istanbul böyle kapışma görmedi dediler milleti ekrana kilitlediler.
herkez yeni bir kurtlar vadisi geliyor dedi.
ancak olayın aslı 2-3 bölüm sonra ortaya çıktı.olan ise oktay kaynarca'nın karizmasına oldu. (bkz: süleyman çakır) ve (bkz: adanalı) (bkz: nerden nereye)
bugün şöyle bir baktığım bölümde eğer yanlış anlamadıysam, eski küskü bir fabrikanın içinde bi bok arıyorlardı. başka bir adamda bunlara fabrikada tuzaklar filan kuruyordu. lakin bir tuzak vardı ki gözüm bir yerden kemirdi. böyle bir kapı var, hemen yanında da atı ldurumda duran bir forklift var. başroldeki karakterle bu forkliftin önünden geçerken, araç bunların üzerine doğru bir anda hareketleniyor, bunlar atlaya zıpalaya kaçıyor tabi. nerden tanıdık geldi diye düşünürken buldum lan. max payne 2 de var böyle bir sahne. senaristler, bir yandan max payne oyanyıp bir yandan adanalıyı yazıyor demekki. lan bari, arada iki pain killer çakıp kendilerini bulsunlar. ha bu arada bıyıklı polis, bütün bölüm boyunca iki elinde iki silah kolları açık bir şekilde dolaştı durdu. dolaşmasına bi sözüm yok ama, genelde kafanı çevirdiğin yere nişan alır vaziyette yürürsün. kollar sağa, kafa sola bakınca anlamsız bir yapaylık çıkıyor tabi. azıcık doğal olun yahu. gidin özel time filan sorun, çatışma yürüyüşü nasıl olur filan diye. onuda yapamıyorsanız siplinter cell diye bir oyun var, onu oynayın. *
adanalılar üstünde acayip etkileri olan bir dizi. şöyle ki; çalıştığım iş yerinde evrak getirip götürme işlerine bakan adanalı bir çocuk var. bu dizi tv de dönmeye başlayınca bizim oğlanın da hareketlerinde bir takım değişiklikler peydah oldu. ne bileyim külhan beyi tripleri kodum mu oturturum ayakları falan. indiricem kalkan taraflarını kıyamıyorum. sözlüğü okuyorsa hareketlerine çeki düzen versin lütfen.
cuma günlerinin mecburen izlenen tek dizisi *, diziden yaka silken birkaç ağır abinin asiye transver olduğuda bilinmekte. *
ayrica 2 saatlik diziyi narenciye sıkacağına atsan 15 dk ya düşecek yegane dizi.**
--senalistlere serzeniş--
ne aradaki fark gördük, nede kapışmayi adam akıllı dizi yapın beyler..
hiçmi ekibinizde sözlük takip eden insan yok ? bir bakın halk neler diyor, neler istiyor böyle çakma senaryolarla bir yere varamazsiniz..
--spoiler--
Bu akşam ki bölümünde geçen bir replik ile beni kırıp geçirmiş dizidir. Oktay Kaynarca'nın eski manitası olan Yunanlı kadın kızı ile yarım yamalak o dizilerden aşina olduğumuz Türkçe ile konuşurken birden kafaya dank eder:
"Yahu biz kendi aramızda neden türkçe konuşuyoruz?"
Ulan bu sorunun cevabını ben "Yabancı Damat"tan beri bulamadım ama sanırım yönetmen ya da senaristler makara yapmaya niyetliydi.
çok iddaali giriş yapıp, fazla zaman geçmeden hava gazi olduğunu anladiğimiz, bütün hafta istanbul böyle bir kapışma görmedi yalanini atan türk dizisi. *
yiğitlikte iddiamız yoktur fakat
dalımızı kıranın ağacını sökeriz.
duanla doğmadım ki bedduanla oleyim.
her kahvede yerimiz
her mevzuda şeklimiz
her kızda resmimiz
her karakolda ismimiz vardır
(bkz: 01 tgizem)