*şehrin merkezinde ama yol üzerinde ayaküstü tatlı atıştıracağınız, tadına doyulmaz güzellikte vişne suyu içebileceğiniz, kebap ve şırdanın en güzelini yiyebileceğiniz, yarısının gecekondu mahallesi olması yanında diğer yarısının oldukça modern şekilde kentleştiği şehrimizdir.
özellikle yaz akşamları, barlardan veya düğün salonlarından dışarı sızan müzik sesi eşliğinde dondurma yiyerek baraj yolunda yürümenin zevki başkadır.
şehrin bir ucundan diğerine tek vasıta ile gitmenizi sağlayacak belediye otobüsü ağı çok geniştir.
başka illerden gelip de göl kenarında ki çukurova üniversitesinin güzelliği ve gelişmişliğini görenler hayranlık, hatta haset duyarlar.
o kadar çok göç almıştır ki, adanalıların nasıl oldukları unutulmuştur.
sözlerine inandırmak için "yemin ederim" yerine "allahıma" sözünü kullananlar çoktur.
akşamları özellikle dilberler sekisi çoook güzel olur
çok ucuz bir şehirdir. ev fiyatları, kiralar, giyim, ulaşım, çarşı-pazar oldukça ekonomiktir
tam da öğrenci şehridir
yazın tüm kapalı alanlar klima ile soğutulur, otobüs ve dolmuşlar dahil
küçük saat ve çakmak caddesinde araba kullanmak ustalık ister
iki günlük yağmur maratonu yerini tekrardan güneşli günlere bırakmış, güzide şehir. geceleri yine biraz serin oluyor ama(adana havasına alışmış insan için bu geçerli tabii) yine de gündüzleri yaz havası var.
bugün anadolu güzel sanatlar atolyesinin hobi grubu sergisinin, devlet tiyatro binasında gerçekleştiği il.
ayrıca mendil satan çocuklarla girilen sıcak muhabbetler çok farklı burda. kavruk tenli oldukları için itici geliyorlar, abi al hadi abla için felan ayakları da cabası fakat, ben öğrenciyim para ne gezer felan diyince başlıyor muhabbet. fakat bazen sinirlenebiliyorlar.
Gelişmeye bu kadar müsait olmasına rağmen başına geçen belediyenin sömürmekten, hizmet etmeye fırsat bulamadığı güzel şehir.
hatırlarım çocukluğumdan bu zamana kadar hep metro gelecekti adana'ya. her seçim öncesi çalışmalar hızlanır, belediye başkan adayları metro sözü verir, seçimler bittikten sonra(o aytaç durağın ...) metro için işe alınan işçilerin hepsi tekrar işten çıkarılır, çalışmalar dururdu. her neyse işte biz büyüdük, dünya gelişti ama adana'ya bir türlü metro gelmedi derken en sonunda hafif raylı sistemi metro diye itelemeye çalıştılar. hadi eyvallah dedik ama akıncılar'dan, ruh sağlığına giden metroyu bu halk götüne mi soksun? hastanelerden, üniversiteden, çarşı'dan, yüreğir'den geçmeyen sistemin amına koyayım hani.
anlayacağınız metro denilen şey adana halkı için sanayi devrimi gibi bir şey olacaktır. hani sanayi devrimi dünya tarihi ne derece etkilemişse, metro adana insanı için o öneme gelmiştir.
türkiyenin kağıt üzerinde 5. büyük şehridir. gelin görün ki gerek aldığı yoğun göç ile gerek içinden yetişen zat-ı muhteremlerin tarafından unutulmuşluğuyla, sahipsizliğiyle hakettiği öneme, ilgiye bir türlü haiz olmamıştır güzel memleketim. ah şu yazları insanı boğan, nefes aldırmayan sıcağı olmasa her insan için dünya üzerinde yaşanabilecek en güzel şehirdir canım adana. insanı da bir numaradır sadece adana değil tüm çukurovanın öz insanına rastlayabilirseniz tabi.
dedik ya sahipsizdir. bakın başında bir belediye başkanı bile yoktur yüce devletim bir beledye başkanını bile çok görmüş elinden alıvermiştir.
euro 2016 ya adaydık türkiye olarak adana türkiyenin 5. büyük şehri 8 şehir gösteriliyor müsabakalar için bakıyorsunuz adana yok.
meclise bakıyorsunuz 8 milletvekili vermiş iktidar partisine tek bir bakanı yok zaten milletvekillerinin tamamı da adanalı değil devşirme.
2 takımı vardır adanamın derbi günü şenlik yeridir adana bir tarafta turuncular bir tarafta maviler. zaman zaman dalaşsalarda birbirlerini severler birbirleri olmadan yapamazlar.
velhasıl yaşanılası bir memlekettir adana şayet biraz daha değer verilirse...
mükemmel lezzetleri bünyesinde barındıran şehir. insanlarının yemekleri kadar sağlam/ sağlıklı olmadığına dair de rivayet dolaşır. inanılası zor durum.*
yaz okuluna gitmeye hazırlandığım üniversite şehrim.
cayır cayır yanacağız ama olsun.
barajyolunda yenilecek bir şırdanla, sonra sıcağında içilecek bir şalgamıyla, akşam da acıktığınız zaman yiyeceğiniz kebapla, vazgeçilmezler arasına girer.
göl kenarı bici bici keyfi var bir de unutmadan, akşam serinliğinde de salep..
bir zamanlar türkiye'nin en önemli şehirleri arasında iken zamanla sanayinin geri plana düşmesi, kapatılan fabrikalar, pamuk üretiminde ki verimsizlik ve akabinde gelen üretim miktarında ki düşüş adana'nın her alanda gerilemesine neden olmuştur. bunda yerel yönetimlerin yaptığı yanlışlarda vardır muhakkak. çünkü sen türkiye'nin en önemli pamuk üretim merkeziyken, pamuk kralları ünvanı verdiğin halkının bir anda sıfırı tüketmesine göz yumuyorsan, yumruğunu masaya vuramıyorsan zamanında geri plana atılmaya mahkumsun.
adana hala yaşanabilirlik açısından en önemli şehirler arasındadır. velev ki adanalılara göre ne istanbul ile ne de başka bir şehirle kıyaslanmayacak kadar güzel bir şehirdir. insanları sıcak kanlıdır. fedakardır. kürt türk ya da arap ayrımı yapılmaz kesinlikle. tabi ki şu da var her millette olduğu gibi çürük elmalar yok değil. fakat hiç bir insanın ırkına dinine bakılarak yaklaşılmaz. her kesimden insanı bir arada bulabilirsiniz. olumsuz taraflarıda var tabi. yazın kendini belli eden sıcaklar var. gölgede dahi duramayacağın, alışık olmayan bir insanı rahatsız edebilecek sıcaklar. genel olarak ebeveynler eğitime önem verir. türkiye'nin en önemli üniversitelerinden olan çukurova üniversitesi sınırları dahilindedir. balcalı kampüsü göl manzarası ile ayrı bir yer edinir kendine.
adana insanı spora çok düşkündür. özellikle futbol türkiye genelinde olduğu gibi bu şehirde de çok önemli yere sahiptir. kaliteli futbol kulüplerine mevcuttur. adanaspor ve adana demirspor şehrin önde gelen iki takımıdır. özellikle demirspor taraftarları ülke çapında bir potansiyele sahiptir.
eski belediye başkanı aytaç durak'ın özellikle yeşil alana yönelmesiyle yeşili bolca göreceğiniz bir şehirdir.
vesselam ayrı bir şehirdir. gidip görülmesi gerekir. havasını solumak başkadır herşeye rağmen.
devlet politikalarının ceremesini istanbuldan sonra en fazla çeken şehir.şöyle ki bundan 5 yıl önce şehrin merkezi olan ve her görenin adana böyle bir yer miydi ya dediği gazipaşa adananın aldığı göçler sayesinde amerikan varoşlarını andırır olmuştur.bombalar patlatılmakta akşam hava karardıktan sonra sokağa çıkmanın güçleştiği bir yer haline gelmiştir.şehirde kuzeye kaymaya başlamıştır.
allahın adamıyık naralarına sıkça rastlanan memleket.
kiremithane si, sarıçam ı, yüreğir i, belediye evleri, seyhan ı bildik ama 17 yıllık mazide kalan şehir.
insanı dobradır, dosttur.
dostluğunu esirgemediği gibi, damarına basarsanız düşmanlığını da esirgemez.
mert insanlar, cana yakın insanlar.
ilk gittiğimde dilime dolanmış bi cono türküsü. bir gün inci adında bi otel var orada kaldım. bu çetinkaya tarafında. zaten adanada kime adres sorsanız ''çetinkayayı biliyon dime'' deyü başlar ve tarife devam derler.
ne dir lan bu cono? çokta komiğime gidiyor hani! ben bırli derim böyle tiplere. hatta şöyle ki;
1-bırli
2-bırsi
3-zırli deyü bir pokemon sınıflandırmasıyla onları yaş guruplarına ayırırım. şantiyede başlarken çalışmaya baktım birileri geldi. meğersem cono mono dedikleri tiplerden imiş. sanırım bu biraz efendi gibi. bi de benim yardımcım yaptılar. baraj ölçümü yapar iken ''abi ciyara var mı'' derdir. enterasan adamlar vesselam.
gece saat 3 gibi işim bitmişti. artık yatağıma gidemde yatam diyorken elemandan bir soru geldi?
