bugün

uzaktayım görmez nasıl olsa. Alt tarafı ufak bi kaçamak canım nerden bilecek ? Evet bilmeyecek evet görmeyecek. Sen aldatılsan sende bilmeyeceksin sende göremeyeceksin. Yakalanmak için ya çok aptal olacaksın yada cok şanssız veya çok şanslı olacaksınki en azından şerefli bi şekilde şerefsizce bir olayı itiraf etmek zorunda kalıcaksın.Ama bir gün ögreneceksin işte bir gün hakkını istiyceksin işte. Çünkü o görmese bu görmese şu görmese kimse görmese kimse bilmeze seni herzaman gören bir Allah var. Sen kendi
üstüne düşeni yaptıgın sürece aldatılmak diye birşey yoktur ancak aldattıgın zaman aldatılırsın. yani aldatmanın tanımı aldatılmaktır aslında. Tam olarak anlatabildim mi ? Bilmiyorum ama öyledir işte.
Aldatıldığını hissettiğinde ya da biraz şüphe duyduğunda bile insanı deli bir öfkeye boğan, gözünü döndüren ve anında intikam planları yapmanıza neden olan duygudur. insanı yer bititir.
...

"insanlara böylesine fütursuzca, aldırmazca hainlik edebilmesinin, onların hayatına girdikten sonra geride bir harabe bırakarak çekip gidebilmesinin belki de tek nedeni ihanet duygusunu bilmemesiydi. kimseyle ihanet duygusuna sahip olabilecek kadar yakın olmamış, kimseye kendini öyle yakın hissetmemişti. insanların ortaklaşa kabul ettikleri bütün o duygular, ihanet duygusu, günah duygusu, ayıp duygusu, başka birçok duygu gibi ona yabancıydı. insanlarla duygusal olarak paylaştığı neredeyse hiçbir şey yoktu. tanrı'dan ziyade şeytan'ın dostu olan deli bir keşiş gibi insanların duygu dünyasından çekilip kendine ait bir duygular ve değerler manastırına kendini hapsetmişti. istediklerini yapmanın kendi doğal hakkı olduğuna inanır gibiydi, yaptığı hiçbir şeyden suçluluk duymuyordu. ama en korkuncu, hainliği kadar büyük bir masumiyete sahip olmasıydı. bütün yaptıklarını, neredeyse delilere özgü bir masumiyetle, kötülüğünü hiç farketmeden yapmasıydı. onu öylesine çekici kılan da, hainliğinin içinde hiç kötülük barındırmamasıydı." *
hain, içinde kötülük taşımıyorsa aklanmalı mı?
hainlik başlı başına kötü bir şey değil mi zaten?
delilere özgü masumiyet, deli olmayanda ne arar?
deli olan o değilse, kim?

ben mi?
yok canım!
birini aldatmak bakire olmayan bi kız için bi donu sıyırma süresi , azgın erkek için gömleğin düğmesini açma süresi kadardır..

aldatmamak arkadaşlar , ey dostlar , zil zurna sarhoşken biraları löp löp içerken size gelen bi hatunu / adamı reddedebilmek değildir.. bunu açık olalım kimse yapamaz.. aldatmak o kadar içmeyi en başta kabul etmektir..
(bkz: #9612481) ntry'sindeki diyalokları da kurabilecek kadar ahlaka sahip insanların yaptığı eylemdir. ahlaksız, zayıf karakterlidirler...
bu kadar aldatan olduğuna göre güzel bişey demek ki dediğim hayat oyunu. şartlarından biri kendine bile dürüst olmamak olmalı. sanırım.
ego tatmini. **
Aslında karşıdakini aldatmak, kendini aldatmaktır. Kaybeden yine sen olursun.
nerde başladığını merak ettiğim hadsedir.
zannediyorum değişken bir yapısı var.
Olaya eşinizi aldatmak olarak bakarsak, Nedeni her ne olursa olsun, aldatan kişinin haklı olamayacağını gösteren davranıştır. Aldatmak ahlaki bozukluğun göstergesidir.

"Bir milletin ahlakı dişleri gibidir, Çürüdüğü nispette acısını hisseder."
iğrençliktir, sadizmdir.
yapan kadınsa da erkekse de sonuçta aşağılık bir kişiliği sergileyen, aslında etrafın ona güvensizliğindan çok kendi kendine güvensizlik yaşayan kişi eylemidir. birlikte olduğu kişiden başka biri ona ilgi gösterdiğinde kendini bulunmaz hint kumaşı, benzersiz ve olağanüstü falan zanneden aslında acınası kişilik(sizlik)tir.
"aşk ile sevenler aldanır
aşkı sevenler aldatır."
*
kimi zaman hoş bir iz bırakır; kimi zaman da güveni boşa çıkarmanın vicdan sızısı kalır.
bölmek ve bölünmektir.
(bkz: aldatsam affeder miydin)**
aldatmak kelimesini cinselliğin temel kavramı haline getirenler ile namusu bacak arasına sokanlar aynı zihniyetin evlatlarıdır.
üstadın birine evlenmek için;
başka biriyle ilişkisi olup da bunu inkar edeni mi tercih edersin?
seninle birlikteyken başka biriyle ilişkisi olduğunu açıkça söyleyeni mi?
diye sormuşlar.
ikincisini demiş üstad.
şaşıran bir yüz ifadesiyle neden demiş?
birincisi hem yalancı hem ikiyüzlü, hem de bana güvenmiyor
ikincisi ise hem güveniyor, hem dürüst ve hem de samimi.
mutlu insan aldatmaz. Gözü dışarıya kaymaz. Aldatma eylemi içinde buluyorsanız kendinizi istemediğiniz bir hayatı yaşıyorsunuz demektir. Kendinizi de aldatmamak için olay mahalini terketmelsiniz...
aldatılmaktır aslında.
Kendini aldatmaktan başka birşey değildir aslında...
doyumsuz insan oğlunun kararsızlık eylemi. (bkz: ona yapan bana da yapar) (bkz: yuva yıkanın yuvası olmaz)
yalan söylemektir de aynı zamanda, kandırmaktır da. içinde pek çok menfi kavramları barındırır. aldatan kişi, insanın en çok aradığı ancak bir türlü sahip olamadığı dürüstlük kavramının yanından bile geçemez. bu, onun acizliğini, basitliğini, insanı hak etmeyen bir kişiliğe sahip olduğunu gösterir. "insanı hak etmek.." üzerinde düşünüldüğünde altından çok derin anlamlar çıkar. düşünün.

aldatılan kişi ise bunu mutlaka anlar. kendisine yalan söylendiğini hisseder, ama bunu aldatanın yüzüne söyleyemez bir türlü. o da onu aldatmış olur.
pişmanlığı tüm ömür sürecek olandır.
tamamen karaktersizlik ve kaypaklıktır,aslında bu eylemi yapan kişi kendini aldatır sadece. bunu farkettiğinde yapayalnız olduğunu anlar ama iş işten geçmiş olur.