cumhurbaşkanı olduğu ilk yıl ile süresini dolduracağı son yıl arasında dağlar kadar fark olan kişi.
bir taraftan baktığınız zaman sistemin koruyucusu.*
diğer taraftan baktığınız zaman da ülkeyi geri götüren insan.*
sürekli bize şöyle içten içe oofff offf çektiren adam.*
süfer adam, mükemmel adam diyenlerin muhakeme gücünden, zeka seviyesinden ve vatanseverliğinden şüphe ettiğim, devlet protokolümüzün bir numaralı kişisi... çok fesadımdır, evet, böyle bir entry yazmak yerine sayın cumhurbaşkanının yüz küsür pkk'lıyı affetmesini ve bu ruhsuz yaratıkların yarıdan fazlasının da tekrar dağa çıkıp askerimizin, gençlerimizin yaralandığı, öldüğü çatışmalara katılmasını alkışlamalı, bu insancıl icraatlarından(!) ötürü kendisini tebrik etmeliydim oysa...
yukarıdakı 'tespitlerimi' ispat eden, internethaber sitesinde birkaç ay önce yayınlanmış habere erişemedim. lakin, burada, 'spesifik' bir tespit mevcut... http://www.pkkgercegi.net/2005_06_20_S1.htm
- abi bu ahmet necdet sezer çok gereksiz bir adam ya. hiç haketmiyor o koltukta oturmayı..
- niye ki?
- bir kere veto yetkisini çok fazla kullanıyor.
- iyi ya işte, öncekilerin yapamadığını yapıyor, altını oydurmuyor memleketin. anayasa'ya aykırı olan düzenlemeleri tabi ki veto edecek, görevi o.
- sonra, dini konularda çok prensipli, katı, %99'u müslüman olan bir ülkedeyiz, olmaz ki böyle.
- devletin başındaki bir insan, konumunu * dini konulara zaten bulaştırmaz, bulaştırmamalıdır. burası laik bir ülke hani, unuttun mu?
- hah, onu diyecektim ben de, bu adam fena halde laik , hiç tasvip etmiyorum!!
- ha şöyle, çıkart ağzındaki baklayı da rahatla. terörist - şeyh kırmasının dizlerinin dibinde poz verenler yakışır size aslında. böyle adam gibi adam olanlar size fazla.
- nasıl? anlamadım?
- anlamadın tabi..*
oturduğu makamın nimetlerinden tüm aile bireylerini yararlandırmaya alıştırılmış, laiklik kavramını sadece tanım olarak algılayabilen , devlet kadroların iktidara mensup kişilerin adamlarınca doldurulmasına yıllardır ses çıkaramayan bünyeler için fazla, çok fazla gelmiş olan cumhurbaşkanımız..
--spoiler--
cumhurbaşkanının yürütme alanına ilişkin görev ve yetkilerinin sıralandığı Anayasa' nın 104. maddesi, "... Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak..." hükmünü içeriyor.
--spoiler--
yani kimseyi hele hele terör suçlularını affetmemiştir. zaten bu şekilde bir yetkisi de yoktur. onları çıkaran hükümetlerin uyguladıkları af yasalarıdır. cumhurbaşkanına hükümetin çıkardığı af yasasını onamaktan başka bir şey kalmaz. yani suçlu cumhurbaşkanı değil hükümettir.
oturduğu koltuğu kesinlikle ama kesinlikle haketmeyen adam. bir ülkenin cumhurbaşkanının görevi devletin üst blokları arasındaki görüş ayrılıklarında arabulucuuk üstlenip ülkenin tüm birimleriyle organize şekilde yönetilmesini sağlamaktır. zırt pırt gereksiz konuşmalar yapıp devlete olan güveni sarsmak değil.
iyi adam aslında. ama öyle bir mevkide oturmak için iyi adam olmak ne kadar yeterli ki? evet laik, evet hukuk biliyor, anayasayı yemiş yutmuş... ama cumhurbaşkanısın, biraz da vizyon lazım. cumhuriyet resepsiyonlarını bir sürü bıyıklı adama terketmiş olmak (bence)son derece yanlış bir karardı.
başı kapalı mapalı, kadınsız toplum tuzağına böyle çabuk düşülmemeliydi. aynı resepsiyona katonga büyükelçisinin karısı da tuhaf örtülerle geliyor netekim. (cumhurbaşkanı deyince, ne tuhaf çağrışımlar oluyor)
atatürk kıyafet devriminde kadınlar için özel düzenlemeler yapmamıştı. erkeği adam olmuş toplumlarda kadının uyum sorunu yaşamayacağını öngördüğü içindir belki. hem ne derler bilirsiniz: kadın doğuştan inisiyedir.
demem o ki; doğru adam olmak mahalle bakkalı için yeter koşul olabilir, ama cumhurbaşkanlığı için biraz daha fazlasına ihtiyaç var sanki.
sayın sezer hakkındaki 'bazı pkklılar hükümet affı ile çıkmıştır' şeklinde savlarda bulunan uuserlar sözkonusu entrylerindeki bazı hukuki tespitler yanlış olmadığı halde gerçekleri, işin en önemli kısmını ıskalıyor, ... elbette hükümet aflarıyla değil 'bahsedilen' 'yetkiyi' kullanarak, hiç de mecbur olmadığı, hatta gerek olmadığı halde 'wernicke korsakoff' raporlarına, ki o tiplere o raporları veren doktorlar ne tür etkilerle, nasıl düşüncelerle yazdılar o raporları orası da muğlak, dayanarak o insanları 'serbest bıraktı...
ayrıca, olay sadece bir 'haberden' ibaret değil idi. akp milletvekillerinden birisi olayı ayrıntılarıyla meclis gündemine getirdi yaklaşık altı ay önce, ki ne yazık ki ismini anımsayamıyorum...
.öt olan falan yoktur, iddia değil gerçektir belirttiklerim... *
anayasa mahkemesi başkanı kalsaydı daha iyi olurdu dediğim insan. yaptığı eylem veto, söylediği söz sadece irticadır. yapıcılık yoktur, ülkeyi kutuplaştırma vardır. yazıktır çok yazıktır.
anaokulu tarzında denyo bir hükümetin başına onlara sahip olmak için gelmiş,şanssız cumhurbaşkanı... sizin anlayacağınız memleket idaresinin %49 u bu adam...
ancak %51 i sayın başbakan ve saz arkadaşları, acı ama gerçek... bıraksak saltanatı geri getirecekler,allahtan bu adam var...
kişiler geçici devlet bakiidir diyerek eleştiri oklarını ve isteklerimizi üzerine 100 km hızla yollayacağımız şahıs.
1-Gitmeden halkın arasına karış.
2-Bir bayramda da bu halk ne yiyor ne içiyor diye bir konuşma yap.
3-Rejim bekçiliğin bittikten sonra git british museum un bekçiliğini yap.
4-Git karşıdaki kitapçıdan anayasa ve nutuk kitapları al oku.
5-Gitmeden Türk halkından talihsiz açıklamaların için özür dile.
yaptıkları ve laik düzeni koruma adına aldığı önlemlerle bazılarını kelimenin mevcut tüm anlamları ile kudurtan sayın cumhurbaşkanımızdır. adam gibi adam olduğundan olsa gerek, şeyh, şıh özentisi, demokrasi takiyyecisi, minareleri süngü belleyen zat-ı muhteremler pek sevmez kendilerini. normaldir..