dünyaca ünlü bir markamızın bir projesinde çalışıyoruz birkaç gündür.
gündüz vardiyası ayrı gece vardiyası ayrı bir şekilde ekipler arasında öyle kusursuz bir koordinasyon sağladım ki, projede tek kusursuz yüklenici oldum ve sadece 4 günlük çalışma sonucunda bu iltifatı duydum.
evet bayern münih gibiyiz ve ben bunu zaten biliyorum.
keşke hırsız siyasetçiler de bunu bilse tank da üretirim uçak da.
ama yavşak siyasetçiler bu ülkedeki bütün bayern münihleri görmezden geliyor işte.
direkt bana değil ama bana iletilmesi için başka birine söylenmişti iltifat. benden hiçbir çıkarı yoktu. bir iki saatlik muhabbetimiz vardı sadece. muhabbetten sonra ben de kendisine karşı çok yakın hissetmiştim ama hayat yan yana gelemedik bi daha. ama gıyaben tanıyordum. öncesinde de tanıyordum ve biraz da çekiniyordum kendisinden. duyduğum şey beni gerçekten çok doğru yolda hissettirdi. iltifatı söylemek istemiyorum. "buralarda bir abisi olduğunu bilsin" falan diye de eklemiş. ay kalbim pır pır etmedi değil.
Müşteri karakter yoksunu, ukala ve hadsiz bi karıydı. Ağzının payını verdiğim için bozulup böyle karşılık verdi. Öyle birinden duyunca iltifat kabul ettim.
çeyrek asırlık ömrümde bazı iltifatlar almışımdır karşı cinsten. bunların bazıları dış görünüşle bile ilgiliyidi, gülüp geçtik.
bugün değer verdiğim bir arkadaşım ''ne güzel konuşuyorsun, anlatıyorsun.'' dedi, vallahi hepsinden güzel geldi yumşacık oldum.
bence en iyi iltifatlar insanların düşüncelerine, anlatış biçimlerine olanlardandır.
