bugün

hayranı olduğum ve okuduğum tek kadın yazar. cinayet romanları yazar. 1890 dogumludur, 12 ocak 1976 da ölmüştür. romanının kahramanı dedektif hercule poirot'dur. katili çok zor bulursunuz...
briç masasında cinayet, on küçük zenci, doğu ekpresinde cinayet en güzel kitaplarıdır...
her boş vakitte artık başka şeyler okumalıyım içsesini susturarak kitapları okunan yazar.kitaplarındaki klişeleri öğrendikten sonra kolay kolay keklenmediğini hissetmek ayrı bir zevktir.
okurken eski bir evde,şöminenin karşısında,battaniyenizin altındaymışsınız gibi tatlı bir his veren,kitapları,dünya çapında kutsal kitaplar ve shekespeareden sonra en çok satan yazar ünvanına sahip olan ingiliz polisiye yazarıdır.kendi hayatından izler bulabileceğiniz eserleri,ince bir zekanın ürünüdür.hercule poirot isimli dünya tatlısı bir dedektif ve miss marple adında uyuzun sinsinin önde gideni bir kızkurusuna çözdürür cinayetleri.hayatında 11 günlük kayıp bir zaman vardır ki bu süreyi istanbul'da pera palas otelinde geçirdiği sanılmaktadır.ne yaptığı,nerede olduğu bilinmemektedir,hafızasını yitirmiş halde bulunmuştur çünkü * *ölümünden sonra bir medyum agatha christie'nin ölümünün sırrının pera palasda kaldığı odanın içinde bir anahtarda saklı olduğunu söyler,inanan aklıevvellerde koşa koşa gelip odayı ararlar.haklı da çıkarlar çünkü döşemenin içinde bir anhtar vardır.ama bundan sonrasını ilerletemez beni yıllar yılı meraktan çatlatırlar.**
stephen king'in eline su dökemeyecek olan,kitaplarını okurken adeta sıkılınılan,hiç bir kitabı yarıda bırakmayn insaları bile adeta kitabı fırlatıp gitmesi için zorlayan yazar...
-şu sayfayı okuyup bırakacam.
-bari şu bölümü bitirip bırakayım. diye diye 191 sayfalık on küçük zenci kitabını tek seferde okuduğum müthiş yazar.
kendine has üslubu ile polisiye hikaye konusunda kendini aşmış, her kitabı birbirinden farklı olan, okunası kitapların kalemi yazar.
16:50 treni adlı kitabını, içinde uzun ad-soyadlara sahip (Lucy Eyelesbarrow, Emma Crackenthorp) roman karakterlerinin olmasından mıdır bir türlü bitiremediğim on küçük zenci adlı kitabından dolayı umarım iyidir dediğim kadın yazar.
kitaplarında genelde mirastan fayda görecek çocuklar ,eski yıllarda sahne ve sanat camiasından bir metres,yaşanan son olaylardan endişeli emekli albay ve uzakdoğulu bir gezgin gibi karakterlere sık rastlanır.
(bkz: on küçük zenci) en güzel romanı.
kitapları edebi açıdan üstün sayılamayacak olsa da bir nebzede okunabilen saygı duyulası polisiye roman yazarıdır.
en çok okunulan yazarlardan biri...gelmiş geçmiş en büyük yazarlardan biri...kitapları birkaç saatte rahatlıkla bitirilebilecek akıcılığa sahiptir..on küçük zenci ve briç masasında cinayet en baba kitaplarıdır...
(bkz: scotland yard)
(bkz: katil uşak)
polisiye romanların kraliçesi olarak anılır,sevilir,sayılır.on küçük zenci de dünyanın en iyi polisiye romanlarındandır,sadece o kitap bile agatha christie'nin ne kadar zeki bir kadın oldugunu gösterir.
kendisi başak burcu olup, kendisinin hiperaktivite sorunun olduğu bilinmektedir.
ve kendisinin yazarlığındaki zihinsel ustalığının da en çok bu dikkat eksilinden ve odaklanmak sorunundan kaynaklanan herşeyi aynı anda düşünmek sorunsalı sayesinde becerdiği iddia edilmiştir.

en içleri yakan romanlarının:

murder on the orient express - şark expresi cinayeti
the murder of roger ackroyd -roger ackroyd cinayeti
five little pigs - 5 küçük domuzcuk

olduğunu iddia ettiğim yazar.
(bkz: fare kapani)
genelde kitapları son sayfalarında bağlanır bu daha da heyecanlandırır insanı ama zeki kadın olduğunu her kitabında belli eder
toplam 78 kitabının 2 milyar adet sattığı düşünülen ve bu yuvarlak rakamla bile dünyanın en çok satan roman yazarı ünvanını almıştır kendileri.
zevkle okunabildiği kadar çok romanının okunduğu kadın yazar. *
yalnız şöyle bir durum vardır ki ilginçtir: okuduktan sonra tek tük ayrıntılar dışında hiçbir şey hatırlayamamdır. bir tek bende mi böyle merak etmekteyimdir.
(bkz: fare kapani)
(bkz: ölüden mektup var)
ülkemizde kitapları altın yayınevi tarafından basılan, polisiye roman yazarı.
ölüm ve yaşam kavramlarını somut bulgularla ifade etmek, hayal gücünü kıvraklık ve renklilikle kullanabilmek, kendine has dünyasında cinayet kadar aşkın da ön planda olduğunu ince nüanslarla dile getirmek, tavşandan şapka çıkarmak gibi bir hayli yeteneğe sahip olan, hayatımda tanımak istediğim yegâne insanlarında başında gelen ancak bunun mümkünatının olmadığını üzüntüyle yâd ettiğim, polisiye romanların efsanevî kraliçesi.
okumaya baslamadan once hakkında onyargılarım olmasına ragmen, okumaya basladıktan sonra fikirlerimi degistiren unlu polisiye roman yazarlarından, heyecan veren kadın ingiliz dir.

kitaplarında, gercek hayatta alısıla gelen somut ipuclarından farklı olarak, beyin fırtınalarına ve pisikolojik analizlere yer veren bir yazardır. konu aldıgı olaylar hakkında somut ipucları olmasa dahi, karakter analizleriyle zanlılara yaklasır ve ironilerle sonuca ulasmayı amaclar.

dusunceme gore; yazar, yazılarında caktırmadan kendini de elestirmekte,sacma gorunen bazı seyleri, cesurca, olay akısı icinde acıklamaktadır.
ingiltere kırsalında yaşayan ve hayatı boyunca büyük bir şehre gitmemiş, küçük ayrıntıları rahatlıkla keşfedebilen, sevimli miss marple karakteri ile aslında kendisini kitaplarına uyarlamış, ingilizlerin usta polisiye yazarı.
istanbul' a gelip pera palas' ta kalmıştır. burada içinden çıkılması güç bir olayı çözdüğü söylenmektedir.
gün boyunca yazardı. çoğu kitabını bir haftada tamamlamıştır.
hercüle Poirot karakterini yaratmis deha polisiye romancidir.