bugün itibariyle havaalanını kullanmak için geldiğim çok fazla bir yerini göremesem de gelişmişliğiyle şaşırtan şehir.kızlarının ortası yok birde ya çok güzeller ya çok çirkin...
çogu kişinin gelip görmedigi ve hakkında hiçbirşey bilmediği halde yorum yaptıgı şehir. Yaşadığım, doğdugum ve buyudugum şehirdir. dunyanın en iyi şehri olmasada yaşaması en kolay olan şehirlerden birisidir. her turlu insanin yaşadıgı şehir * ama hiç bir zaman boluculugun olmadıgı şehir. turkiyenin hem hakkarisi hemde istanbul u. kebapşalgamşırdanbici bici gibi lezzetleri vardır. Denildigi gibi de cono ve kro memleket degildir. yaşamak icin mukemmel bir şehirdir ucuzdur ve gezilecek yerler çoktur. hı bu demek olmuyor ki ipsiz sapsız yok *
izmir ile diyarbakır'ın aritmetik ortalaması olan kent.
ilk kez gelen kişiye farklı izelenimler yaşatır.
insan, "bu ne sıcak memleket kardeşim böyle ankara'da bir karış kar var burda gömlekle sıcaklıyorum" demekten kendini alamaz. eğer ki mevsimiyse sokaklar bahçeler umuma açık her yerin portakal/mandalina dolu olduğunu görürsunuz, ve bir vakit sonra o sokaklardaki portakal sandığınız sayısız ağacın bir naneye yaramayan turunç olduğunu tadarak öğrenirsiniz...
adana kebabının yanında ikram edilen kalabalıkların kebaptan önce doygunluğunuzu sağladığını hayretle kavrar ve esnafın bu cömerliği karşısında minnet duyarsınız...
hafif tehlikeli ve her an cenk etmeye hazır kıvamdaki endamlarıyla adana halkını pek bi hararetli bulursunuz...
baraj yolunu görünce adananın denize ait bir kıyısına gelmişiniz hissi uyanır içinizde,denizlere özgü tuz kokusu sanki burnunuza gelmektedir...
en önemlisi ve sevimlisi de bu kenti size sevdiren birisinin varlığıdır.
manalı hale getirecek biri yahut birileri varsa, adana'da ya da her hangi bir diyarda; orası hakkında yorumlar dizerken tarafsız olamazsınız...
Adanada doğmadım ama uzun yıllar yaşadım , memleketim sayarım. en sevdiğim ve daimi özlediğim insanları barındırır. yazın çok sıcak, ama kışın 15 derece falan oluyor. bütün dolmuşlar çarşıya gider.çok büyük değildir ama küçük de değildir. O kadar sene yaşadım cono diye bir şeyi ilk defa burda duydum. 2 sene okuduğum üniversitesinin , özellikle fen edebiyat fakültesinin arkasındaki manzara görülesidir. kebap yemeye gittiğinizde çeşit çeşit salatanın da kebabın yanında ücretsiz gelmesi ayrı bir hoştur.Kar göremezsiniz , çok nadir yağar.
Conoların yaşadığı, allaha kitaba küfürün cümle içinde noktalama işareti niyetine kullanıldığı, akdeniz evleri görmemiş yurdum insanının buraya geldiğinde evlerde çatı olmaması üzerine dumur yaşadığı güzide güney ilimiz.
herkes tarafından kötü anılan(adliye ve cono) ama birçok tarihi eserin ve tarihin bir arada bulunduğu farklı modernliği ile çekici memleketimin bir ili.
her çeşit insanı içinde barındıran ildir... adam cumadan çıkar allah kitap çekerek kumar oynar , şaşırdınız mı? yok daha durun hoca camide kuran dersi verirken camiye taş atan çocukları ana bacı söverek kovalar , yok canım o kadar da demeyin gelin ve görün...
ortadoğunun en büyük camisi türkiyein en uzun köprüsü en yeni hiltonunu bünyesinde barındıran sanıldığının aksine hiçte şalvarlı insanları aşiret ağlarının olmadığı inanılmaz güzel bir kampüse(seyhan barajı manzaralı) sahip çukurova üniversitesi ile sıcak kanlı insanları adana kebabı şalgamı bicibici ve cehennem sıcağı ile beklenden fazla tatmin sağlayan şehir.