bugün

Ray Charles'ı keşfeden kişi.Ray filminde onu mavi ayda david addison'ın sağ kolu olan curtis armstrong oynamıştır.Tarkan'ı türk popuna kazandırmıştır...
Türk asıllı Amerikalı ya da Amerikan müzik dünyasında en çok tanınan türklerden biri diyebileceğimiz üstad.1923 doğumludur kendisi.

1947 yılında Jerry Wexler ile birlikte 10 bin dolar sermaye ile Atlantic Recordsu kurdu. Başta Ray Charles olmak üzere Atlantic Records da Aretha Franklin, John Coltrane,Rolling Stones, Nat King Cole ve Diana Ross gibi ünlü isimlerle çalıştı. Grammy ödülü sahibidir ayrıca.

ray charles ın önemli hitlerinden mess around un sözleri de ahmet ertegun e aitmiş.
(bkz: ray)
tarkan'a amerika'ya gel sana kaset yapacağım diyen müzik adamı. *
babası atatürk'ün hukuk müşaviriymiş.
tgrt'de murdoch'ın ortağı. çok muhteremdir.
verdiği iftar yemeğine, türkiyeden rte'nin kalkıp gittiği büyük adam, bir diğer konuğu ise robert de niro idi.
düşüp beyin kanaması geçirerek bitkisel hayata geçen atlantic records'un patronu müzik adamı.
gün itibarı ile vefat etmiş insandır. allah rahmet eylesin.
http://www.ntvmsnbc.com/news/394197.asp
ray charles ın çıkış parçasını bestelemiştir mess around ray filminde ray charlesı meşhur eden tarzına yol açtığı görülmektedir. vefat etmiş gün itibariyle. kafasını, rolling stones konserinde düşüp yere vurduktan sonra komaya girmişti. allah rahmet eylesin
new york cosmos takımının kurucusu. 17 yaşlındayken maradonayı transfer etmek istemiş. sonra peleyi almış. adam büyük oynuyor. türkiyedeki en büyük eksikliği yenmiş. aşşalık kompleksi ve büyük düüşünememe sorununu aşmış. yazık olmuş...
dünya müziği adına büyük kayıplardan birisi.. yemin ediyorum fena bir burukluk oluştu içimde.. yani gözleri dolu dolu giriyorum şu entryi sözlük.. ahmet ertegün ün ne kadar büyük bir müzik adamı olduğunun ayırdına varabilmek için hikayesini okumak ve ray filmini izlemek gerekir.. dünya müzik arenasına bir daha ahmet ertegün kadar büyük bir türk müzik adamı gelir mi acaba.. ve de eminim abd de daha büyük bir yankı uyandıracak.. lan bazı şeylere ajdar kadar zaman ayırsak.. neyse ya hiç girmiyeyim sözlük istersen.. müzik dünyasına taziyelerimi iletmeyi borç bilirim..
allah taksiratini affetsin iyi bir adamdi ve hic bir sey yapmasa bile ray charles'i hayatimiza kazandirdigi icin cennette yeri hazirdir zannederim.
http://www.nytimes.com/20...arts/music/15ertegun.html
ölümüne gerçekten üzüldüğüm müzik adamıdır. *

ayrıca ;

(bkz: Atlantic Records)
(bkz: ray charles)
(bkz: ray)
bizi zengin eden şey bizi öldürebilir de.. (bkz: sallan yuvarlan bana)
allphalive'i keşfeden ve kasetlerini çıkartan adam.
başarılı türk.
pamela anderson'u bodrum'daki yazlığında ağırlayan baba.
amerikadaki türklerin gururu!

atlantic records un kurucusu ve bir çok grammy ödülü alan ahmet ertegün ün üne kavuşturduğu isimler saymakla bitecek gibi değil. göz kamaştıran listede; aretha franklin, led zeppelin, john coltrane, genesis, cream, rolling stones, yes, inxs, ray charles, ac/dc, otis redding, foreigner ve daha pek çok isim var. liste bitecek gibi gözükmüyor zaten.

türkiye yi dünya çapında tanıtmak, milletçe çok önem verdiğimiz bir konu. sporcularımızın, bilimadamlarımızın veya üstün yetenekli öğrencilerimizin başarıları, kolayca milli ruhumuzu okşayabiliyor. ancak bu başarılar ne kadar önemli olursa olsun, hızlı iletişim çağının kaygan gündeminde en fazla birkaç gün dayanabiliyor. andy warhol un yıllarca önceki kehaneti, bir gün gelecek, herkes 15 dakikalığına şöhret olacak, gerçekleşti. dünyaca ünlü olmak ve o noktada kalabilmek için gerçekten çok önemli işler başarmak gerekiyor.
ahmet ertegün ün müzik dünyasındaki 50 nci yılının yabancı basında ve müzik sektöründe nasıl yer aldığını görmek gerçekten heyecan verici. ertegün ü tebrik etmek için dergilere, gazetelere ilan verenler arasında henry kissinger dan mtv ye, mick jagger dan tutun da quincy jones a kadar dünyanın her yerinde tanınan pek çok kurumun ve sanatçının isimleri bulunuyor. işin en güzel yanı, ahmet ertegün ün durduğu noktanın, bütün bu saydığımız isimlerden daha yüksekte bulunduğunun rahatça hissedilebilmesi.
1947 yılında atlantic records u, dişçisinden borç olarak aldığı 10 bin dolarla kuran ve müzik dünyasının seyrini değiştiren ahmet ertegün ün değerini, dünya bizden çok daha iyi anlıyor. popüler müziğin mimarı, mükemmel bir centilmen, eğlence dünyasına geniş vizyon kavramını öğreten adam olarak anılan ahmet ertegün, milyarlarca dolarlık müzik sektörünün gözbebeği konumunda.

kimdir?

ahmet ertegün, 1923 yılında istanbul da doğdu. diplomat olan babası mehmet münir ertegün ün görevleri nedeniyle çocukluğu isviçre, paris ve ingiltere de geçti. 12 yaşında babası washington a türkiye büyükelçisi olarak atandı. georgetown üniversitesi nden mezun oldu. müzisyen olan annesi hayrunisa rüstem sayesinde küçük yaştan itibaren müzikle ilgilendi. bir diğer öğretmeni de, onu blues ve caz müziğinin ustalarıyla tanıştıran ağabeyi nesuhi ertegün oldu. çocukluğundan itibaren zenci müzisyenleri takip eden ertegün, babasının 1944 te ölümünün ardından müzik dünyasına atıldı. 1948 de atlantic records ilk albümlerini çıkardı. hızla büyüyen şirket kısa zamanda dünyanın en önemli plak şirketlerinden biri haline geldi. ertegün rock and roll hall of fame müzesi nin de kurucusu. müzenin ana salonu ahmet ertegün'ün adını taşıyor. pek çok ödülü bulunan ertegün, müzik piyasasının en önemli isimleri arasında gösteriliyor.

turkiye nin ab surecindeki calismalari, bircok uluslararasi organizasyona ev sahipligi yapmasi ve artan turist sayisiyla turk ve turkiye nin abd lilerde uyandirdigi imaj son donemde nasil gorunuyor?

turkiye nin imaji olumlu anlamda degisiyor.turist sayisinin artmasinda bunu cok buyuk bir etkisi var.turkiye nin halki ulkeye giden turist uzerinde bu imaji degistirdi.turkiye ye giden turistler kendi dusuncelerinden farkli insanlarla tanisti.ornegin en son turkiye ye ziyarette bulunan bir arkadasim arabalarinin lastigi patladigi zaman vatandasin nasil yardim ettigini anlatti.hem lastiklerini degistirmeye yardim etmisler hem de ardindan kahveye davet ederek icecek ikram etmisler.tabii ne iceceklerin parasini ne de bahsis diye kendilerine biraktiklari parayi kabulederek.beni ziyarete geldiklerinde ne kadar guzel insanlariniz var dediler.gercekten de en guzel seyimiz insanlarimiz.tek kotu tarafimiz ise kucuk burokratlarimiz.mesela havaalaninda pasaport gorevlilerine nicin gulmuyorsunuz diyorum.burasi turkiye nin kapisi.bende turist olarak para harcamaya gelmisim.buna ragmen nicin suratin asik diyorum onlara.bahsettigim orneklerden de goruldugu gibi turkiye yi kurtaran her zaman halk olmustur.turkiye de kotu bir olay oldugu vakit ilk halkin evlatlarina olan olur.onlar ilk aciyi ceker.iyi bir gelisme oldugunda da bu en son onlarin hayatlarina yansir.yani alt kesimdeki halkin.oysaki esas tanitimi bu adam yapiyor.bunlari anlatiyor zaten turistler.dogal guzelliklerimizi,insanimiz ile onun temiz ruhunu.umarim bu guzellikleri yaratan halkimiz degismez.

turkiye deki muzik ve medya sektoru turkiye nin lobicilik faliyetlerinde daha aktif hareket edebilmesi adina devlet ve sivil toplum kuruluslariyla nasil entegre olabilir? lobicilik alaninda neler yapilabilir?

lobicik konusu turkler ve turkiye icin gercekten guc bir konu.cunku abd de aktif olarak politik ve sosyal alanda gucunu ortaya koyabilecek turk vatandasi yok denecek kadar az.ayrica nufuzumuz da cok dusuk.var olanlarimizin cogu ise oy vermiyor ve politikaya girmiyor.turkiye den alismislar ve bu yuzden oy vermiyorlar.fakat durum boyle diye kosemize cekilmek olmaz.diger toplumlardan insanlarla iliski kurmaliyiz.kimseyle dusman olmaya gerek yok.bu ermeni ve yunanlilar icinde gecerli.sozde ermeni soykirimi iddalari na karsin unutmamak gerekir ki yunanlilar ve ermeniler ile bizler kardesiz.her iki tarafin da hatalari olmustur.100 sene once gerceklesen bu olaylarin daha fazla problem yaratmasina izin vermemeliyiz.turkiye de duzenlenen konferanslar umarim bu konulara cozum getirir.amacimiz iki ulke arasinda oyle bir dayanisma ve dostluk yaratmak olmali ki bu olanlar simdiki sorunlari gidersin.

turkiye den dunya stari cikamamasinin sebepleri nelerdir? bu amaca ulasmak icin turkiye ile paralel yurutmeyi planladiginiz projeler var mi?

acikca soyleyebilirm ki turkiye de sarki yok.yani hit olacak eser yok.kabul etmek gerekir ki iyi sarkicilar var.fakat bu oyle bir olay ki iyi sarki ve iyi sarkiciyi evlendirmeden bu olay olmuyor.buyusu aciklanamayacak bir unsur bu yani.su an turkiye den bir tek tarkan cikmis durumda dunya stari olarak.su an tarkan in sahip oldugu un ve elde ettigi basarinin dolaylarinda dahi dolasan bir star yok turkiye de.cunku o hem sarkici hem de artist.bu ikisi cok onemli iki unsur.tarkan da tum bu bahsettiklerim birlesiyor.abd de turk sanatcilarin sansinin dusuk olmasinin bir diger sebebi ise sahip oldugunuz ingilizce aksani.eger georgia yada louisiana aksanina hakim bir sekilde sarki soyleyemiyorsaniz burada sansiniz yoktur demektir.bu ayni alaturka ezgiler tasiyan turkce bir sarkiyi norvec li bir sanatciya okutmak gibidir. bu sarki eksikligini kendi muzigimize yonelerek telafi etmeliyiz.turk muziginde gercekten iyi sanatcilar var.pop muzikte de bu boyle.iki muzik turunde de gelecek goruyorum turkiye de.

about mr. ertegun

atlantic records - co-founder
the atlantic group - co-chairman/co-ceo
american hospital of istanbul - director
american turkish society - chairman
children's storefront school of harlem - board member
cosmos soccer club - past president
institute of near east studies/princeton univ. - trustee
institute of turkish studies - member
national academy of recording arts & sciences - trustees award
park ave. bank - honorary chairman
parrish art museum - trustee
physicians for peace - trustee emeritus
quincentennial foundation - co-chairman
rhythm & blues foundation - trustee
rock and roll hall of fame foundation - co-founder, chairman
rock and roll hall of fame - inductee
world cup usa 1994 - board of directors
st. john s college - bachelor s degree, classical philosophy
georgetown university - master s studies
berklee college of music - honorary doctorate *
charlie rose ile yapılan söyleşisinde eric clapton'a ve birçoklarına dair gerçekten çok keyifli anekdotlara sahip amerikan siyahi müziğinin mihenk taşı.
ray adlı filmde jamie foxx'un ilk başta adını amlet diye telaffuz etmesiyle yarıldığım, insanüstü müzik prodüktörü. sanırım rock & roll hall of fame'de adına ödül verilmekte. ayrıca norah jones uda keşfetmiştir kendisi.
frank zappa'nı oğlu ahmet zappa'ya adını veren büyük türklerden biridir.
bengü, ferhat güzel ve atilla taş gibi has yetenekleri bulamamasının sebebi dar vizyonundan kaynaklandığını rahatlıkla söyleyebilirim. albüm yaptığı kişiler arasında hiçbir yetenekli şarkıcının bulunmaması ise erol köse ile aralarındaki siklet farkını göstermektedir bu başarısız prodüktörün.
eşi mica ertegün oxford üniversitesine üniversite tarihinin en büyük bağışını yapmıştır. tam 41 milyon dolar. bir an düşündüm ulan bu kadın niye bizim üniversitelerimize bağış yapmadı diye. sonra dedim ki siyaset yanlısı ve bununla paralel olarak sağlıksız bilimin süregeldiği üniversitelere bağış yapacak da ne olacak. hoş siyaset her ülkenin üniversitesinde var ama (ya da dinin müdahele etmesi) ama onlar en azından bilimin hakkını veriyorlar.
yıllarca müzik yapmaya çalışıp, bir şekilde bunu imkansızlar nedeniyle ertelemiş; tek geliştirebildiği "tutar bu adamlar" yeteneği olan bir adamın hayatının mihenk taşıdır, ahmet ertegün.

ahmet ertegün yaptığı işin özelliklerine tam anlamıyla sahip bir adamdı. müziğe olan aşkı nedeniyle sanatçılarla duygusal bağ kurabilen; aynı zamanda yaptığı işin maddiyat açısından değer taşıdığını bilebilecek kadar tüccar biriydi.

"ray" filmindeki sahnelerinde yukarıda bahsettiğim özelliklerini açıkça görebileceksiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=9rSFYx15Ikc

elvis presley'i de yakalamaya çalışmış; fakat yapabileceği en iyi teklifin bile endüstrileşmiş şirket fiyatlarının 20 bin dolar altında olmasıyla bu onuru başka bahara bırakmak zorunda kalmıştır.

ahmet ertegün amerika'nın etnik tarihine dahi etki etmiş bir insandı. afro-amerikan yapısına sahip olan insanların değerlerini eğlenceli boyutlara getirip beyaz dünyanın ilgisini çekmeyi başarmıştı.
felsefesini türklük veya anadolu'ya bağlamadan yüceltebileceğimiz ender insanlardan olan ahmet ertegün, gittiği yerdeki yaşama uyum sağlayıp onu geliştirmeyi başarabilen bir insandı.

bir çok nedenden dolayı, ömrümün sonuna kadar ilham alabileceğim, idol ve metor kabul edebileceğim yegane insandır. ve kısıtlı müzik bilgisine güvenip, eleştiri yapan, beğenmediklerini ötekileştiren günümüz insanlarına az da olsa örnek olması gerektiğini düşündüğüm yüce insan.
türk iş adamı. müzik dünyasına roling stones, laura branigan, led zepplin, eric clapton, aretha franklin, rey charles gibi isimleri kazandırmış atlantic records ın kurucusudur. 1923 yılında istanbul da doğan ertegün, münir ertegün ve hayrunisa rüstem’in ikinci oğludur. diplomat olan babasının görevi sebebi ile isviçre, paris ve londra gibi ülkelerde eğitim görmüştür. babasının washington türk büyük elçisi olarak atanmasıyla birlikte hayatını burada devam ettirmiş ve müzik adına dünya müzik tarihine çok büyük isimler kazandırmıştır.

ahmet ertegün, futbolu amerika ya getirmiş olan ilk isimdir. new york cosmos takımını kurarak amerikaya futbolu götürdü ve kadrosuna pele, carlos alberto, franz beckenbauer ve gs'dan kaleci yasin gibi isimleri amerikan futboluna kattı. türkiye nin tanıtımına büyük katkılar sağlamış olan ahmet ertegün, roling stones konserinde ayağı kaymış ve başını yere vurduktan sonra hastaneye kaldırılmıştır. bu travmayı atlatamayan ahmet ertegün 14 aralık 2006'da 83 yaşında hayatını kaybetmiştir.

atletic rekords hakkında şöyle bir sevdiğim sözü vardır.

"atlantic records'u kurmamızın sebebi, müziklerini beğendiğimiz birkaç şarkıcı ile kontrat imzalamak ve satın almak isteyeceğimiz albümlerini çıkartmaktı. açıkçası asla çok eğlenceli birşeyler yaparak para kazanabileceğimi düşünmedim. yanılmış olduğum için çok mutluyum."

ahmet ertegün
nası bu yaşıma gelmişim, bu adam sayesinde doğan, meşhur olan insanları yıllarca dinlemişim de onu tanımamışım diyerek kendime ve ülkeme sitem ettiren insan. bizim ülkemiz böyledir işte. en çok demet akalınlar konuşulur hep, ahmet ertegün'ler ağza alınmaz, bahsedilmez.