nasıl var oldu demek varlığı nasıl başladı demektir. fakat rabb varlık değildir. halıktır. var olmamıştır. var edendir. o halde yaratılmışlara zamana zemine cisme surete maddeye bağlı değildir. zatı mutlaktır. ezelden daim ebede kaimdir. cisim değil ki, başı sonu ortası kenarı haddi hududu sınırı ölçüsü olsun, yok. akıl ise sınırlıdır onun zatını kavramaktan aciz kalır nasıl bilsin o nu nasıl anlasın da nasıl idrak edebilsin? edemez. yüce Allah var olmadı. zamanın kendisi zaten. zaman onun önüne nasıl geçebilir ki? nasıl ondan öncesi olabilsin? imkanı da mümkünü de o var etmişken ne mümkün ki ondan başkası imkan ve mümkün olabilsin? o zatı mutlak kudret, yani ucu bucağı başı sonu yokki nasıl bir başlangıcı ve var edeni olabilsin? olamaz. ezelin ve ebedin başı sonu yokki ona zaman tayin edilebilsin? edilemez. akıl bunu almaz, kavrayamaz, idrak edemez, kuşatamaz..
Tamam ezeli ve ebedidir de nasıl ezeli ve ebedidir çözemediğim nokta ise bir şeye nasıl hep var oldu demek kendi içinde çelişki midir yani var olmak demek illaki başlangıcı olmak demek midir?
bu sorunun cevabını küfür etmeden verecek bir müslüman daha görmedim,
- amaagoduumun atesiti sen ne anlarsın.
- be amcık anlat da anlayayım
- insan zekasının algılayamdığı ve yetmediği bir sorudur bu.
- uvvv beymi tatmin oldum saol hemen camiye gidip günahlarımdan arınayım
Bakın bir ortam var veya durum var. Ne gibi? Önü sonu olmayan geriye veya ileriye bildiğimiz mânâda işlemeyen bir zaman/zamansızlık. Bu ortamı yaratan kim allah?
Yok yaratmadıysa bu şartlar üzere kendini bulan allah demez mi ki neden ve nasıl oluyor bunlar? beni ayrıcalıklı kılan şey ne?
Yok tüm her şeyi yine allah yaratmış ve belirlemişse kendisinin de nasıl olması gerektiğine doğrudan etkisi olmalıdır.
O doğurmadiğını, doğurulmadigini söylerken Kendi kendisini bir şekilde yaratmış, oluşturmuş olmaz mı? Ne olduğunun ve nasıl olduğunun kararı sonuçta yine kendisine ait... varliginin dayandığı o bilinmez sırrı yaratan, oluşturan güç, sebep, neden ne? Yine kendisi öyleyse.
Dogmadın dogurulmadın peki sen nasıl oluştun?
Yok oluşmadıysan öyle şey nasıl oluyor? Ben hep vardım demenin izahını yapabilenimiz var mı?
Hep var olmanı mümkün kılan neden ne? Nasıl hep vardın? Senin hep var olmuş olmanı belirleyen karar kime aitti? O da senin kararındı? Bunu da sen yarattın o halde.
Böyle bir şeyi yarabilmek olanaksız değil mi?
Aslında hep yoktum ama hep var oluşumu yarattım filan. Olmaz di mi. Neyse.
Nasıldan daha Çok niÇinini sormak gerekir. Çünkü insanın nasıl olduğunu bilmekle neden olduğunu bilmek arasında farklı bağlantılar vardır. Aynı durum buradada boy gösterir. Nasıl olduysa oldu ama niÇin oldu, ona bakalım. Spoiler for next topic
sonradan olmadı, zamanı ve mekanı yaratmadan önce de hep zatı ezeli ve kaimdi. el-halık. yaratan. yaratan, yoktan var eden nasıl yaratılabilir ki ? olmak, yada olmamak mahlukat için söz konusudur. dolayısıyla olmak fiiliyatı rabb ve yegane ilah olan allah (c.c.) hakkında muhaldir.
---------------
Allah’ın zâtı, idrak edilemeyecek kadar yücedir. Zira akıl ve idrak O’nun insana bir hediyesidir ve mahluk olan bu sermaye ile Allah’ın varlığı bilinebilir, ama zâtının hakikati idrak edilemez. Mahluk olan şey mutlaka sınırlıdır. Bir başlangıcı olduğu gibi, bir nihayeti de vardır. Meselâ, göz mahluk olduğu gibi, görme sıfatı da mahluktur ve her ikisi de sınırlıdır. insan, bütün cisimleri göremediği gibi, kâinatta faaliyet gösteren kuvvetleri, bedenlerde vazife gören ruhları, bu âlemi dolduran melekler dünyasını göremez. Göz gibi, akıl da bir mahluktur.Allah’ın sıfatları ise sonsuzdur. Sınırlı olan, sonsuzu ihata edemez, kavrayamaz. “Hakikat-ı mutlaka, mukayyed enzar ile ihata edilmez.” (bkz. Sözler)
Mutlak, kayıt altına alınamayan, kendisine bir sınır biçilemeyen demektir. ‘Enzar,’ ‘nazar’ın çoğuludur; nazar ise, çoğu zaman, akıl mânâsına kullanılmaktadır. Allah’ın bütün sıfatları mutlaktır, sonsuzdur. Bu sıfatların kayıtlı ve mahluk olan akılla hakkıyla idrak edilemeyeceğini her müstakim akıl, şüphesiz, kabul eder. Sıfatı hakkıyla idrak edilemeyenin Zâtının da mahiyetiyle bilinemeyeceği çok açıktır. Hz. Ebubekir Efendimizin (r.a.) bu mânâyı ders veren çok ibretli bir sözü vardır. ”Allah’ın zâtının idrak edilemeyeceğini bilmek gerçek idraktir. Onun zatı üzerinde düşünmek ise işraktır (gizli şirktir).
Allah’ın zâtı hakkında ne düşünülse, bu düşünce aklın bir mahsulü olacaktır. Akıl gibi, onun düşündüğü, zihninde şekillendirdiği şey de mahluk olur. Bu mahluku Hâlık kabul etmek ise gizli şirk demektir. O’nun zâtının kudsî mahiyetini ancak Kendisi bilir.
--------------- http://www.nurnet.org/allahin-zati-neden-bilinmez/
Allah oluşmadı senin o kısıtlı beyninle algıladığın oluşma kavramı çevrende gördüklerinle şekilleniyor, oluşma kavramını yaratan da zaten allahtır, ilk oluşturan var eden o dur. sen de her şeyi oluşmak zorunda zannediyorsun, yaratılan nasıl yaratamıyorsa yaradan da yaratılmamıştır o hep vardı ebedi ve ezelidir.
Bazı özenti ateistler bu ayetten anlam çalıp allah sonsuzdur yerine madde sonsuzdur diyor. Çevrende gördüğün her şey üstüne giydiğin kıyafet bile madde bu madde yardım olmadan şekillenebiliyor ya da kendi kendine oluşabiliyor mu? Maddeyi yaratan da ona şekil veren de allahtır.
kusurlu doğa bile kendi kendine oluşmaz diyenler kusursuz bir tanrı nasıl oldu sorusuna çuvallıyor. zaten vardı. bu oluşumun kusursuzluğunu açıklamaz varlığını açıklar sadece.
Gidince sorarsınız çok birşey kalmadı zaten merak etmeyin. Tabi sorabilirseniz ki bence ahirette bunu düşüneceğinizi zannetmiyorum. Perde kalkınca daha çok ayvayı yedim mi acaba ne yaptım dünyada diye düşüneceğiz.
bunu, dünyadaki zaman algımıza göre düşünme cahilliğinde bulunmasak iyi olur. cehaletin dibini görmeye mi çalışıyosunuz?
nasıl var oldu değil, vardı zaten. hadi o cücük beyninizle anlayın bakalım bunu. vardı zaten. hanimiş zaman algınız...
şimdi anlamamakta ısrar etsen de, gözünden dünya perdesini kaldırdıkları anda anlayacaksın.
Atayizleri delirten gopuk ve çhılgın soru.
Müslimenleri ise düşündürüyor şu an.
Fakat bütün gün çalışmış amele kekoslar " başka işim yok onu düşünecem olmuş işte pezevenkler " demekte.