherisinde savruluşunu görüp, kendini onlara benzetmesi, orada kendini bulması bambaşkadır.

    bir de başkent.
    3 ...
  20. 408.
  21. Ankara

    1.

    yeni başlayanlar için ankara aştidir. > (bkz: aşti)

    soğuğun içine işlediği anda başını kaldırıp etrafta denizi aramaz isen
    kolay alışırsın.

    2.

    madde 1: ankara da deniz yoktur. deniz kenarında bir kentte bir şekilde
    bulunmuşsan, denizi seviyorsan, ankara yı kısa vadede sevemeyeceksin, hiç
    kasma. yine de çeneni kapa,

    ankara iyi güzel de denizi yok abi bea kabilinden düşüncelerini kendine
    sakla, bu muhabbetleri defalarca kez duymuş olan ankaralılar pek sevencen
    davranmazlar, sıcak yaklaşmazlar. baygınlık verirsiniz. yapmayın etmeyin
    gözünüzü seveyim.

    madde 2: ankara yı istanbul ile, izmir ile kıyaslamaya kalkmayın, bu da
    sevilmez, hele izmir karşılaştırması tiksinti yaratır. yok kordon vardı
    yok çiğdem vardı bilmemne..

    gölbaşı nda denize dökerler adamı allahama..

    madde 3: ankara da kış soğuk geçer. rüzgarı keser, ayazı süründürür. kalın
    giyinin, bere ve eldiven edinin; öğlen dışarı çıkıyorsanız ve geç
    saatlerde dışarda bulunmanız gerekecekse havaya aldanmayın. coğrafya
    dersinde karasal iklim için neler söylerdiniz onları hatırlayın. ya da en
    iyisi bir gece iliklerinize kadar üşüyün, sonra gece-gündüz

    sıcaklığı arasındaki büyük farklı anlayın.

    madde 4: çinçin mahallesi denilen yere gece gitmeyin. gündüz de gitmeyin.
    illa gidecem ben gezerim görürüm hoplarım zıplarım diyorsanız, en
    fiyakalı, en pahalı giysilerinizi giyin, telefonunuzu boynunuza asın öle
    gidin.

    madde 5: ankara da deniz yoktur. alışın

    madde 6: elektronik malzeme, korsan cd falan arıyorsanız kızılay da vakit
    kaybetmeyin, teknosa arayıp kazık yemeyin, maltepe pazarı nı öğrenin. ben
    öğrenciyim abi sözünü motto bilin,

    her alışverişte işe yarar.

    madde 7: öğrenciyseniz, kendi evinizde kalacaksanız, bir şekilde itfaiye
    meydanı na gidin,

    dibine kadar araştırın, az parayla süper ev nasıl döşenir görün. ya da
    beni çağırın göstereyim.

    madde 8: atakule de bir halt yok, boşuna meraklanmayın, çankaya ya sırf
    atakule için tırmanmayın.

    ha eğer ben illa bozkır manzarası görecem edecem diyip de gidecekseniz,
    hemen aşağıdaki botanik parkına da uğrayın.

    madde 9: ankara da deniz yoktur. deniz aramayın.

    madde 10: metro ya girin, kaybolun, ama alışveriş yapmayın.

    madde 11: odtü, bilkent, hacettepe yahut başkent üniversitesi öğrencisi
    iseniz, araba almayın,

    otobüs ve servisi tercih edin. eskişehir yolunun her sabah yaşadığı
    tıkanıkta tuzunuz bulunmasın.

    sizin yüzünüzden sınava geç kalmayayım. lütfen.

    madde 12: banliyo trenleri güvenlidir, çekinmeyin kullanın. sincanlı ezik
    büzük gençlerle muhatap olmayın.

    madde 13: kaybolursanız kimseye asla ve kat a yol sormayın. sorduğunuz her
    yüz kişiden kırkı gitmemeniz gereken yönü, otuzu bambaşka bir tarafı
    gösterir, kalan otuz da bilmiyorum abi ben buraların yabancısıyım der.
    karanfil sokak ta sağlık bakanlığı nerede diye sorarsınız,

    adamı kocatepe camii ne çıkarırlar, yapmadıkları şey değildir. harita
    edinin.

    madde 14: odtü lü değilseniz, odtü kampüsüne girmeniz,

    alcatraz dan kaçmanız kadar meşakkatli bir meseledir, bunu bilin. ısrarcı
    iseniz, risk alın

    ve güvenpark tan kalkan odtü minibüslerinden birine binin, kampüse girişte
    kimlik soran

    görevli minibüse girdiğinde, kendinizden emin bir şekilde adamın gözlerine
    sen benim kim olduğumu biliyor musun bakışı atın. işe yarayabilir.

    (sonrası gelen düzenleme: ne yaparsanız yapın, gerekirse ormana dalın
    girin ama kimlik diye

    topkek ambalajı, kupa sekizlisi göstermeyin)

    madde 15: ankara da deniz yok. yok ulan işte, yok!

    madde 16: ulus pek sevilen bir yer değildir. eski meclis binasının burada
    bulunması ulus u güzel kılmaz. zamanla göreceksiniz ki, ulus u hiçbir şey
    güzel kılmaz, kılamaz; olabilemez. ulus tan ve arka sokaklarından uzak
    durun.

    madde 17: en popüler buluşma mekanları olan kızılay gima yı ve dost
    kitabevini ni öğrenin.

    madde 18: tunalı hilmi caddesi demeyin. ankaralılar -muhtemelen hilmi nin
    güzel bir isim

    olmadığını düşünüyor olduklarından direkman tunalı derler. siz de tunalı
    diyin.

    madde 19: ankaragücü taraftarı çirkef ve kalabalık, gençlerbirliği
    taraftarı az sayıda ve enteldir.

    kalabalık bir ankaragücü taraftar grubu görürseniz sakının. laf atarlarsa
    karşılık vermeyin.

    tek kişi bile olsa, iki dakika içersinde sürüyle adam toplayıp peşinizden
    koşturabilir. büyükşehir belediyespor un taraftarı yoktur, olduğunu iddia
    eden olursa gülün geçin. nanik yapın.

    madde 20: "boş yere ağlama, kalbini bağlama, ankara kızlarına" şarkısını
    öğrenin, sık sık söyleyin.

    madde 21: ankara da en güzel mevsim sonbahardır. tadını çıkarın.

    madde 22: trafikte taş düşemez ama milletvekili çıkabilir. kırmızı ışıkta
    sizi bekletebilir. hazırlıklı olun.

    madde 23: gazi üniversitesi nin iibf dışındaki bir fakültesine
    gidecekseniz temkinli olun,

    eli tespihli takım elbiseli tiplerle saçınız, sakalınız, küpeniz üzerine
    bir konuşma yapmaya

    hazır olun. adamlarla papaz olmayın.

    madde 24: gece ondan on birden sonra sokaklarda kimseciklerin kalmaması
    normaldir, kimyasal bomba neyin atılmamış, insanlar sığınağa kaçarcasına
    bir anda ortalıktan kaybolmamışlardır, olağan bir durumdur bu. sakin
    olun, panik yapmayın.

    madde 25: cadde ortasında düğün dernek görürsen şaşırma, bilmediğin ankara
    havalarında da oynama. (bkz: düz oyun) (bkz: kaşıklı oyun) (bkz: okuntu)

    3. nerde olursanız olun aşağıya doğru indiğinizde kızılaya çıkarsınız.
    Pek çok yere yürüyerek gidebilirsiniz, kaybolmak gibi bir şansınız yoktur,
    bunu unutmayın.

    "aha nerdeyim lan ben?"dediğinizde ulustasınızdır, panik yapmaya gerek
    yok, bentderesine

    doğru gitmediğinizden emin olduktan sonra, hızla metroya ulaşabilirsiniz,
    müzelerin biraz

    aşağısındadır. büyük tiyatroyu sorup, entel görünümüne girmeyin,
    itfaiyeciler çarsını sorun,

    kimse sizi kandırmasın. samanpazarı da olabilir. ulus dışında ankarada
    hiçbir yerde absürd

    bir durumla karşılaşmazsınız. etrafınızda, gözünüzü nereye çevirdiyseniz
    bir robocpa çarptıysa kızılaydasınız demektir., eylem yapılacak
    anlamındadır bu. korkmayın. yine,

    bir avuç eylemci için 4 otobüs robocop, çevik kuvvet inmiştir. bu kadar
    polisi nereye göndersin

    kardeşim bu devlet?! mantığıyla öyle bakınır dururlar o polisler. sonra
    ssk işhanı ve sakarya

    alkol mekanlarıdır. en berrbat birahenlerden tutun meyhane ve club
    ortamlarının hepsi vardır oralarda. ankarada güz bambaşkadır. özellikle,
    kalabalığı seviyorsanız, yüksel

    caddesinde, tenhalığı seviyorsanız, bahçeli 7. cadde hariç her caddesinde
    ve tandoğanın

    ara sokaklarında turlarsanız, bir aylığına bu şehri sevebilirsiniz belki.
    onun dışında bürokrasi hemen her zman kendisini hissettirir de bir tek
    sakarya caddesine

    uğramaz gibi gelir bana.

    4. ankara melankoliktir, ekim güzeldir.

    (bkz: 22 yıldır bu şehri yaşayanlar için ankara)

    5. ankaraya geldik laila ya gidelim diye gazlara geldiyseniz 1 şişe viski
    için 300 milyon,

    bir bira için 20 milyon gibi fiyatlara hazırlıklı olun. armada ile migros
    alışveriş merkezi

    eşittir ama migros alışveriş merkezi biraz daha eşittir. (bkz: mudo)
    bilkente yolunuz düşerse

    marakesh e uğrayın. metroya binerken her zaman ve her zaman, mutlaka
    inenlere yol verin.

    inen ve binenlerin toplu çemkirmelerine maruz kalmayın. metro ve ankaray ı
    karıştırmayın.

    ikisi de kızılay da kesişir; ankaray aşti ye gider, metro ise akköprü* ve
    batıkent tarafına.

    kar-buz çok olur lütfen dikkatli adımlarla yürüyün.

    6. ankaradaki yürüyen merdiven adabında acelesi olmayan vatandaş sağda
    dursun diye bir kural yoktur. yürüyen merdivene binecekseniz yürümeyin,
    durun zira merdiven zaten sizin için yürümektedir.

    7. kavaklıdere, ayrancı mevkilerine belediye otobüslerine bindiğinizde
    fark edeceksiniz

    ki otobüsün yaş ortalaması 65-70 civarlarındadır. korkmayın takım
    elbiselerle otobüse binmenize gerek yok herkes öyle biniyor diye.

    8. genelkurmay önünde ayakkabınızı bağlamak üzere durmayın. makinalı tüfek
    doğrultuyorlar.

    (bkz: biz burda yabancıları sevmeyiz)

    9. -"hocam"a alışın, bu lafı duyunca kendinizi hoca gibi hissetmeyin. bir
    ankara klasiğidir,

    özellikle üniversite kampüslerinde güvenlik görevlileri öğrencilere, taksi
    şoförleri güvenliğe,

    büfeciler büfecilere, kısaca herkes herkese hocam der. ayrıca taksi şoförü
    üniversiteli

    olduğunuzu anladığı anda hocam diye hitap eder size. hoca değilsiniz,
    ankaralısınız. -eğer yere tükürür veya otobüste yellenirseniz kimse
    birşey demez, ama ters yöne girerseniz

    ya da yanlışlıkla metronun inme >platformundan binerseniz (ki ankaray
    dan metro ya geçecekseniz tüm oklar inme platformunu gösteriyor) küfür
    yersiniz. garip prensipleri olan bir şehirdir. -dost

    deyince konur sokak taki dost kitabevi değil, karanfil deki anlaşılmalı.
    aman ha, arkadaşınızı fıtık edersiniz sonra yanlış yerde bekleyip.

    10. -aoç belediye başkanının insafına bırakıldı ya da bırakılması kuvvetle
    muhtemel. bozulmadan son bir kez gidip görün. kokoreç yiyin. şençam
    köftesinden tırtıklayın. dondurma tüketin. çiçekçileri gezin.

    -radyo odtü çok hoş bir kanaldır. frekansı 103.1 dir. haftaiçi sabahları
    modern sabahlar

    olur güzeldir.

    -harikalar diyarı, zart zurt gölü ankaranın tarihi yerleri değildir.
    aldanmayın. -odtüden bahçeliye giderkenki yolun ortasındaki gökkuşağı
    adlı yapının ne ayak olduğunu

    sormayın boşuna. bilene rastlamadım.

    -izmirliler, istanbullular diğer bütün vatandaşlar gibi kardeşimizdir ama
    gelip de "buranın denizi yok, akşamları dolmuş olmuyor, istanbulun gözünü
    seveyim, ne modern şehirmiş meğer "bik bik bik" diye trip atanlar
    sevilmezler pek. yoksa istanbul,

    izmir şahane şehirlerdir itirazımız yok.

    -kızılaydaki yapı kredi binasındaki leyleklerin niye birinin yan yan
    diğerinin de kanatlarını

    farklı frekanslarda çırparak uçtuğu üzerine kafa yormayın. biz yorduk
    yararını görmedik.
    5 ...
  22. 409.
  23. polis şehridir ayrıca.
    genelkurmayla meclisin birleştiği köşede gece 1 civarı beklemeye kalkarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
    1. burası başkenttir ama akşam 10'da bile vasıta bulamazsınız, dolayısıyla arkadaşlarınızla o saate kadar eğlenmek hakkınız yoktur. (zaten zinhar günahtır)
    2. o nedenle bahçeli'den kızılay'a kadar o saatte yürürsünüz, başınıza her şey gelebilir.
    3. mecburen anne baba alacaktır sizi, başlarsınız beklemeye.
    4. birden bir düdük sesi başlar genelkurmaydan. beşinci çalışında falan anlarsınız ki size çalıyor. sallamazsınız.
    5. kavşaktaki polis hemen vazife çıkarır kendine, yanınıza gelir, burada bekleme, karşıda bekle der. peki der, geçersiniz karşıya.
    6. arkasından genelkurmaydan bir devriye arabası çıkar, etrafınızda tur atmaya başlar. oha lan nidaları ile anne-babanın arabasına binersiniz.
    7. devriye arabası bir süre size eşlik eder, sonra defolur gider.
    denemek isteyenlere şiddetle tavsiye edilir. asayiş berkemal!
    2 ...
  24. 410.
  25. ankara-istanbul rekabeti geyigine katılmaktan pek hoslanmasam da sözlükteki popülaritesi ele alındığında istanbul'a açık ara fark atmış şehir.
    3 ...
  26. 411.
  27. insanın kendine ihanetidir ankara. başka her şehre mesafeli kılar toprağında büyüttüğünü.
    bir kere suyundan içtin mi, zehreder yaban ellerde mutluluğu. bırakıp da gidemezsin artık. ve nereye gidersen git; tırmandığın her yokuşta, her köşebaşında, beklediğin her durakta içine işler, ruhuna siner sinsi yokluğu. her yabancı gülüşte bi parça memleket hasreti birikir yüreğinde.
    sevmesi zulüm, hasreti ibadettir.
    2 ...
  28. 412.
  29. icinde, dogmasa da bir sure yasayip sonra uzagina dusen insan icin burun direginde ki sizidir ankara.

    (bkz: burnunun diregi sizlamak)
    3 ...
  30. 413.
  31. yine fiyakalı dönüşünü yapmış, yine dört koldan her caddeysiyle içine almış beni.. satır satır, santim santim her köşesine anlamlar yüklediğim hüznün, aşkın, acının, yalnızlığın, mutluluğun, çocukluğun, gençliğin, sonsuz sevişlerin başkenti..
    3 ...
  32. 414.
  33. 415.
  34. gezilecek - gidilecek pek yeri olmadığı için alışveriş merkezleri hep tıklım tıklım dolu gibi görünen bir şehir.

    değişken ama kapalı havası, sürekli bir koşuşturma içindeki yalnızlaştırıcılığı nedeniyle insanlarının birilerine bağlanma ihtiyacının yüksekliğini pek iyi anlıyorum. yalnızsanız, daha da yalnızlaşıyorsunuz bu şehirde, pek yazık.

    her şeye rağmen, yine de güzel şehir. eğer sevenleriniz bolsa...

    edit: başkent olması sayesinde midir bilinmez, ttnet wifi erişiminin sıkça bulunması pek iyi.
    2 ...
  35. 416.
  36. ne bulduğumu anlamadan bağlandığım şehir. insanları soğuktur, havası soğuktur, olayları çoktur. bir haftasonu yoktur ki kızılayda çevik kuvvet olmasın. ama herşeye rağmen bir şekilde bağlar kendine. nefret edilir yaşandığı sıradan ama 1 hafta uzaklaştın mı hemen ararsın. heleki istanbula izmire kaçmak için fırsat kollarsın bu şehirde. ama oralarada fazla dayanamayıp yuvana dönersin. *
    2 ...
  37. 417.
  38. çok garip bi şehir lan bu. 20 yıldır burdayım, şöyle bi tatile gitsem, 3. gün ararım lanet olasını. yazın göte buz sokturan sıcakları var afedersin. şimdi suyumuz da yok. kış desen her bi yerin donuyor. baharda da bi yağmur yağar, bi güneş açar, ne giyeceğini bilmezsin; hasta olursun. yüksek yüksek binalar, tayyörlü teyzeler, takım elbiseli amcalar, metroda test çözmeye çalışan sınav çocukları, akşam 8.30dan sonra yüksel caddesini boydan boya kaplayan işportacıları, yürüyüşleri, mitingleri, konur sokağı baştan sona sarmış ucube sözümona asi gençlik emoları, metalcileri, punkçıları, akşam iş çıkışında ssk işhanının önünden tandoğan-ankaray a 36 saatte varan, her seferinde gıcık gıcık öğrenci pasosu soran muavinleriyle 297 kodlu özel halk otobüsü, falanı fistanı...

    ulan ben senin nereni seviyorum be!!! *
    3 ...
  39. 418.
  40. kış mevsiminde, pencere karesinden pek güzel gözükür grileşmiş toprak bu şehirde.
    2 ...
  41. 419.
  42. nefret edilesi soğuk şehir. yağmur yağsa da güneş açsa da heryer bembeyaz olsa da kötü bir şehir işte. ne kadar da ciddi.
    5 ...
  43. 420.
  44. yap-boz lardaki şehirler gibidir ankara.
    aklınızı ve hislerinizi kullanırsanız, dünyanın en iyi şehrini yaratabilirsiniz.
    sıkıldığınızda ise bozup tekrar yeni bir şehir yaratabilirsiniz.
    bu yap-boz u bir başkası bozduğunda ise, ankara hasretinden dibe vurabilirsiniz.*
    2 ...
  45. 421.
  46. gidenlerin şehridir...

    edit: tamam tamam herkesin gönlü olsun.
    gidemeyenlerin de şehridir.
    4 ...
  47. 422.
  48. kuresel isinma nedeniyle dunya sulari yukseldiginde denize kavusacak olan guzel sehir. iste o zaman istanbul falan suyun altinda kalinca, ayaklariniz bir taraflariniza carpa carpa kosaraktan gelirsiniz ankara'ya. bak deniz de olacak hem, yasadiniz.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük