ekmeğin karneyle alındığı, tüp ve yağ kuyruklarının olduğu dönemlerde nedense dış güçlerin hiçbir suçu yok hepsi o zamanki hükümetin suçu ama şimdi ekonominin kötü olmasına gelince bütün suçlu dış güçler, gezici çapulcular vs.
kanka gene yanlış. bak şimdi kaba bir örnek olacak ama senin deyiminle örneklendireyim ; sen abazansın tamam mı dış güçleri abazan olarak hayal et sen de dış güçsün. senin tabirin ile önünde "domalmış" birisi var ihtiyacını gideriyorsun. sen şimdi bu domalmış kişiyi yani senin her ihtiyacını gören emrine amade olmuş kişiyi kaldırır camdan aşağı atar mısın ?? senin söyleminden bu çıkıyor. madem o zamanki yöneticiler domalmışlar dış güçleri memnun ediyorlar o adamlarda para yağdırır o krizlerin olmasına mani olurdu.
bak bir de "dokunmamalarına rağmen çok aşırı kötülerdi" diyorsun. şimdiki siyasetçilerde aşırı kötü demek ki ? yani ben sizde neyi anlayamıyorum biliyor musun misal akp belediyesi varken istanbulda ankarada sel olunca "yağmuru belediye başganı mı yağdırıyor allah yağdırıyor o ne yapsın" diyordunuz. ankara ve istanbul sizden çıkınca sel olduğunda "belediye başganı yüzünden oldu" diyorsunuz. şimdi iki ihtimal var ya bu belediye başkanları ( tövbe haşa ) allah size göre ya da sizin gözünüz başınız ayrı oynuyor.. bu amk dış güçleri neden sadece akp ile uğraşıyorlar biraderim ?? lan iktidarının ilk 5-6 senesinde "ben bop eşbaşkanıyım" diye gezen beyaz saraydan çıkmayan adamdı sizin reis. ne değişti sonradan ki düşman oldular sizin reise..
kanka bu tezine göre o zamanlar hiç kriz yaşanmaması gerekmiyor muydu ? madem o zamankiler domalmışlar bu dış güşler neden sürekli develüasyonlarla ambargolarla falan bizi düşürüyorlarmış.
dış güçler tabiri çok eskiye dayanır. daha ziyade siyaset sahnesinde değil de araştırmacı gazetecilerin ve tarihcilerin yazınlarında kullanılmıştır.
günümüzde dış güçlerle beraber onların uzantıları bir hayli fazlalaştı. gizliler ama içimizden biri gibiler. erkin koray'IN DEDiĞi GiBi "içimizdeki hainler..hem de isimleri ahmet, mehmet.."
~~
dokunmamalarına rağmen krizler olması çok aşırı kötü olmalarından kaynaklanıyordu.
~~
Mesela kıbrıs meselesi yüzünden bütün dünya karşımıza dikilmişti o yıllarda.
olma mı? tee usmanlı zemanından beri vadı bu dujgücle be mari kızanım..
--spoiler--
Para sistemi altın ve gümüşe dayanan bir sistemdi. Paranın değeri bu madenlere göreydi. Altın ve gümüş fiyatı değiştikçe kur da değişiyordu, yani sikke fiyatları.
Tağşişte devlet dolaşımdaki sikkeleri toplar, bunların madeni içeriğini azaltır, yeniden piyasaya sürer. 18. yüzyıla kadar bu işlem gümüş parada yapıldı. 1580'in akçesinde 0.61 g olan saf gümüş, Orhan Bey'in ilk akçelerinde 1.04 gramdı. Yüzde 40'lık bir düşüş.
Tağşişin en sık görüleni devletin piyasaya daha fazla para sürerek ek gelir elde etmesidir. Hem devalüasyon, hem ek para basma. Memurların alım gücü düşünce Yeniçerilerle birlikte ayaklanıyorlardı. Beylerbeyi Vakası'nda para işleri sorumlusu Rumeli Beylerbeyi Mehmed Paşa'nın kellesi istenmiş, padişah paşayı asmıştır.
Tağşişten sonra fiyatlar yükselirken satın alma gücü düşer, hayat pahalılığı artardı. Ayrıca yerli paranın bu düşüşüyle piyasaya Avrupa paraları girer, bir süre sonra onların da sahtesi ürerdi.
Akçe gitgide düştü ve kullanılamaz hale geldi. Para adıyla üç akçe değerinde bir sikke basıldı. 17. yüzyıl başında 120 akçe değerinde büyük gümüş kuruş tedavüle sürüldü. Temel para birimi Osmanlı kuruşu oldu. Ama yüzyıl sonunda yüzde 80 devalüasyona uğramıştı. Tağşişlerin sonuçları: Devlet gelirlerinin önce artmış görünmesi sonra düşmesi, yabancı sikkelere kaçış, kalpazanlık, devletin iç piyasalardan borç almasını güçleştirme ve en önemlisi siyasal muhalefet. Devlet, yeniçerileri yok ederek tağşişe devam etti.
--spoiler--
kanka bu tezine göre o zamanlar hiç kriz yaşanmaması gerekmiyor muydu ? madem o zamankiler domalmışlar bu dış güşler neden sürekli develüasyonlarla ambargolarla falan bizi düşürüyorlarmış.
--spoiler--
hayır tam tersi. dokunmamalarına rağmen krizler olması çok aşırı kötü olmalarından kaynaklanıyordu.
akp'den önce ambulans yoktu diyen sn. cumhurbaşkanına sormak lazım.
biliyorsunuz, tüm bilgiler istihbarat ellerinde olduğundan bizleri aydınlatabilir. bilmeden konuşmamak lazım, bizim gibi cahillerin çıkıp ortaya "dış güçler" dememesi lazım.
önce ilk ağızdan duyalım öyle konuşalım durumu.