susam sokağı izlemek. hayat ağacı, cesur ve güzel, yalan rüzgarıdır. akşam babanın eve gelmesini beklemektir çay içerken de bu dizileri mecburen izlemektir.
şuan bakkallarda bulamadığımız ama enfes tatları olan çikolata şeker vs olduğu dönemdir. özellikle portakallı çikolata şuanki tüm çikolatalara 5 çeker.
& lig maçları şifresiz kanallardan izlenirdi.
& "bakkal amca" diye bir hitabet şekli vardı.
& Thundercats(tandır ketler) arı maya izlenirdi.
& harbi pop müzik yapılırdı.
& itinayla bakkallardan big babol araklanır ve arkadaş ortamında eşitçe dağıtılırdı.
- karate kid izleyip arkadaşlarla karate yapmak
- street fighter oynamak
- he man izleyip gölgelerin gücü adına diye bağırmak
- yakan top, kaype, saklambaç oynamak
- türk popunun en güzel döneminde yapılan o güzel ve unutulmaz şarkıların keyfini yaşamak
- cine5'de şifreli maçları izlemek için kahvehane'ye gitmek ve yoğun sigara dumanına maruz kalmak.
90'larda çocuk olup da yukarıdaki şeyleri yapmayan yoktur. * ve günümüzün saçma sapan düzenini dünyanın artık çivisinin çıktığını gördükçe o günlerin ne güzel günler olduğunu daha bir iyi anlıyor insan.
ip atlamanin tadına varmaktır.
arkadaşlığı doya doya yaşamaktır.
akşam ezanından sonra şeytanların çıktığı yalanına inanıp eve kaçacak kadar saf olabilmektir.
mahalleyi haşerattan kurtarmak için ilaç sıkan arabaların peşinden, tüm mahalleli çocukları örgütleyip, önünü ya da arkanı görmeden koşmaktır. Aynı arabalar şimdi de var, ama çocuklar mal mal bakıyor yalnızca.
sokakta oyun oynamanın tadına varan son çocuklardır. 2000 yılını iple çekmiş, milenyum çocuklarını kıskanmış, atari ile attığı teknolojik adımı, bilgisayar ile devam ettirmiştir. bende onlardan biriyim işte, şimdi düşünüyorum acaba 90'larmı çok güzeldi, yoksa çocuklukmuydu bu kadar özlettiren bana o yılları. herneyse işte büyüdük 2000 yılı beklenildiği gibi olmadı ülke ve dünya çok bozdu, bizde yaşamaya devam ediyoruz.
bir klişe ve geçmişe cahilce özlemdir gidiyor. romantik geçmiş özlemlerini bir kenara bırakıp gerçekçi bir çıkarım yaptığımızda 90 lar esasında 80 darbesinin bir gençlik enkazından başka bir şey değildi. 90 yılların çocukları bir toplum mühendisliği ürünüdür. 80 darbesi sonrası 90 lı yıllar kendinden önceki dönemin toplumsal, ekonomik, sivil, alandaki özgürlükçü kazanımlarının alaşağı edip faşizme kurban edildiği, milliyetçilik zehrinin toplumun alt birimlerine kanalize edilip halkların çatıştırıldığı ve askeriyenin etnik kıyımlar gerçekleştirdiği, devletin kurumsal olarak eğitim-öğretim alanında gerici politikalara sisteme monte ettiği, üniversitelerin özgürlükçü ilerici yapısının dejenere olduğu bir alana tekabül eder. ve bu baskı ve sindirme ortamında hastalıklı solgun yetişen yozlaşmış bir genç bir kitledir 90 ların çocukları. depolitize edilip faşist medyadan sürekli dezenformasyon pompalanan, tüketim kültürü müptelalığının ilk semptomlarının kitlesel olarak varlaştığı toplumsal alanı içerir 90 ların gençliği.
çocukluğu bilgisayar başında, aileden ve arkadaşlardan kopuk, iletişimden bihaber geçirmek gerine, mahallede özgürce koşuşturmak, kimi zaman topluca halı yıkamaktır. mutlu yıllardır. özlenir.