avrupa birliği ve amerikan emperyalizminin kölesi olmuş erdoğan ve tayfasina vurulacak geçici darbedir.kapatma davasi ab ve abd yi oldukça rahatsız etmektedir. tarihte bu iki gücün sözünden hiç çıkmayan bir başbakan daha henüz vatan topraklarında doğmamıştır.
gerçekle$mesi mümkün olmayan bir vakadır.gerçekle$se bile, yeni bir parti kurulup adı bilmem ne parti olarak yüzde bilmem kaçla iktidar olacaklardır.ha ak parti, ha ... parti fark etmiyor yani.mühim olan, zihinlerdeki ak parti imajını kaldırmaktır, o da $uan imkansız gibi görünüyor.
Dün şeriat isteyenler bugünde yarında yine yeniden ısrarla bunu istemeye devam ediceklerdir.Çünkü bu insanlar Sarığı TÜrbanı başlarından çıkarıp beynine giydirmiş kimselerdir.Büyük Atamızın hitabesinde "iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet hatta hıyanet içinde bulunabilirler" cümlesinin muhattabı olan partinin kapatılması doğrudur.Çünki yine büyük Atatürk Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur diyerek kurtuluş yolunuda belirtmiştir.Akp nin kapatılması cumhiriyet savcısının görev ve sorumluluğu dahilinde olan bir olaydır.
Buradaki insanların bir kısmının gerçekten de gözlerinin açık olduğunu gördüğüm durumdur.
Şöyle ki AKP'nin kapatılma davası son derece zamansız,anlamsız bir girişim olarak çıktı.
Halkın AB ve ABD etkisindeki AKP kanunlarına başkaldırmaları başlamışken bu olay ortaya çıktı.
Bunun bir tesadüf olduğuna inanmıyorum. Ama bu kadar ince ayarlanmış bir politika izlediklerinden dolayı karşı tarafı da tebrik etmek gerekiyor. Hayran olunacak bir şeytanilik.
Emekli maaşları,arka arkaya gelen zamlar,Sosyal güvenlik reformu gibi konularda bıçağın kemiklerine dayandığı nihayet hisseden halkım tam da sokaklara dökülmeye,isyan bayrakları açmaya başlamışken bu olay AKP'yi halkın gözünde yeniden o mazlum havasına sokuverdi. elbette AKP'nin usta politikacıları bu durumu olanca şiddetiyle kullanmaya başladılar. Başbakanımızın bugünkü Siirt ve Batman gezilerinde söyledikleri de düşüncelerimi destekler nitelikte. benim hala Ediz Hun ve Hülya Koçyiğit filmleri tutkunu halkım elbette ezilenin daha doğrusu ezilmekte görünenlerin yanında yer alacak ve gerektiğinde AKP'nin istediği desteği kendilerine vereceklerdir. Bu durumda en zeki açıklamaları eski bir AKP'Li olan Erkan Mumcu yaptı ve Anayasa Mahkemesi üyelerini AKP'yi yeniden mazlum gibi göstererek halkın desteğini üzerine yönlendirmekle ve kendilerinin siyaset yapmalarına izin vermemekle suçladı. Gerçekten de basınımız bu olayın üzerinde çok fazla gidiyor. Bu sahte yüklenme AKP 'yi daha da küçük emrah görüntüsüne büründürüyor. Balık hafızasına sahip yüce milletim de Hulusi Kentmen'lik yapıp bunların yanında olacaktır elbette. Gerçekten imrenilesi bir politika. Önceden mi ayarlandı bilmiyorum ama "Bravo" dememek için kendimi zor tutuyorum. Demek ki iktidarın her başı sıkıştığında bir başka günden yaratılacaktı. Ama bu dava kimin aklına gelirdi ki...
Helal olsun valla...
Ne var ki sözlük yazarlarının da bir kısmı bu tespiti yapmıştır. Bu da sevindirici bir durum.
AKP taraftarı olanların endişe etmesine gerek olmadığı durum.
çünkü bu fırsatı kaçırmayacak ve güçlenerek çıkacaklardır.
Ülkenin 34 altın yumurtlayan kurumunu yabancı sermayelere sattığı için, politikacıları hakkında idamları bile istenilesi partinin şuan istenenilen durumdur...
evet bir oyun. ak parti kapatılsa pak parti acılır pak kapanır bi baskası acılır ya da herhangi biri acılmaz.. olay bişilerin acılıp kapatılması degil savas,turban ya da kapatılma gibi vesveselerle gundemi meşkul edip insanların beyinlerinin bir bolumunu etkisiz hale getirerek zam olaylarını ort bas etmektir.
artık eski kemal sunal gunlerindeki gibi hergun mutamadiyen zam yiyen esyalara sahibiz, artık maaşa zammı degil maaş almayı umar olduk,artık iş arayan insanları arar olduk kimse aramıyor bıkmıs cunku...
evet bu bir oyun ve bu oyunda gorev insanların para kazanmak harcanan dusuncelere caktırmadan gunubirlik zamlar eklemektir.
insanların basını kapattıyorsunuz ama aç bırakıyorsunuz.. evet bu bir oyundur ama bu oyunda hesaplamadıkları bir şey var aç kalan insan çalar,çırpar,öldürür...
Eski Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Rene van der Linden'in, davaya bile cok sasırdıgına göre, gerceklesmesi durumunda kalp krizi geçirmesine neden olacak gercek.
kitaplarda yazan bir teorinin böyle bir ülkede gerçekleşmiş olması sebebiyle gurur duyulabilecek bir hadisedir. gerçek anlamda anayasal haklar ve güçler ayrılığı kullanılmış nutukta yazan bir eylem gerçekleştirlmiştir. demokrasinin kıyımıdır bu diyenler ise karacahildir, demokrasi tam olarak budur tek bir insanın bile devlete kafa tutabilmesidir. bir anlamda azınlığın haklarının korunması gerçek anlamıylada azınlığın çoğunluğu yönetmesidir. genel bir çerçeveden bakıldığı zaman aslında halkı azınlıklar oluşturur ve çoğunluk aslında sanal bir mantalitedir, kavramdır.
adelet kapanma partisini oluşturacak durumdur.ve artık kapansın diye dört gözle beklediğimizde durumdur.insanlar sokaklara dökülüp bunu çok iyi anlatıyorlar her ne kadar medya bunu çok yansıtmasada elbet emekçiler vazgeçmicek onları bilen biliyor gören görüyor.eylemlerle mahkemelerde inşallah bu partinin sonu gelecektir.
her ne kadar anti-demokratik gibi gorunse de cumhuriyetin uzerine kurulu olan direkleri tek tek sinsice devirmeye calisan partilerin ve/veya sahislarin siyasette yeri yoktur.
olsa da boşa gündem oluşturmaktan başka bir şey olmayacak hadisedir.
çünkü, yeni parti kurmak çok basittir, fakat akp kapandığında bu partinin mensupları isim konusunda çok zorluk çekeceklerdir.
bilinidiği üzere, akp'nin açılımı adalet ve kalkınma partisi'dir. başbakan recep tayyip erdoğan ise kolay kolay bunu söylemez. "ak parti" der hep. çünkü, ak deyince akla temiz gelir -neyin temizliği ise, sadullah ergin'in hatay'da neleri kanıtlandı, kemal unakıtan için ne aflar çıkarıldı ona keza neyse hukuku zorlamayalım- algıda seçicilik olayı. millet "temiz bu adamlar" algılasın, yoksa adaletmiş, kalkınmaymış hikaye. bu kelimelerin en büyük faydası "a" ve "k" karfleridir. neden kalkınma ve adalet partisi değil? o zaman "sen iktidarda iken neden kar eden kurumları sattın be ka'cım" diyemez miydik? ne güzel olurdu işte. "ka" makam araçlarının tamamı da ford ka olurdu mis. neyse konumuzdan sapmayalım.
kendilerine tavsiyem parti ismi olarak şudur, pazarlıksız alışveriş kahrolsun partisi tüzüğe soktun mu kısaltmasını pak parti. alsa sana muhteşem iş, halk nasıl olsa adalet mi, kalkınma mı düşünmüyor "ak parti aga, temiz adamlar" diyor. padişahlık asıl kararımızdır partisi de uygun mesela.
akp'nin bu konuda yaşayacağı tek zorluk söylediğimiz gibi, şark kurnazlığını çalıştırmadaki problemdir. ak parti için seçimler iyiydi ama, şimdi ak gibi bir kelime, adalet ve kalkınma gibi kulağa hoş gelen şeyler bulmak zor hakikaten.
tayyip amca hakikaten zor işin, üzüldüm hakikaten.
fazilet ve refah partilerine benzer söylemleri yüzünden gündeme gelen olaydır. parti yetkilileri tarafından söylenen irtica ve şeriat yanlısı söylemler yüzünden gündemde kendine zemin oluşturmuş olaydır. türban tartışmalarının dozunun arttığı bu dönemde bazı akp milletvekillerinin anayasanın ikinci ve dördüncü maddelerindeki laiklik teriminin kaldırılması yönündeki beyanları ve kamusal alanda türban takılması* bu olayın uygulanmasına neden olacağı söylenmektedir.