sampanya patlatmamizi saglayacak o güzel güne dogru geri sayimin baslamasindaki ba$ oyuncudur, sonunda 7 yildir patlatmak istedigim sampanyanin zamani geldi.
%20'lik kesim için cumhurbaşkanı gibi cumhurbaşkanıydı, hiç bir zaman türkiye'nin tamamını kucaklayamadı, sürekli chp'nin çankaya şube başkanı gibi davrandı, ama bu devran da kimseye kalmıyor görüldüğü üzre...
bu ülke halkı için fazlasıyla cumhurbaşkalığı vasıflarını taşıyordu belkide buyüzen belirli bir kesim tarafında sevilemedi. ama ne mutlu ki bana atatürk' ü görememiş olmanın hüznünü sezer' de giderebildim. atatürk ilke ve ınkılaplarına bağlı, kişilerin değil halkının iyiliği yönünde kararlar veren bir cumhurbaşkanı daha görebilirmiyiz bilmiyorum en azından benim ömrüm vefa etmez bunu biliyorum.
kucaklamak fiilini, sadece birinin beline sarılmak olarak anlayan 0-6 yaş grubu sözlük yazarlarının, "bu bizim adam hemen savunayım" derken kendi kendilerini komik duruma düşürdükleri kişi...
kendisi hakkında 50 sene sonra tarihin ne hüküm vereceğini merakla beklediğim 10. cumhurbaşkanı. türkiye de tuhaf bir durum var. birisini yapması gereken bir iş nedeniyle eleştirdiğiniz zaman onun kişiliğiyle ilgili bir cevap alıyorsunuz. mesela ümit özat ın futbolunu yani yaptığı işi eleştiren bir şey söylediğinizde "ama iyi niyetli bir şekilde oynuyor" diye bir yanıt alıyorsunuz, 3-4 yıl önce o zamanki mhk başkanı bülent yavuz muhittin boşat'ın hakemliğini eleştirenlere muhittin boşat'a eşimi emanet edebilirim diye yanıt verebiliyordu, yine ecevit'i siyaseten eleştirenlere verilen neredeyse yegane cevap yıllarca "ama abi adam dürüsttü" oldu. sezer mizaç olarak son derece dürüst bir insan, tutumlu da, devlet bütçesine özen gösterdiğini biliyoruz, ama bunlar kendisinin cumhurbaşkanlığına yapılan eleştirileri bertaraf edebilecek nitelikler değil. muhtıra yayınlandığında sessizliğe gömülüp içten içe muhtırayı destekleyen, akp iktidarı boyunca meclis resepsiyonlarını boykot eden, türbansız eş davetiyesi göndermeyi akp iktidara geldiğinde keşfeden, bürokrtaları atarken kapıcılarına eşi başörtülü mü başörtüsüz mü diye sorduracak kadar ileriye gitmiş birini hala "ama adam kırmızı ışıkta geçmiyordu" diye övmek ne denli doğrudur. sezer dürüst bir insan bundan kuşkum yok ama kendisinin demokrasi nosyonu o beğenmediği -benim de beğenmediğim- akp den daha eksik. türbanlı kadınları ilkel kalıntılar olarak gören erken dönem kemalist modernizminin, üçüncü dünyacı bir içe kapanıklığın sembolüdür sezer. anayasa mahkemesi başkanıyken demokrasi kokan adli yıl açılış konuşmalarını çankaya'da rafa kaldırmış otoriter ceberrut devlet geleniğinin bizzat şahsında tecessüm etmesini önleyememiştir. dürüsttür, tutumludur, ama tam bir demokrat ve ve bitaraf asla değildir.
memlekette laikliğin yılmaz bekçisi olarak görülen şahsiyet. belli bir ölçüde bunu başarmıştır evet ama bir süre sonra partilere eşit mesafede durması gerektiğini unutmuş, iktidara kıllık olsun diye önüne gelen yasayı veto etmiş, chp'li olduğunu cümle aleme belli etmeyi başarmıştır. bunun yanında, sergilediği aşırı muhafazakar tavır kendini pasifliğe itmiştir. birkaç resepsiyon, milli bayram, askeri okulların törenleri vs. saymazsak kendileri milletin karşısına çıkıp iki çift laf etmemiştir, buna gerek dahi duymamıştır. dış ülkelere yaptığı geziler bir elin parmaklarını geçmez. iç meseleler bir yana, uluslararası sorunların çözümünde bile etkinliği neredeyse sıfırdır.
sistemin yetiştirdiği tipik bir bürokrattır, memurdur. sadece işini yapar, deyim yerindeyse sabah 9 akşam 5 çalışır, bunun dışında kendinden fedakarlık ettiğini söylemek oldukça zordur. bıyık altından orduya gülümsemiştir. örneğin nisan ayında verilen e-muhtıra'ya sesini çıkarmamıştır. ayrıca 2000 yılında cumhurbaşkanlığına adaylığını koymadan önce kamu görevinden istifa etmemiş, seçildikten sonra görevinden ayrılmıştır. bu noktada anayasa mahkemesi başkanı olduğu halde aleni bir şekilde anayasayı delmiştir. bürokrasinin isterse nelere kadir olduğunun göstergesidir.
atatürkçü kişiliğine ve dürüstlüğüne asla laf söylenmemelidir. ama bunun dışında da hiçbir özelliği yoktur. demokrat değildir, iyi bir devlet adamı da değildir. değişimi kabul etmesi asla düşünülemez, varolanı korumak için elinden geleni yapmıştır. ecevit'e anayasayı fırlatmış, bunun üzerine ecevit'in televizyon karşısında ağlamasıyla el ele ülkeyi krize sürüklemiştir.
dediğim gibi, laiktir, atatürkçüdür ama bu kadardır.
uykusu gelince yaramazlık yapan çocuğa benzeyen adamın adıdır..
ne yapsam da magazin gindeiminin içinde boğulan insanımı ülke gündemine çeksem diye gündem oluşturan adamın adıdır..
asık suratı ile ülkeler arası ilişkilerimizi hantallaştıran adamın adıdır..
herşeye rağmen kırmızı ışıkta arabayı durdurması takdire şayandır..
anayasa mahkemesinde başkan iken umut verip cumhurbaşkanı olunca avuç yalatan adamın adıdır..
çankaya'ya noter olarak gitmeyen, cumhurbaşkanı olarak görevini en iyi şekilde yerine getiren, özgürce düşünen her insanın sevgi ve saygıyla anacağı 10. cumhurbaşkanımız.
anayasal kuralları gözeterek anayasal sorumluluğu olan yürütmeyi icra etmeye çalışan 10. cumhurbaşkanı. veto ettiği yasaları kişisel sebeplere değil, anayasaya aykırılıktan veto eden, anayasaya uygun değişiklikler yapıldıktan sonra onaylayan, aynen geri gelirse anayasa mahkemesine gönderen ve her ne hikmetse gönderdiği yasaların neredeyse tamamı anayasa mahkemesi tarafından anayasaya aykırılığı sebebiyle iptal edilen yasalardır. sorun cumhurbaşkanında değil, anayasadadır. işine gelince anayasaya sarılan, işine gelmeyince cumhurbaşkanına saldıran dangozlar anlamazlar tabi... ha "anayasayı bir kez delmekle bir şey olmaz" demişti değil mi demokrasinin yıldızlarından bir tanesi? o zaman anayasa yapmaya gerek yok, kişisel egolara göre yönetilelim...
ayrıca bazı ekonomi bilgisi özürlüler tarafından sıklıkla 2001 krizinin sebebi olarak gösterilen cumhurbaşkanı.
peki bu özürlüler çok biliyorlar kendilerine sormak isterim, 1980'lerin başındaki bankerler krizi kenen evren'in hangi densizliği üzerine gerçekleşmiştir? 1994 ve 1995 krizlerine, süleyman demirel'in hangi dengesiz hareketi neden olmuştur? 5 nisan kararlarının altında süleyman demirel'in ne gibi bir katkısı vardır? ama beynini araştırma denen olgudan yoksun kılıp, "kriz çıkardı, dolar yükseldi" gibi gayri ciddi bir yaklaşım içine girebiliyorlar. o kriz mgk toplantısında gerginlik çıkmasaydı dahi, en geç 1 ay içinde yine olacaktı!
ekonomik krizler; anlık olmayı, günlük olmayı, yıllık olmayı bırakınız, geçmiş yıllarda uygulanan yanlış politikaların sonucudur. türkiye'de çıkan her krizden, krizin çıktığı dönemdeki hükümetlerden önceki hükümetler de sorumludur.
2001 krizinin en önemli sebebi, 17 ağustos depremidir. bugün o çok övünülen sıcak paraya dayalı ekonomimiz, 17 ağustos benzeri bir felakette, 2 sene sonrasını beklemeden çöker. ama partizan militanlar "hede hödö" diye öterler.
ayrıca, cumhurbaşkanı tarafsız olmak zorundadır ve kendisini seçen partilere "şıklık" yapmak zorunda değildir. "aman bu partiler beni seçti, anayasaya aykırı olsun veya olmasın her istediklerini yapayım" deme gibi bir lüksleri yoktur. anayasa fırlatma olayı olarak lanse edilen olay da, "al başına çal" şeklinde gerçekleşmiş bir olay değildir. 57. hükümetin bazı politikalarının anayasaya aykırı olduğunu söyleyen cumhurbaşkanı, "anayasa'yı bilmiyorsanız okuyun" diyerek, masanın üzerinden kaydırarak anayasa kitapçığını başbakana doğru göndermiştir. dönemin başbakanı da, sağ kolu olan şahısın gazına gelerek, basına olayı abartarak "fırlattı" şeklinde açıklamıştır. şimdi deniyor ki, ahmet necdet sezer, akp düşmanı, çifte standart uyguluyor. ahmet necdet sezer, çifte standart falan uygulamıyor. 57. hükümet döneminde de benzer uygulamaları vardı.
ayrıca, 2001 krizinde borsa %14,6 düşmüştür. bugün kriz olmamasına rağmen, borsa 10 günde %20 düşmüştür. ekonomi iyi diye ötenler gitsin küçük esnafın haline baksın. hani emilen süt burundan gelmiş ya?
zaten ekonomi politikalarını da cumhurbaşkanları belirler, bu sebeple 2001 krizinin sorumlusu ahmet necdet sezer'dir değil mi aklı evvel kertenkeleler?
siyasetin en önemli özelliklerinden olan "konuşma ve gülümseme" konularındaki başarısıyla siyasetin yeniden tanımlanmasına yol açacak kadar iyi bir siyasetçi (idi).
şeklinde listelenen, 1243 hediyeyi köşkte bırakan ve demirbaş listesine kaydettiren yüce insan.
rte, başbakanlıktan ayrıldığı gün, başbakan olduğu süre zarfında aldığı hediyeleri başbakanlığa kaydettirsin, sözlük önünde eşşşşşşşek gibi anırmazsam adam değilim.