alkarısı

türk mitolojisinde, lohusa kadınlara musallat olup onların canını almak için fırsat kolladığına inanılan kötü ruh. albız olarak da bilinir.

(bkz: al bundy) * *

inanışa göre, yeni doğum yapan kadınların kafalarına kırmızı kurdale bağlamalar da bu al karısını kendilerinden uzak tutmak içinmiş. zira, al karıları kırmızıdan uzak dururlarmış.

iri yarı, elleri ve ayakları küçük, çirkin ve kırmızı giysili hayali yaratık. inanışa göre ıssız yerlerde yaşar, geceleri ahırlara girip atları ürkütüp koşturur. loğusaları ve yeni doğmuş cocukları hastalandırarak öldürür. kökeni türklerin şamanizm inancına kadar dayanır.

artık lord poton yerini devralmıştır.

ilk defa Köprü romanında gördüğüm-gördüğüm derken kitabın içinden filan çıkmadı okudum- ve kendine daha karizmatik bi isim bulamadığı için acıdığım hayali yaratık.Acıdım çünkü kötülerin ismi hep karizmatik olur misal:Lord Voldemort,Van Gölü Canavarı,Shredder.Ulan sırf şu isimler için kötü olunur be.

yeterince steril ortamda doğum yapmayan kadınların, rahimlerinin enfeksiyon kapması sonucu doğumdan bir süre sonra ölmesinden sorumlu tutulan günah keçisi masum ve sevimli yaratık. ebeler doğum yaptırdığı kadın ölünce al karısı yaptı diye işin içinden sıyrılıyorlar. ama bu kadar küfür yemelerinden anlaşıldığı kadarıyla sıyrılamıyorlar galiba.

yine inanışa göre ortamda yetişkin bir erkek olursa gelmezlermiş.**

(bkz: siyah süt)

alkarısı'nın, lohusa olan kadınların yeni doğmuş çocuklarına musallat olduğuna dair anadolu'da yaygın bir inanış vardır. loğusa kadınların başlarına bağlanan kırmızı kumaş da alkarısını kovmak içindir. doğum yapmış kadınlar 40 gün boyunca evde yalnız bırakılmazlar, bu, alkarısının gelebiliceği inancından dolayıdır. şuuru tam olarak yerinde olmayan yeni doğum yapmış hatunlar evde yalnız kaldıklarında malumun geldiğini zannedip çocuğu korumak amacıyla üzerlerine kapanırlarmış. koruma içgüdüsüyle birçok anne yeni doğmuş çocuğunu bu şekilde -bilinçsizce- boğarak öldürmüştür. bazı yörelerde odaya makas, bıçak gibi çeşitli kesici aletlerin bırakıldığı da bilinir. ancak kimi yerlerde bu son derece tehlikeli olarak görülür; çünkü loğusa kadının panik anında kendine ve çocuğa bu aletlerle zarar verebileceği kuvvetle muhtemeldir. alkarısının gitmesi için odaya çeşitli yiyecek ve içecek maddeleri bırakılır ki doğum yapmış kadına ve çocuğuna zarar vermesin. anadolu'da çok yaygın bir inanış olan "alkarısı gelmesi-basması" inanışı günümüzde de varlığını sürdürmektedir.

doğuanadolu da yaygın inanış atlara ve doğum yapmış kadınlara garezi olduğu söylenir. yakalanıp iğne batırıldığında yada iğnesi alındığında "bu yöreye göre değişir" etinden sütünden faydalanılır.

göğsüne iğne batırıldığında, iğneyi çıkartana kadar sizin köleniz olacağına inanılan hayali varlık.

(bkz: lilith)

doğa üstü varlık. siyahımsı. saçı başı dağılmış böyle filmlerdeki o klasik öcü tiplerden-miş.

Kuzenim doğduğunda dayım evde olmadığı için anneannesi duruyomuş annesinin yaninda.gece yarisi lohusa olan yengem uyurken artik nasil bi halde gorduyse bu varlığı dili tutulmuş.yaklasik 3-4 sene terapi tedavi gordukten sonra soyledigi ilk laf'kıpkırmızıydı' olmuş.

Anlatirken tuylerim havaya zipladi üff.

lohusa humması denilen, doğum sırasında veya sonrasında yeterli hijyen sağlanamadığından gelişen idrar yolu enfeksiyonu sebebiyle, doğumdan sonraki 1 hafta içinde görülen ateşin sebep olduğu halüsinasyondur. açıkçası tabi ki ben de efsanevi kısmından daha çok etkilenmekteyim.böyle bir inanışı bilmeseydim lohusayken gayet yalnız kalabilirdim ancak öğrendikten sonra 'acaba görücekmiyim' korkusu bile insana gördürteceğinden, ne olur ne olmaz yalnız kalmayın kızlar. kırmızı kurdele için bile değer.
(bkz: albastı) (bkz: lilith) (bkz: şamanizm)

türk mitolojisinde bundan korunmak için lohusanın ve bebeğin bulunduğu odaya bıçak makas gibi kesici aletler konulur, bebeğe ve lohusaya kırmızı kurdeleler bağlanır. bu arada kapı eşiğine basılmamalı ve oturulmamalı ki orada durup evi koruyan umay ana ile bozuşmayasınız.
bu sebeptendir kırmızı tülbentler "aman eşiğe basma çocuğum"lar.

Eski bir Türk inanış. Şaman inancından kalma adetlerimizden biridir. Doğrudur, eğer alkarısıdan korunamaz ise anne bebek de ölür, annenin kendisi de. Bilimsel açıklaması da vardır. Türklerin ilk doktorlar olması çok eskiden beri bunu bilip gerekli önlemleri uygulamamıza olanak sağlamıştır.

şarlatan hasan karacadağ ın fersah fersah önünde bir korku filmi yönetmeni olan alper mestçi ye kendisiyle ilgili bir film yapması tavsiyesinde bulunduğum ve olumlu yanıt aldığım bir cin türüdür.

bu rezil mahluk yüzünden yeni doğum yapan anneler 40 gün rahat uyku uyuyamaz.

eski bir türk inanışıdır. inanışa göre alkarısı, yeni doğum yapmış anneyi ziyaret ederek çocuğunu annenin elinden almakta veya öldürmektedir. bu nedenle yine inanışa bağlı olarak savunma amaçlı yeni doğum yapmış kadına kırmızı kurdela, taç, saç bandı gibi nesneler takarlar.

işin aslı şudur; doğumda kan kaybetmeye bağlı olarak veya gelişen bir enfeksiyon sonucu ateşin yükselmesi ile lohusa yani yeni doğum yapmış olan kadının halüsinasyon görmesi durumudur. kısacası bu eski inanış, tamamıyla gerçek dışıdır. halüsinasyon anında bebeğe zarar gelmemesi amacıyla, lohusa kadının bebek ile tek başına bırakılmaması, başında mutlaka bir yakınının bulundurulması gerekmektedir.

(bkz: 3 harfliler)

filmi de çıkmıştır ayrıca. izlemeniz tavsiye edilmez, zaman kaybıdır.

çoğu büyük anne ve annenin bildiği halde anlatmadığı, taze lohusa ciğeri sevdalısı ölümcül dişi cin.

yeni doğan kadınların başına kırmızı kurdele bağlanma nedenidir ayrıca. en nefret ettiği renktir zira bu varlığın.

ama asıl söylemek istediğim aynı isimli vizyona giren filmdir. bir korku filmi müdavimi olarak gitmenizi kesinlikle tavsiye etmediğim zaman kaybı yapımdır. aman diyim.

trakyaca halk arası.

alk arası be ya.

ilginç birisi belki şuan bunları okuyordur.