hiçbir kalıba sokulayacak kadar aşağılık bir duygudur. aşağılık olan aldatılan değil, aldatandır. ne hikmetse aldatılanların yüzü karadır. allah kimseye vermesin. hele ki sadık bir evlatlarının üzerine titreyen bir anaya ailesi için gecesini gündüzüne katan bir babaya. hayat bu, neler duyduk neler yaşadık. insan kendini onların yerinee koyunca, kalkamıyor altından. allah korusun, aldatıldığımı düşünüyorum bazen, farz ediyorum. kendimi tanıyorum, katil olurum. o olmazsa bir ömür ızdırapla yaşarım, öyle yaşamaktansa ölmek ya da öldürmek yeğdir.
bugün başka bir erkek sayemde aldatılmış oldu. geçmişte ben de aldatıldığım için tabi yapıcak bişey yok. evrenin döngüsü. büyük ihtimalle eleman hiçbir zaman bilmicek. how ibne we are.
hani ölmek istersin ya hayatının bir çok anında. aslında ölmüşsündür aldatılınca. sen ölmüşsündür yerine başka bir adam - kadın gelmiştir. sen nefes almıyorsundur, sen gülmüyorsundur yerine gelen gülüyordur. senin tutmak için yıllarca beklediğin o eli o adam tutuyordur aslında ve sen bunu çok çok sonraları öğrenmişsindir. senin yerine gelen kişi o' nun hayatına girdiğinde ruhun bile duymamıştır. hatta o daha da neşelidir artık. çünkü hayatında yeni bir heyecan vardır. sonra zamanla, ufak kavgaları büyütür o, mutsuzum der, olmuyor der. başkası var diyemez. aslında can yakan budur işte. sana söylememesi. aptal yerine koyulmak. sen onunla hayaller kurarken, gelecek planlarken, o başkasıyla hayallere dalmıştır çoktan. ölmektir işte. o' nun için yaşıyorsundur, o' na yaşıyorsundur. o artık yoktur. e sen ölmüşsündür işte.
ölümdür aldatılmak.
bir insan hayatı boyunca bir kez mutlaka yaşanılacak olan acı verici olaydır. can yakar, uyutmaz, aç bırakır, sigaraya taptırır, içkiyi ana belletir... elbet geçer zamanla ama zaman unutturmaz çektirdiği acıları..
ailenin değerinin anlaşılmasını sağlar. onlar sizi başka bi güzelliğe, başka bi bedene tercih etmez. hep severler.
en sevdiğin kişiye ailem dersin ama olmamıştır ailen demek ki. başka kızla yatmış, etkilenmiştir her şeyim dediğiniz kişi. özgüven yok olur artık... bakalım aldatan aldanır mı? zaman gösteirr ama sizin ağzınıza sıçılmıştır, olan olmuştur artık.
edit: aldatan kuyruğunu sıkıştırıp geri dönmüştür ama sizin için önemli olan intikam değildir ki ego tatmini yapasınız. olan olmuştur, sevdicek masum olan her şeyi mahvetmiştir.
dünyanın en kötü hislerinde başı çekmekte sırayı alır bence. en başta büyük hayallerle başladığın mükemmel sözcüklerle harika bir aşk yaşarsın aldığın mesajlarla, karşılaştığın sürprizlerle özel olduğunu hissedersin. gün geçtikçe seni kendine bağlar bu adam. artık onsuz tek bir dakika geçmeyeceğini düşünürsün. bazen sana öyle güzel sözler söyler ki sen bu güzelliklerin karşısında ne diyeceğini şaşırırsın "ne desem de acaba bu mesaja hakedilecek cevabı versem" diye kendi kendine düşünmeyi başlarsın. biz insanlık olarak egoyu çok sevdiğimizden bir insanın hayatında en özel, en değerli olmak çok hoşumuza gider. onun bize söylediği o sözleri düşünür düşünür gece yatakta bu düşüncelerle ve kurduğunuz hayallerle uykuya dalarsınız. fakat daha sonra öyle bir an gelir ki en değerli olduğunuzu düşündüğünüz o kalpte sizden başka biri daha vardır. söylenen onca sözlerin yalan olduğuna mı, bir başkasına tercih edilmeye mi, salak yerine konmaya mı yoksa hayatınızın en değerli varlığını kaybettiğinize mi yanacaksınız bunu düşünmeye başlarsınız. direk gözünüzün önünden o anlar geçer. "bu da mı yalandı diye" kendi kendinize ağlarsınız. meğer size özel değilmiş o sözler bunu bilirsiniz. her gece mutlulukla girdiğiniz o yatağa bu sefer gözyaşlarıyla girersiniz. hayal kurduğunuz o yatakta bu sefer kafanızda parçaları birleştirip nasıl salak durumuna düştüğünüze yanarsınız. ama en kötüsü de size bunları yapan bir insana karşı hala aşkı bir kere de bitiremezsiniz hala salak gibi onu özlemeye devam edersiniz belki de bu özlem değildir. onu istemiyorsunuzdur ama onunla geçen her anı tekrar yaşamak istersiniz. ona söylemediğiniz her güzel söz için kendinize kızarsınız. bu adiliği yapan insanda değil de bu sefer kendinizde suç aramaya başlarsınız "ben neyi eksik yaptım acaba?" diye. oysa eksik ya da yanlış sizde değildir. doyumsuz ve sevmeyi bilmeyen bir kalpte kendinize yer aramaktan ve değerli olduğunuzu sanmaktan başka hiçbir yanlışınız yoktur. bu saatten sonra "o bile yaptı ya ben daha kime güveneyim!" tribine girersiniz. aslında "o bile" derken yine onu yüceltirsiniz. aslında o, demek ki "bile" edatını hakedecek kadar haysiyetli bir insan olamamıştır ama gel de bunu kalbe anlat dimi? onlar hayatlarına devam eder, sen ise aşka ve insanlığa küsmüş inancınla birkaç ay belki birkaç yıl hatta bir ömür kendinize kapanırsınız ve sizi bu hale düşüren insanı her şeye rağmen hala seversiniz. aşkla öfkeyi bir arada yaşamak. en berbatı da bu olsa gerek.
eğer size 3 yıllık ilişkiniz boyunca "sen benim ilk ve son aşkım olacaksın." "seni ömrümün sonuna kadar unutamam." "senin tenin, senin kokundan başka diğerleri sadece mide bulandırıcı, daha fazlası değil." gibi binlerce hatta tonlarca cümle sarf edilmişse, başınıza geldiğinde artık kimseye güvenemeyeceğinizi kabullenmekten başka çareniz kalmaz
bilinen gerçeklerle hakikatlerin yer değiştirmesi sonucu oluşan travmatik durum.Kişi bildiği her şeyin yalan ve eksik olduğunu öğrenir ve güven duyma konusunda problemler çıkar çoğu aldatılanda.
dakikalar saatleri saatler günleri günler ayları kovalıyor ama o kare aklından gitmiyor insanın, gidemiyor...
neden sorusunun cevabını alamıyorsun! neden ölüyorsun neden yaşıyorsun un bile cevabı var lan hayatta! bunun yok işte yok!
eksikliği kendinde arıyorsun önce 'neyini eksik ettim' diyorsun... sonraları kıyaslama yapıyorsun 'ne fazlası varki o adamın benden' diyorsun o çük beyninle...
sonra neden sorusu nasıl a dönüyor zamanla...
nasıl aldatır lan beni! diye haykırıyor yüreğinden bir ses her dakikanda...
zaman denilen birşey varmış o geçiriyormuş bunu atlatanlar öyle söylüyor. tam 3 ay 3 gün 4 saat oldu o film sahnesini göreli... (11 haziran 2012 saat 21:33)
daha ne kadar o zaman dediğinizden gerkeli? çok mu erken? yada benim için artık çok mu geç??
bazen sebepsiz yere olan eylemdir. aldatılmayı hak edecek hiçbir şey yapmamışsındır. sevgilin yada eşin de sen de suç yok tüm suç benim der. peki o zaman neden aldatırlar? sevgilisi (yada eşi) hep yan cebindedir ama arada başkaları da gelip geçer. bu doğru mudur? doğru değilse neden yapılır? seven ve sevilen bir insan neden aldatır? milyonlarca (evet abarttım) soru vardır insanın aklını kurcalayan bu konuda ve çoğu da cevapsız kalır. belki de aldatmanın nedeni yeni heyecanlardır. o halde ilişkiyi monotonluk denizine atmamalı.
dünyadaki en kötü olaylardan biridir. benimde başıma gelmiştir. dünya aldatıldığınız günden sonra umrunuzda değildir. hiçbir şey yapmak istemezsiniz. aşk şarkıları dinlersiniz. sizi aldatan kişiye karşı bir intikam birde içinizde sevgi vardır. ne yapacağınızı bilemezsiniz. canınız çok sıkılır. o aşk şarkılarınıda veriyim
(bkz: ayrılsak ölürüz biz)
(bkz: hoşçakal)
her ne kadar başka bir kişiyle cinsel ilişki çağrışım yaratsa da aslında aldatılmak demek kişiye her türlü yalan söylenmesi demektir. bazen öyle yalanlar yakalanırki keşke beni başka bir kadın/ erkekle aldatsaydın da bu yalanla aldatmasaydın dedirtir insana.