bundan 1400 sene önce ortaya çıkan bir kitabın içinde bugüne ait olacak şeyler ve o zamanın şartlarında asla tahmin edilemeyecek olan bilgilerin günümüz teknolojisi ve bilgi birikimi ile anlaşılması o kitabın insan tarafından yazılamamış olacağı ve Allah' ın varlığının bir ispatıdır. bence. örneklendirmeyeceğim ancak araştırarak kendiniz görebilirsiniz yada kuranı kerimin şifresi kitabında görülebilecek bir kaç örnek mevcuttur.
aynı zamanda kanıtlanmaya gerek olmayan varlıktır. lakin iman nasip meselesidir.
elektromanyetik dalgalar, atom altı parçacıklar, görelilik ilkesi, kuantum mekaniği varsayımları... hepsi sınırlı aklımızın erişemeyeceği, somut olarak hissedemeyeceğimiz göremeyeceğimiz şeylerin varlığına kanıt.
allah'ı inkar edenlerin, hiç bir zaman görmedikleri ve göremeyecekleri elektronun varlığını kabul etmeleri ne kadar da tuhaf. bu da onların dini.
(bkz: ayna) her insan kendine baktığında kusursuz vücut dizaynını görecektir. örn: yutkunma eylemi, kendi tasarrufumuzda olsaydı uykuda milyon kere boğulurduk. gözlerimiz! eğer kapama açma eylemi yutkunmak gibi olsaydı, araba kullanırken milyon defa kaza yapabilirdik. bunlar bir yaratıcının, her iş için bir tasarı, bir plan yapanın! yani allahın varlığına işaret eder. bunu görmeyi reddeden insan allahla yarıştığını zanneden, ona şirk koşan ve cehennem ehli olandır. yaşamak dururken yarışmak bu dünyada da öbür dünyada da tehlikeli olacaktır...
suya şeker attığımızda çözündükten sonra şekeri göremeyiz. fakat suyu içtiğimizde şekerin tadını alabiliriz. işte tanrı da böyle. onu göremiyoruz fakat içimizde bir yerlerde onu hissediyoruz.özellikle dualarımız onu hissetmemizi kolaylaştırıyor. eminim bir şekilde az ya da çok herkes hissediyordur.
jeokimyacı prof dr wagne old, allah'ın varlığı hakkında şöyle der:
--spoiler--
"allah, bir
madde ve enerji değildir ayrıca, sınırlı bir varlık değildir ki, biz aklın sınırları icine
sokalım ve tecrube kanunlarına boyun eğdirelim aksine, allah'ın varlığını kabul ediş
iman esasına dayanır bilim adamları bazı teorilerin doğruluğunu olduğu gibi
kabullenirler halbuki, bunların hicbirini duyular yoluyla kavramak ve idrak etmemek
mumkun değildir mesela, protonu gorduğunu veya elektrona dokunduğunu iddia
edebilecek hickimse bulunamaz fakat herkes protonun ve elektronun neticesini
gorur" aynı ilim adamı devam ediyor: "acaba bu radar dediğimiz alet tesadufen mi
bulunmuştur? yoksa onun bulunması icin buyuk calışmalar yapılmış, plan ve projeler
hazırlanmış ve boylece bir netice mi elde edilmiştir? pekiyi, yarasanın organında
bulunan ve tamamen radar gorevini yapan mekanizma nasıl tesadufen meydana
gelmiş olabilir hayvan, hicbir uyarıya ihtiyac kalmadan ve hicbir tamiri
gerektirmeyen, gayet mukemmel bir radar sistemine sahiptir ve kendi nesline bunları
miras olarak aktarmaktadır bu kendiliğinden ve başıboş olarak mı, yoksa bir plan,
proje yapan guc tarafından mı meydana getirilmiştir.
--spoiler--
basit. aynanın karşısına geçip baktığınızda karşınızda duran varlık. görmenizi sağlayan gözler, dokunmanızı, birşeyi tutmanızı sağlayan eller, her işinizi yapabilmenizi sağlayan ayaklar. bunlar en basitleri. biyolojik olarak insan vücudu konusuna hiç girmiyorum bile.
bakiyorum bir suru kisi yine sacmalamis, insan vucudu, goz, harmonik doga vs. yazmis.
Dogrudur, bu yazilanlara cahil bir goz ile bakildiginda hepsi mucizevi gozukmektedir. Halbuki her sey doga ve fiziktir; aciklayalim efendim.
2 tane matris dusunun. Simdi bu matrisleri eigen degerleri ile caprazlayin, ve baz konumuna getirin. Goreceksiniz ki, ikisinin icler carpiminin olusturdugu yeni matris sadece baz faktorlerine sahip olacak. Daha guzel bir sekilde aciklamak gerekirse, butun kaotik ortamlar olecek, ve geriye sadece harmonik olan mantikli olgular kalacak... Buna kisaca chronicer delta fonksyonu deniyor, iki deger ayni pozisyona sahipse, bu mumkun, ikisi de lineer olarak bagimsizsa cevap 0.
Demeye calistigim oki, doga ne kadar mistik gozukse de, bizim icinde yasadigimiz, ya da matematiksel olarak var olabilecegimiz doga budur. Baskasi mumkun degildir. Yani olay doganin harmonikliginde degil, bizim var olabilmemiz icin gerekli sartlarin harmonik doga olmasi...
Insan vucuduna gelirsek, oteki vucutlardan fazla bir farkli degildir. Dogrdur, harmonik sekilde calisir, ama calismasaydi biz zaten burada olmazdik. Olay yine kroniker delta fonksyonuna geliyor.
Bir ornek vereyim. Bizim gozumuz dogadan bagimsiz evrimlesmedi, gunes isigini gorebilecek sekilde evrimlesti. Bu sekilde biz gorunen isik dedigimiz isik tayfini goruyoruz. Geriye kalan dalga boylari zaten bizim dogamizda yok, bunlari gormenin bize saglayacagi bir avantaj da fazla yok... Simdi cahilin birisi cikip, "aa ne guzel gunesin yaydigi isik tam da bizim gordugumuz dalga boylari, allahin isi iste" diyor... Adamlar ters mantik yani...
Her neyse, kisaca hersey evrim, ve dogru calisan mekanizmanin calismaya devam etmesi...