Dondü möndü kabul de, Tayyip erdoğan'ın kendisini her eleştirisine rağmen kucakladığını, onunla şahsi olarak ilgilendiğini, ona değer verdiğini görünce bence ciddi mânâda yumuşadı da.
Yani aradaki muhabbet karşılıklı sempatiyi tesis etmişe benziyor.
Bizim sanatçilarımızda, medya mensuplarımızda da toplum davranışlarına benzer zaaflar söz konusu.
Üst kademeden Biraz ilgi, sevgi, değer gördükleri zaman yumuşayıveriyorlar. Anlaşılan Ahmet hakan tayyip'i sevdi.
Dönek diyebiliriz ama severek döndü. Bunu da belirtelim.
--spoiler--
dondü möndü kabul de, tayyip erdoğan'ın kendisini her eleştirisine rağmen kucakladığını, onunla şahsi olarak ilgilendiğini, ona değer verdiğini görünce bence ciddi mânâda yumuşadı da.
ülkenin en büyük gazetesinin başına getirilen bu yetersiz istifa haberine gazetesinde yer veremediği gibi şimdi programda berat'i savunuyor.
berat bey damat olduğu için hedef tahtasına konmuş da kimse bu kadar dayanamazdı da falan filan diyor.
yani bu yetersize göre damada damat dediğimiz için biz suçluyuz iyi mi.
adam işletme mezunu. önce enerji bakanı yapılıyor sonra da hazinenin başına getiriliyor. biz bu iş damadın yapabileceği iş degil dedik diye suçlu oluyoruz.
abi insan resmi bir yazıyı neden över allahini seversen. yorumlasan anlarım da övmek ney la. sanat için sanat anlayışıyla mi yoksa toplum için sanat anlayışıyla mi yazılmış onu da deseydin.
hayatta hepimiz, öyle ya da böyle birileri tarafından "aşşağılanmışızdır".
o an için gücümüz yetmemiş, susmak zorunda kalmış ya da ekmeğimizden olmamak için "boyun eğmiş" olabiliriz.
ama bu milyonların karşısında değil, muhtemelen bir kaç kişi, büyük ihtimal kimsenin olmadığı bir yerde başımıza gelmiştir.
ahmet hakan ise milyonların önünde aşşağılanmış ve "amenna" çekmiş biri olarak anılacak sonsuza kadar. karakterin ne kadar eder diye sorarlarsa aldığı maaşı söyleyebilir artık.
ben olsam intihar ederdim, aynalara her baktığımda yumruklardım o aynayı.
: efendim dolar artıyor.
: sen maaşını dolarla mı alıyorsun?
: haklısınız efendim, büyüksünüz efendim.
Dilci ahmet'in soyadı hakan mıymış lan? Oğlum şu adamı tartıştığınıza deymez.
Yazar takılan, ama sürekli korkudan dansözce kıvırmalı köşe yazıları yazan tip.
tertemiz, net ve gördüğünü yazan bir gazeteci. ayrıca gazetecilik okuyan bir genç olarak da idolümdür. Türkiye'nin böyle gerçek gazetecilere ihtiyacı var.
modası geçen her şeyi guzellemeyi kendine meslek edinmiş bir bağımlı gazeteci. gazeteci demeye bin şahit lazım ya o da ayrı mesele.
hangi bakan güven kaybederse anında başlıyor güzellemeye. şimdi de fahrettin koca güzellemesi yapıyor. kolunu sıyırmış çin aşısını bekliyormuş fahrettin bey ile yaptığı görüşmeden sonra.
Erdoğan i nasil yalayacagini şaşırmış paralı asker.
Bunun gibi kendini bilmezler gazeteci diye geçiyor kiymetli ülkemde. Dilimin ucuna gelen küfürleri sonuna kadar hak eden ama yazmaya gönlümün el vermediği eli kalemli amip.
Dönek demeyelim de rüzgar gülü diyelim. Bir diğer voccuk voccuk insan da budur. Başkanım şlap, başkanım şlup. Her devrin adamı, eski devirlerde tekerlekti, dönerdi. Yuvarlana yuvarlana bugünkü şeklini alıp, bugünlere geldi.
katil ümitcan uygun hakkında bir şeyler söylemiş akp çocuğu ahmet efendi.
"ÜMiTCAN iSMiNiN YUMUŞATMASI
Ümitcan isminde...
- Bir afacanlık tınısı var.
- Kabul edilebilir oranda bir yaramazlık tınısı var.
- ismin kendisi ister istemez “Bizim Ümitcan” tınısı yaymakta.
işte bu nedenlerle...
Adı sürekli şüpheli kadın ölümleriyle birlikte anılan adamın haberini gazetede “Ümitcan şöyle yaptı, Ümitcan böyle yaptı” diye vermek içimizden gelmedi."
ahmet kaya'nın şu şarkısını dinlerken istemsizce aklıma gelen sözde gazeteci zat.
konuşurken solcusun
yaşarken karambolcusun
oportunizme bulaşmış
tipik bir orta yolcusun
bir allahcı bir kulcusun
bir davulcu bir pulcusun
ne kadar inkar etsen de
o yandasın bu yandasın
hovardasın hep bardasın
artık rol yapmayı bırak
sen bir entel magandasın