kadercilikte, vurdumduymazcılıkta zirve. insanların ölüm riskini önemsemeden onların köle gibi çalışmasına ses etme, sonra kaderleri bu de. bilmiyorlar ki ellerinde o güç varken yapmadıkları işler yüzünden buna ortak oluyorlar. hani kul hakkıydı?
kesb edilen fillerin ihtiyari olarak yapılması ve sonucunun kadere bağlanması Allah'a yapılmış haksızlıktır. kader denilen şey, işlenilen fillerin faturasının bir başkasına çıkarılması değildir. nefes alıp vermek yaşamak için gerekli bir fiildir, gayriihtiyaridir ve ömrün devam etmesi için elzemdir. alınan her nefes kaderle ilişkilendirilebilir ve takdir edilen ömrün sonuna kadar bu işlem devam edecektir. ancak ihtiyari olarak adam öldürmek en büyük kul hakkıdır. sonucunun kadere iltica ettirilmesi ellerindeki kirin farkına varıp kendini temize çıkarmak ya da aklanmaya çalışmaktır, yanlıştır, edepsizliktir. (edep ya hu)
hiç açıp kuran okuyamayan ve müslümanım diye geçinen türkleri gayette kandırabilecek söylemdir. zira bu insanlar madımak otelini yakarken de ' Allahuekber ' nidalarıyla hareket etmişlerdir. Allah akıl fikir versinlik bir durumdur efenim.
(bkz: ağaca şeyh diye eşek bağlandığında müritlerinin çıkması)
O OTUZ CANIN, VADELERi DOLDUĞU iÇiN ÖLECEKLERi, YAKINLARINA KANITLANSA DAHi, SÖYLEM HOŞ DEĞiLDiR. KALDIKi VUKU BULAN OLAY, ÖLÜMDEN BETERDiR. DEVLETiMiZE, OTUZ iNSANINI DÖRT GÜN BOYUNCA KADERLERiYLE BAŞBAŞA BIRAKMAK YAKIŞMAMAKTADIR. ELDE OLAN, OLMAYAN TÜM GÜCÜNÜ SEFERBER EDREK, VATANDAŞLARIMIZIN EKMEK PARASI iÇiN GiRDiKLERi O ÇUKURDAN ÇIKARILMASI GEREKiRDi.
DEVLETi YÖNETEN ERK HiÇBiRZAMAN UNUTMAMALIDIR, VARLIK SEBEBLERi O OTUZ VATAN EVLADININ CAN VE MAL GÜVENLiĞiDiR. DEVLET VATANDAŞINI BU TÜR DURUMLARDA KENDi KADERiYLE BAŞBAŞA BIRAKMA LÜKSÜNE SAHiP DEĞiLDiR.