sen çölüme yağmur oldun, geceme gündüz oldun, canıma yoldaş oldun, kışıma yorgan oldun.
eğer seni kırdıysam, darıl bana ama bir gün beni ararsan, bak ruhuna!
birden gecem tutarsa, güneşi çevir bana,
sevgilim bağışla biraz zor olsa da...
kazancakis'in Zorba'sının en sevdiğim cümlesi, "insanız affet." madam ortans ölüm döşeğindeyken girit'in ileri gelenlerinden biri geliyor, " bugüne kadar senin hakkında ileri geri konuştuysam kusura bakma insanız affet", diyor. Ölüm döşeğindeki ihtiyar bir fahişeye söylüyor bunu. Onun affetmesi mühim çünkü. Tanrı zaten affeder, konsepti bu, bağışlayıcı olmak. ama en güçsüz olanın konsepti bu değil, onun elinde tek silah var, affetmemek.
affetmek artık yalnızca cinlerime kalmış denilen durum. öyle ya da böyle, ne affedilir bir yanı var, ne de bir mantığı var. yapılanlar ortada... şimdi yazar artık özel mesaj da kabul etmiyor ve sözlüğe de veda ediyor. bu durumda passion ne yapar ne der, kimse haber alamıyor. mevzu bu değil oğlum, sözlükte nadiren iki satır yazarım belki de. mevzu derin arkadaş... mevzu 17 yıllık bir mevzudur. bilemedin 20 yıl... bunun affedilir bir tarafı yok gibi gözüküyor...
Sevdiğinizle arandaki özel şarkı bu ise o zaman daha çok koyar adama. Baba affet dedi ölmeden önce, affetmeyi öğretti. Son albümünde affetmeyi de öğretti öyle gitti baba. Bu şarkı neden sevgilinizle sizin şarkınız olur ki dimi amk? Yeri daha da bi ayrı artık bu eserin. Tam ayrıldık derken dediği yerden kırıldık. Birden gecem tutuyor ama güneş müneş yok amk. Her mısrasında anlam yoğunluğu... yine ağzımıza sıçtın baba. Aslında sen değil de baba haketmeyen kim varsa onlara müsade ettik, sıçtılar, siktir olup gittiler. Sen sadece dile getirdin hissiyatımızı.