ahmet davutoğlu başbakan olduğunda hürriyet gazetesinde bir haber vardı. Davutoğluna yakın isimler onun başbakanlık serüvenine başladığı noktada hayatından kimi kesitleri paylaşıyorlardı. dikkatimi çeken nokta ise davutoğlu için bir şeyi bir kez okuduğunda bir daha asla unutmayacağı olmuştu. peki bu mümkün müdür? tabi ki! dünyada bunun örnekleri vardır fakat burada mümkün olma durumundan ziyade davutoğlunun diğer yorumların geneline bakınca stratejik derinlik hezimeti bir yana akademik kariyeri ve onun izdüşümleri ile insanlara yansıttığı etkiydi.
bu etki salt kendini akademik bağlamda geliştirmekle uğraşmış normal bir insanın etkisinden daha öte ve daha ilerici bir şeydi.
açıkçası o zamanda benim hoşuma gitmişti.
işte bu noktada elde ettiğimiz bilgiler bize açıkça davutoğlunun sürekli gülmesinin nedeninin etrafa yansıtmaya pozitif etki imajı ile eş anlamlı olduğunu gösteriyor. gülmek güven vericidir. fizyoloji ve psikoloji de doğru orantılıdır. sabah aynaya bakınca kendinize gülerseniz iddia ediyorum ki gününüz daha güzel geçecektir. bu noktada unutmamamız gereken bir diğer nokta ise Cem uzan ve beyaz gömlek merasimi ile 17 aralık yolsuzluk serüveninde algı yanıltması amaçlı değişen kareli beyaz gömlek stilini de göz önünde bulundurmaktır.
akpden haz etmem. ama türkiyede böyle bir takım pozitif ve güven etkilerinin oluşturuluyor olması gerçek açığa çıkınca dahi insanların içinde yeni umutlar aramaya olan inanç olarak kalacaktır.
Yüz kaslarında bir sıkıntıdan dolayı da olabilir.
Zira adamı sadece gülerken gördük. Hiç yüzü asık, sinirli, ağlamaklı, üzgün gören oldu mu? Adam sadece gülümsüyor. Belki de sadece onu yapabildiği içindir?
cemaat hayatinda yeterince zaman geciren kimselerin badem biyiklari ve anlamsiz bir gulumsemeleri olur. Hayattan arinin beynin izole edilmesi ile ilintili bir sey olsa gerek.
gerçek davutoğlu 30 mart seçimlerinden hemen önce muhalif güçler tarafından öldürülmüştü. Yerine ise ermeni kökenli işadamı koHi yossen geçmişti. gerçek davutoğlu tam bir amerikan aksanıyla ingilizce konuşabiliyorken yeni davutoğlu "What'S your name" sorusuna "i'm from turkey" diye cevap veriyordu..
Ayrıca Yeni davutoğlu ülkede büyük bir iktidarsızlık sorunu, ekonomik bunalım ve idare eksikliği varken başa geçmişti fakat devamlı gülüyordu. işte onun gerçek davutoğlu olmadığının en büyük kanıtı buydu. Yoksa bu kadar gülecek Ne vardı