alevilik

entry715 galeri27
    458.
  1. dini bir inançtan çok siyasi bir araca dönüşen mezheptir. günümüzdeki çoğu alevi için -ne yazıkki- alevilik kendilerini sünnilerden farklı kılan yoldur.
    0 ...
  2. 457.
  3. Bir islam mezhebi ancak zamanla gerçek yolundan sapmistir.

    Hz.ali'yi ilah veya peygamber derecesinde gostermeleri, islam dışı gelenrkler vs. Bu tür durumlardan ötürü ehli sunnet tarafından dogru bulunmuyor. .
    0 ...
  4. 456.
  5. türkiye' de en çok zulmedilen iki kesimden biridir, diğeri de (bkz: eşcinseller)
    0 ...
  6. 455.
  7. kelimeyi şahadet getirip , Hz. Ali yi seven her insan alevidir.
    3 ...
  8. 454.
  9. Cünüp gezerler genelde. komsu bayanlarda varoluş evresi. Cemevlerine bile gitmez çoğu. Baya amaçsız topluluk yav.
    1 ...
  10. 453.
  11. Türklük ve Alevîlik ilişkisi

    ''Son dönemlerde Alevîlik tartışmalarının bir yönü de, Alevîliğin etnik kökeni üzerinden olmaktadır. Bir inanç açısından çok yanlış bir tartışma olmakla berâber ne yazık ki, toplumun birçok kesiminde, üniversitelerde bile, tartışılan bir konu hâline dönüşmüştür.

    Bunda Rıza Zelyut gibi Alevî inançlı ba’zı gazeteciler ile ba’zı milliyetçi akademisyen ve yazarların payı büyüktür. Meselâ Rıza Zelyut, bu konudaki fikirlerini sık sık tekrarlamaktadır. 20 Aralık 2007 târîhinde Tercüman gazetesinden Gülçin Günay ile yaptığı röportajda şunları söylemektedir.[22]

    ''Bugün Türkiye’de karşımıza çıkan Alevilik, Türk kültüründen beslenen ve Türk kültürünü temsil eden bir Alevilik’tir. Bugün Kürt Alevi var diye diyorlar ama Türkiye’de Kürt Alevi olarak bilinen kesimin yüzde 99’u Türk’tür. Bunlar, 1514’te Çaldıran Savaşı nedeniyle Anadolu’dan kopan Alevi Türkmenler’in Osmanlı baskısı nedeniyle Kürtleşmesinin sonucunda ortaya çıkmıştır.”

    Birçok kişinin tekrârladığı bu tez, ne yazık ki, hem yanlış, hem de târîhi çarpıtmadır. Öncelikle şunu ifâde etmek gerekir. Türkiye’de yaşayan ve Îrânî soyundan gelen Kürd ve Zaza Alevîlerinin yanında, Irak’ın kuzeyinde ve Îrân’ın batısında çok sayıda Kürd Alevî bulunmaktadır. Ehl-i Hak ya da Ali Allâhî olarak bilinen bu insânlar, Hz. Ali’nin Allah olduğunu inancını taşırlar, Hacı Bektâş-ı Velî’nin nefeslerini Kürdçe olarak okurlar ve ev, dergâh gibi toplanma yerlerinde “cem âyini”ni gerçekleştirirler. Türk Alevîlerinde Teñrici unsurların fazla olması gibi bunlarda da Zerdüşt unsurlar oldukça fazladır.

    Bununla berâber Osmanlı – Sâfevî mücâdelesinde, genellikle Osmanlıların Alevî – Şiî Sâfevî devletine karşı Sünnî Kürdleri desteklediği söylenir ki, doğrudur. Ancak burada gözden kaçan bir husus vardır. O da benzerini Şâh ismâil başta olmak üzere Sâfevî şâhlarının da yaptığıdır. Sâfevîler de, Sünnî Türklere karşı, Şiî Alevî Kürdleri desteklemiş ve kullanmıştır. Kürdler arasında Alevîliğin olamayacağını savunanlar, Kürdlerin Şâfiî Sünnî olduğunu söylemektedirler. Eğer bu mantık doğru olsa idi, Türklerin büyük çoğunluğu da Hanefî Sünnî’dir.

    Kaldı ki, kökeni 7. yüzyıla dayanan, 9. yüzyılda gelişme gösteren ve yayılmaya başlayan bir inancın, bir millete âid olması mümkün olmadığı gibi bunu böyle göstermek, hem büyük yanlış, hem büyük bir çarpıtmadır.

    Türklük, bir soy ve bu soya dayalı olan milletin adıdır. Alevîlik ise islâm bünyesinde yer alan bir inanç şeklidir. Her ne kadar milletlerin kültürlerinde inanç, büyük etki sâhibi olsa da, “Alevîler Türk’tür” ve bunun çok daha ötesinde olan “Alevîler, gerçek Türk’tür” gibi ifâdeler, bilimsel olarak çok büyük bir yanlış; milliyet düşüncesi açısından ise Türkler arasında ayrıma yol açacak, kabûl edilemez söylemlerdir.

    Bu durumda şu söylenebilir. iyi de, Alevîliğin içerisindeki Teñrici unsurlar, ne oluyor? Ya da Osman Turan’ın dediği gibi “Müslüman şeyhlerinden fazla eski Şaman (Kam) ların hüviyetinde gözükmeleri” nasıl oluyor ve neden oluyor?

    Asıl tartışılması gereken konu budur. Burada karşımıza çıkan, Türklük ve Alevîliğin çok daha ötesinde olan apaçık bir gerçektir. Coğrafya…

    Bilindiği üzere devlet kontrolü dışında kalmak isteyen Türk boyları ile isyânları bastırılan, yenilen çeşitli Alevî inançlı grupların (Türk, Fars, Kürd, Arab) dağlara sığınmıştır. Bu durum, köyler ve özellikle şehirlerde kurulu bulunan “yerleşik islâm (Sünnî ve Şiî) anlayışı”larından kopmalarına yol açmıştır. Bu arada Bâtınî gruplar ve dervişler, dağlara sığınan bu insânları, propaganda ile yanlarına çekmiştir.

    Coğrâfî olarak yerleşik islâm anlayışlarının dışında kalan bu insânlar, hâliyle eski inanç ve geleneklerini sürdürebilmişlerdir. Çünkü bunu engelleyecek yasakların farkında olmadıkları gibi farkında olsalar bile bu konuda yaptırım uygulayabilecek devlet mekanizmalarının dışında kalmışlardır.

    Dolayısıyla Alevî Türklerin, eski Teñrici inançların birçoğunu devâm ettirmelerinin sebebi Alevîlik değil, yaşadıkları coğrafyadır. Son elli yıllık süreçte, köyden kente göç ile yaşananlar da, bunu göstermektedir. Şehirlere yerleşen Alevî Türkmenler, semah ve benzeri gibi birçok gelenek ve âyini devâm ettirmektedir. Ancak kafatası kültü ve Teñriciliğin doğrudan uzantısı denilebilecek birçok inanç ve gelenek, ortadan kaybolmuştur. Gerçi Çanakkale, Kahramanmaraş, Erzurûm, Kars gibi illerimizin ba’zı dağ köylerinde hâlâ yaşamaya devâm etse de[23], şehirlerde yaşayan Alevîlerde, bu inançların yok olduğu görülmektedir.

    Coğrafya ve özellikle beşerî coğrafya, insânların inançlarında ve kültürlerinde çok etkilidir. Onu yok sayarak, sunulan bütün tezler, yanlış ya da eksiktir.

    Bununla berâber Alevî âyinlerinin ve cemlerinin Türkçe yapılması da, tartışılabilecek bir konudur. Ancak şunu söylemekte fayda var. Nusayrî olarak bilinen Arab Alevîleri, âyinlerini Arabça, Ehl-i Hak ya da Ali Allâhî olarak bilinen Kürd Alevîleri ise Kürdçe yapmaktadır. Bununla berâber Türkiye’de yaşayan ve ataları Türk iken, günümüzde artık Kürd olan birçok Alevî topluluk ise âyin ve cemleri, ataları gibi Türkçe yapmaktadır. Birçok kişi, bu ibâdetlerin Türkçe olmasından dolayı bir Türklük bilincinin olduğunu söyler. Hattâ Osmanlı dönemindeki ba’zı şâirlerin, Türklüğü hâkir gören, aşağılayan şi’rlerini örnek gösterir. Oysa, bu âyinlerin Türkçe olmasının sebebi, yine coğrafyadır. islâm’ın temel ilkelerinden uzak olan bu insânların, ibâdetlerini Arabça yapmalarını beklemek, büyük bir çelişki olurdu. Bununla berâber Osmanlı’daki ba’zı devşirme şâirlerin Türklüğü aşağılayan şi’rlerinin yanında, aslen Türk soyundan gelen Pîr Sultân Abdal’ın[24] “Zaman” adını taşıyan ve Türklüğü aşağılayan hicvi de bulunmaktadır. Bu şi’rinde genel olarak Türklüğü aşağılamaktadır. Uzun bir şi’r olduğu için burada fikir vermesi bakımından, sâdece bir dörtlüğe yer vereceğim.[25] Dileyenler, 1943 yılında basılan ve Abdülbaki Gölpınarlı ve Pertev Naili Boratav ikilisinin hazırladığı “Pir Sultan Abdal” adlı kitâbdan tamâmını okuyabilirler.

    Türk değil mi şu âlemin eşeği

    Eşek değil belki itten aşağı

    Hararlara sığmaz olur taşağı

    Minnet üzerine düştüğü zaman

    Görüldüğü gibi şi’rlerin ve âyinlerin Türkçe olması, bir Türklük bilincine işâret etmemektedir. Elbette Türklük bilincine mensûb olan bir çok Alevî büyüğü vardır. Ancak bu da inançla değil, Türklük ve kişilik ile ilgilidir.

    Türkler arasında birlik olabilmesi için ayrımları körüklememek gerekir. Alevî islâm inançlı Türkler ile Sünnî islâm inançlı Türkler arasında yanlış anlaşılmalara yol açabilecek yorumlardan uzak durmak gerekir. Eğer islâm dîninin bir anlayışını, “gerçek Türklük” diye verirsek, bu diğer Türklere yönelik bir aşağılama olacağı gibi Sünnî islâm inançlı Türkler üzerinde kötü sonuçlara yol açabilir.

    Türkiye’de soğuk savaşın etkisi ile bir dönem yürürlüğe konan Türk-islâm Sentezi benzeri bir Türk-Alevî Sentezi, kimseye yarârı olmayan, olması mümkün de olmayan, tehlikeli bir girişimdir. Yapılması gereken lâik bir anlayışı benimsemek ve Türkleri, sâdece Türk olarak görüp, inançlarını insânların kendisine bırakmak gerekir. Bu yapılırken, ne Alevî islâm inançlı Türkleri, ne de Sünnî islâm inançlı Türkleri rencide etmeden davranmak gerekir. Aksi takdirde millîyetçilik yapıyoruz diye çok tehlikeli bir yöne yönelmek, işten bile değildir.''

    ''Kutlu Altay Kocaova''

    yazının tamamı için http://kutlualtay.net/alevilik.htm
    0 ...
  12. 452.
  13. alevilerin çoğu hz.ali'yi hz.muhammed'den üstün gördüğünden dolayı şirke girer.ve %99 sapıtmış tuhaf insanlardır.
    2 ...
  14. 451.
  15. türkmen alevisiyim diye, sevdiğim kızın babası ilişkimizi baltalamıştı.
    dolayısıyla dış evliliğe kapalı olan tek mezhep değildir.
    3 ...
  16. 450.
  17. dış evliliklere oldukça kapalı olan mezheptir.

    edit: annemin tarafı alevi. yani kesin bilgi, özellikle erkek çocuklarını assla "diğer" mezheplerle evlendirmezler. erkek önemlidir, soyun devamıdır çünkü düşüncelerine göre. ama denildiği gibi sünni veya diğer mezhepler de "alevi" olduğunu duyunca ilişkinin olmaması için herşeyi yapar.
    0 ...
  18. 449.
  19. itikadi olarak şia içerisindedir.
    1 ...
  20. 448.
  21. asla nakşibendilik,kadirilik veya mevlevilik ile ilişkilendirilmemelidir.

    onlar sünni islam dairesi altındaki oluşumlardır. fakat alevilik ne şiilik ne de sünnilik ile direkt ilişkilendirilemez.
    1 ...
  22. 447.
  23. ne akla hizmet ettiği belirsiz islam dininden mahrum oluşum..
    1 ...
  24. 446.
  25. kimi "yazarımsı"ların hastalık olarak nitelediği ama aynı "yazarımsı"ların çok övündüğü osmanlının temelini atan inançtır alevilik. Mevlana'dan Yunus'a dek bu toprakların bütün erenlerinin sahip olduğu inançtır. Zaman zaman "yol"u bilmeyen yolsuzlar yoldan çıkmakla itham etse de "yolun bir süreğin binbir" olduğu kadim inanış...
    0 ...
  26. 445.
  27. Yoldan çıkmış müslümalık.

    Namaz yok, oruç yok, hac yok, kadın erkek beraber aynı yerde ibadet ediyor.. ee bu ne biçim Müslümanlık.???

    Alkolü de su gibi tüketmeleri de cabası..

    Cem evi ne abi? Müslüman isen camiiye gideceksin.

    Hasta mısınız nesiniz?
    5 ...
  28. 444.
  29. Aklima, yunus emreyi, haci bektas veliyi, karacaoglani, asik veyseli getirir. Deniz gezmisi getirir, neset ertasi getirir, selda bagcani getirir... Daha nice bunca guzel insanin ait oldugu bir inanisin kötü olma gibi bir ihtimali olabilir mi?
    0 ...
  30. 443.
  31. bir soru işaretine sebeptir. şöyle ki, alevi bir arkadaşım var. muhabbet nasıl döndü dolaştı bilmiyorum şimdi de müslümansın değil mi sen sorusuna karşılık "hayır, aleviyim" demişti. gerçekten bilgisi olan biri bana bunu açıklayabilir mi acaba? alevilik, hz. ali'den geliyor değil mi? yani dolaylı da olsa hz. muhammed inancı vardır? gerçekten kafam karışıyor bazen. hz. ali'yi peygamber olarak görüp, ona ait bir din olarak mı yaşanıyor alevilik? ya da bu arkadaşımın kafası mı güzeldi?
    0 ...
  32. 442.
  33. Alevi değilim ama bu hayatta en hayran olduğum inanıştır.
    Alevi bir ailede doğmak isterdim gerçekten.
    Üniversitedeki alevi sevgilimle ayrılmasaydım çocuklarımı bu inanca göre yetiştirmekten onur duyardım..
    3 ...
  34. 441.
  35. uydurma bir din olmayıp islam'ın mezhebidir. ırkçılık alevilikte yoktur. ayrıca "ışık söndü..." iddialarını uyduranların buradan ben ta anasını...
    (bkz: dünyanın en uzun küfürü)
    2 ...
  36. 440.
  37. Mensupları komünist ve ateist olurlar genelde.
    1 ...
  38. 439.
  39. Hayranı olduğum felsefedir. Dünyadaki en büyük alevilik hayranı benimdir heralde.
    Gelenekleri (saz çalma mesela) eski şaman gelenekleridir. Alevilerin çoğu öz türktür. Keşke daha çok tanıma fırsatı bulabilseydim.
    1 ...
  40. 438.
  41. cami istemiyorlar imam istemiyorlar din dersi istemiyorlar saz çalarak ibadet ettiklerini sanıyorlar ayrı bi ibadethane istiyorlar tanım hangi dine mensup olduklarını bilmediğim topluluk.
    1 ...
  42. 437.
  43. bir türlü anlayamadığım inanış. alevi olanların hep samimi ve iyi insanlar olduğunu gördüm. iskenderun alevi dolu çünkü. ancak inanışları nedir, islam mıdır, islam'dan farkı nedir gibi soruların cevabını bilmiyorum.
    0 ...
  44. 436.
  45. neden bu kadar düşmanlık gördüğünü anlamadığım inanış.
    din değiştiren veya inanmamayı tercih eden gömüşlüğüm vardır ama sünnilikten aleviliğe geçen duymadım, görmedim.
    neyi tehdit ediyor ki bu insanlar böyle saldırılıyor. kendilerine göre ibadet şekilleri var ve tanıdığım aleviler tanıdğım birçok sünniden daha dürüst ve ahlaklı.
    1 ...
  46. 435.
  47. fasık inanıştır.

    tövbe edip müslüman olmak gerekir.
    1 ...
  48. 434.
  49. Bize göre garip bir inanış olsa da akplilerin paranoya haline getireceği kadar dramatik olmayan kendi kendine takılan inanış.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük