ressam olduğu bilinen hitler'in neredeyse hiçbir devlet adamının vermediği kadar sanata önem vermesidir.
sanata önem verme olayı hem kişisel hem de devlet içindir. kişisel olarak; ressam olmak isteyen, birçok resim koleksiyonu olan biridir hitler. aynı zamanda klasik müzik ve operayı da severdi rahmetli.
devlet olarak III.reich'in(nazi almanyası) sanatla kalkıncağını söyler dururdu. özellikle mimariye aşırı önem verildi. baş yardımcı mimar Albert Speer ile yepyeni, roma ve antik yunanın örnek alındığı sanat üzerine kurulmuş bir almanya inşaa etselerde bunu faliyete geçiremediler.
onun içindir ki nazi yönetimi birçok yenilikçi ve çığır açan sanatçıyı "dejenere sanat" yaptıkları gerekçesiyle suçlamış ve engellemiştir. yesinler hitler'in sanatını da sanata verdiği değeri de.
hitler sanılanın aksine bazı sanatçılara köstek olmamıştır.
dejenere diye bazı sanatçıların damgalanması hitler'den ziyade joseph Goebbels'in parmağı vardır. "entelektüelizm" toplum için tehlike olmasından dolayı goebbels bazı eserlere sansür uygaladığı doğrudur. ki o daha çok anlaşılamama durumu. klasik formların dışına çıkış birçok yerde problem ve sorun olarak görülmüştür. bunu almanya ya özgü sanmak yanlıştır. sovyetlerde de birçok bu tarz olaylar olmuştur.
Öyle ki; " sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarına sokayım." dediği rivayet edilir. Hannibal lecter goldberg çeşitlemeleri dinleyerek iş gören bir bach sever, kenan evren de darbelerden arta kalan zamanında tuvale pisleyen bir amatör boyacıdır örneğin.
Lassie bize ne anlatmak istiyor acaba?
meydanlarda kitap yaktıran bir adamı övme çabası bir iddiadır. ha, kendi kodamanları ile dar çevrede ince bir kültür geliştirmeye çalışmışlardır belki o ayrı, ama memlekette ve işgal altındaki ülkelerde halk baskı altındayken, toplama kamplarında insanlar eziyet görürken bu işler lağımın kapağına altın yaldız sürmeye benzemekten öteye gitmez. ülkeden kaçmak zorunda kalan onca sanatçıdan, bilimadamından bahsetmiyorum bile.
öldürdüğü masum insanları simetriye uygun olarak üst üste dizdirmesi ile açıklanabilecek sanat anlayışıdır. sikeyim ben onun edebiyatını da kavga'sını da.
kavgam adlı eserde anlattığına göre bazı zaman yemek yemeyip, resim malzemesi aldığı da olmuş. sanatla ilgilenmiş ancak sanatın o insancıl ruhunu kazanamamış maalesef.
fritz lang gibi sinema tarihinin en onemli sahsiyetlerinden birini sinema bakanligina getirmek icin cok ugrasmasi ile adolf'un sanata verdigi deger tekrar gorulmustur.