bugün

Her şey yolundaydı oysa.

Baharda diriliş başlıyor, gökyüzü tüm renkleriyle sonsuzluğu hatırlatıyor,
altı çizilecek satırların altı çiziliyordu.

Tüm haklıların haklılıkları tescilleniyor, hiçbir kavgaya girilmiyordu.
Tel cambazının tel üstündeki dengesi sağlanmıştı.

Tek başına olmanın onulmaz kıvancı taşınıyor, mühürsüz hiçbir sözün sınırlarımdan içeri girmesine izin verilmiyordu.
Gidilecek adresler yazılmış, yolun ve yolcunun hikâyesi kurgulanmıştı.

Ressam mahirdi. Hangi renk ne kadar girecekse içimin göklerine, o kadar boyanıyordu evrenim.
Kırık sazın hangi türküyü çalacağı belliydi. Radyo aynı frekansa ayarlı, okunacak şiir seçilmişti.

Verilecek bir hesap, kuşanılacak bir silah, yazılacak yeni bir öykü,
göğse doldurulacak yeni bir gökyüzü yoktu.
Öyleydi;
Her şey yerli yerinde…
………………
her yeni gün tekrar hatırlanır:
"Göğsümde kanayan bir zaman gülü"
"Her sabah ödümü koparıyor dünya"
5 yıl önce çizilmiş bir satır bugün her şeyi hatırlattı yine.

Sonra kalbini gösterdi:
-Eskimeyen, eksilmeyen şey buradadır.
Üstü çizili olanlar kadar acıtmaz canı.