ilk kurulduğu yıllarda bizzat babamdan kısaltılmış hali olan akp'nin açılımı hakkında ayıplı * bir açılım duyduğum partidir. çok utanmıştım ilk duyduğumda çocukluğun verdiği utangaçlıkla ama aradan geçen 13 yıl * sonunda babamın söylediği şey için çok terbiyeli davrandığını düşünüyorum. atatürk gibi adammış vesselam o zamandan görmüş olacakları, yaşanacakları.
edit: imlâ
eğer gerçekten adalet'i ve kalkınmayı savunmayı başarabilse idi, hakkımı helal edebileceğim parti olabilirdi.
hiç bir zaman Atatürk'ü benimsememiş bir partidir.
atatürk'çü düşünceyi benimsememiş bir zihniyet, cumhuriyeti de, demokrasiyi, laikliği, adaleti, eşitliği, özgürlüğü, insanı, kadın'ı, çocuğu benimseyemez.
Hemen her ilde en az %20 oy alarak, türkiye betonunu ayakta tutan çimentodur.
Hakkari'de mhp nin chp yi geçtiği en son seçim de gösterdi ki AKP koalisyon ve maşa hükümetlerden ülkemizi korumaktadır. Bu ülke seçimsiz, partiler üstü, sorumsuz teknotratlar hükümetleri de gördü. AKP ile bu trajikomik yıllar geride kaldı. AKP melek değil ama şimdilik olmazsa olmazımız.
bugün muhalefetten başka bir golü de alt taşeron sisteminin kaldırılması yönünde meclis genel kuruluna sunulan raporun kabulüyle yemiş olan hükümet partisi. vekilleri mecliste yeterince sayı oluşturamayınca oy birliğiyle bu saçmasapan sistem de tarihe karışmış oldu. yakın zamanda tayyip amcadan itiraz gelecektir.
kurucularının emeklerini tayyip erdoğan çalmıştır. şimdi pek çok kurucusu partide söz sahibi değil, tek söz sahibi "tek adam" tayyip erdoğan'dır. maalesef halk bu durumdan ya habersiz, ya da rte'nin diktasını beğeniyorlar ve oy veriyorlar.
Ben partisinin bazı kararlarına karşı çıkan CHPli, gördüm, MHPli gördüm, BDPli gördüm, HEPARlı gördüm. Bağlı olduğu siyasi grubu eleştirenleri gördüm. Ama hiç bir AKPlinin başbakanın her hangi bir kararını eleştirdiğini görmedim. (Başbakanın diyorum çünkü aynı şekilde AKP'nin içindekiler de başbakana karşı çıkmadı 1-2 defa çıktığını hatırlıyorum da u dönüşü yapmışlardı hemen, o yüzden AKP=RTE) Çünkü AKPlilerin çoğu başbakan neyi izlemesi gerektiğini söylerse onu izleyen, neyi içmesi gerektiğini söylerse onu içen, kaç çocuk yapmasını isterse o kadar çocuk yapan, neye karşı durması gerektiğini söylerse ona karşı duran, neyi eleştirmesi gerektirdiğini söylerse onu eleştiren, kısacası kendisi adına düşünülen ve karar verilebilen bir topluluktur. Diğer partililerin de pek farklı olduğu söylenemez. Zira demokrasi dediğimiz aldatmacı bu düzende insanların önüne sunulan kararlardan birini seçip ona oy vermesi dışında bir şey değildir. Demokrasi birden çok sonu olan çocuk kitapları gibidir, hangi sona gidersen git önceden yazılmıştır hepsi de. Ancak yine de AKPliler diğer parti taraftarlarına göre daha da bağlanmış durumda. Bu insanları bu kadar bağlayan, bu kadar körleştiren şey AKP'nin elindeki güçtür. Ve bu gücü arttıran da yine onların kör takipçileridir. Çünkü insanlar korkar ve bir yerlere bir şeylere sığınma gereği hisseder. Özgürlük insanlar için ürkütücüdür. Ve özgürlükten o kadar korkarlar ki korkularını giderebilmek amacıyla köleliği tercih ederler. Ve bu köleler sığındıkları şeye güç verir, bu sığınak da güçlendikçe daha fazla köle çeker. Bir gün o sığınak çökerse hepsi başka yerlere aynı şekilde bağlanıp sığınacaktır. Çözüm sahiplerimize kölelik yaparak onları güçlendirmek değildir çözüm sahiplerimizi ortadan kaldırmaktır. Hiç sığınağın olmadığı bir dünyada saklanacak hiçbir şey de olmayacaktır.
islami olduğunu iddia eden parti.. oy vermeyen bir insan olarak yanlış yolda olduklarını söylüyorum.. islamı bu şekilde hakim kılamazsınız.. rasulullahın yolundan gitmek zorundayız..