90 larda çocuk olmak

entry2063 galeri154
    1916.
  1. bakır tel toplayıp hurdacıya satmaktır. mevzu para değil en fazla kim toplayacak yarışıdır.
    0 ...
  2. 1917.
  3. Fakirdik lan biz. Böyle ellerimizde telefon sabahtan akşama kadar whatsappta konuşmaz twitterde follow me demezdik. Çalışıyordum ben. Annem yoktu babam sabahtan akşama kadar içerdi. Abimle ben it gibi çalışırdık. Hiçbir şey anlamadım ben. Çocukluğumu da ergenliğimi de.
    0 ...
  4. 1918.
  5. internet yok; akıllı telefon yok; tablet yok; dijital uydu yok; playstation yok; komik teknolojideki bilgisayar da azınlıktaki zengin çocuklarında.

    karasal yayın tv var; sega, atari 2600 var; tetris var; kames top var; atari salonları var; cilli var; taso var; gazoz kapağı var.
    0 ...
  6. 1919.
  7. Akp hükümetini beğenmeyenlerin okuması gereken metinlerdir. 80 lere gidin, oyuncak yok, bisiklet sadece zengin çocuklarının bileceği oyuncak. Bizler hepimiz sıradaydık! Binmek için mi? Hayır, itelemek için.
    0 ...
  8. 1920.
  9. yılan hikayesi'nin olduğu perşembe günü bir an önce gelsin de geçip gitmesin beklentisi ve gecesinde sürekli "dırınırı nııı dırı-nırı-dırı-nı nııı nıııı" melodisinin dolaşmasıdır.
    1 ...
  10. 1921.
  11. ışıklı ayakkabı giymektir. ama öyle renk seçeneği falan yok.. kırmızı.. topuğa sert basacaksın..
    1 ...
  12. 1922.
  13. Doksanların ortalarına yetiştiğim halde ben bile özlem duyuyorsam, bire bir yaşayanların kesinlikle unutamayacağı dönemdir.
    0 ...
  14. 1923.
  15. Power Rangers maskesi takıp, topaç oynardık.
    1 ...
  16. 1924.
  17. hem sokak kültürünü son yaşayan hem de gelişecek olan teknolojiyi ilk tadan nesildik. ne teknolojik ürün yokluğundan mahrum kaldık ne de teknolojik ürünlerin arasında boğulduk, bu iki unsuru sentezleme şansına erişen tek nesildik.

    aynı anda hem saklambaç, sek sek, yakar top, ortada sıçan, mahalle maçı, zillere basıp kaçmaca, simit oynadık hem de sanal bebek, atari, yılan oyunu, televizyon kullandık. bence 2000 yıllık tarih içinde tam bir dönüm noktası yaşamış olan şanslı nesildik.
    0 ...
  18. 1925.
  19. bizimkiler
    yazlıkçılar
    süper baba
    çılgın bediş
    the a team
    kara şimşek
    kırtasiyede satılan küçük kolonyalar
    pazar geceleri trt'de maç özetlerini izlemek
    soba üstünde kızarmış ekmeğe yağ sürüp yemek
    özel radyoların yeni kurulduğu dönemlerde sabaha kadar radyo dinlemek
    kaset alıp teypte dinlemek.

    ah doksanlar ah.........
    2 ...
  20. 1926.
  21. Sanal bebek.

    Hiç olmamıştı hala içimde ukte.
    1 ...
  22. 1927.
  23. öğretmenlerin elimize cetvelle vurduğu dönemlerdir.hala vuruyorlardır belki.bilemiyorum.
    0 ...
  24. 1928.
  25. bir altmışlarda gocuk olmak değildir.
    1 ...
  26. 1929.
  27. çocukluğa duyulan özlemin her zaman içinde ukde kalacak olması ve artık hiçbir çocuğun kendi çocukluğu gibi güzel günler göremeyeceğine üzülmektir 90lar da çocuk olmak. sadece çocukluk günlerini düşünerek bile mutlu olabilmektir.

    öyle arayalım eve gelsin yok. her sabah bakkala ekmek almaya gönderilmektir. bakkala bakkal amca diye hitap etmektir. para üstü olarak mutlaka sakız almaktır. tercihen dövmeli sakız. *

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007621/+

    her sabah anne babadan önce kalkıp koşarak televizyonu açıp çizgi film izlemektir. hemde hiç bıkmadan usanmadan saatlerce. yemek yemeyi unutmaktır. televizyon başında kahvaltı yapmaktır. okula başladığın ilk gün sırf sabah çizgifilmleri izleyemediğin için okuldan nefret etmektir. saatlerce ağlamaktır. öğretmene sınıfta televizyon neden yok diye sormaktır.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007622/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007623/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007624/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007627/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007628/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007626/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007625/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007630/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007629/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007631/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007632/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007633/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007667/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007665/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007663/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007634/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007635/+

    beslenme çantasıyla okula gitmek demektir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007636/+

    resim dersinde 48 li pastel boyası olan çocuğa size de kullandırsın diye yalakalık yapmaktır.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007678/+

    ilk bisikletini aldığında sevinçten havalara uçmaktır. sabahtan akşama kadar tepesinden inmemektir. sürmesini düşe kalka öğrenmektir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007637/+

    her gün sırılsıklam terleyene kadar mahalle maçı yapmaktır. topun sahibi kimse onun kurallarına uymaktır. taşlardan kale yapmaktır. şut çekip uzağa topu atıyorsan attığın gibi geri getirirsin. (bkz: atan alır) (bkz: hadi aynı hızda). topun sahibi hiç kaleye geçmez. geçerse hem kalecidir hem oyuncu. (bkz: kaleci oyuncu). korner kullanılmaz. (bkz: 3 korner 1 penaltı).

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007638/+

    hiç bir şeyin peşinde koşmadığınız kadar duman arabalarının (çocukken öyle diyorduk) arkasından koşmaktır.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007680/+

    hügo izleyerek büyükmek demektir. tolga abiyi sevmektir. cadı sila dan nefret etmektir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007639/+

    taso biriktirmektir. bakkaldan cips alırken cipsin içinde taso varmı yok mu diye bakkal amcaya çaktırmadan kontrol etmektir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007673/+

    sanal bebek beslemektir. sürekli acıktı mı tuvaleti geldi mi diye kontrol etmektir. ölürse üzülmektir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007640/+

    bıkmadan atari oynamaktır. mario da prensesi kurtarmaktır. kurtarınca mutlu olmaktır.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007672/+

    boyanmış civciv beslemektir. ama o civcivlerin boyanmaması gerektiğini çocuk aklıyla bilmemektir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007642/+

    ruhsar dizisini seyretmektir. ruhşen amcanın oğlu sedata gıcık olmaktır. ruhospu diye küfür öğrenmektir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007641/+

    yılan hikayesi dizisini seyretmektir. eh be köylü kızı ve sadece iş arkadaşlarım bana memoli der repliğini ezbere bilmektir. kürşattan nefret etmektir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007643/+

    yeşilçam filmlerinin her birini en az 10 kere seyretmiş olmaktır. ve seyretmekten hiç bıkmamaktır. cüneyt arkının bir tokatla 5 adam dövdüğü, iki atla birden gezdiği, uçarak kale duvarlarını aştığı filmlerden keyif almaktır.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007644/+

    kemal sunala gülmektir. hababam sınıfı 28 defa izlemek yine de aynı keyfi almaktır. eşoleşek lafının başka hiçbir insana bu kadar yakışmayacağını bilmektir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007645/+

    şener şen, münir özkul, adile naşit gibi güzel insanları defalarca izlemek ve onların basit ama sıcak filmleriyle büyümekten şanslı olduğunu hissetmektir. oscarlı filmlerden alamadığın keyfi alabilmektir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007646/+

    boncuklu tabancalarla savaş yapmaktır. topril, kız kaçıran, çatapat, mantar tabancası ile mahallede terör estirmektir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007647/+

    capri-sun içerken pipetle sonuna kadar çekmektir her damlasını. sonra tekrardan şişirip ayakla basıp patlatmaktır.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007648/+

    evin her tarafında elmas şeklinde avizeler görmektir. bütün sehpaların üzerinde dantel örtüler görmektir. çevirmeli telefondan kırk saatte bir yerleri aramaktır.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007649/+

    ilk telefonunun markası 3310 olmaktır. ve şimdi ki en baba i-phone dan aldığın zevkin kat kat fazlasını alabilmektir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007650/+

    internetle ilk tanışan nesil olmaktır. babayı ders çalışacam bilgisayar alalım diye kandırıp asla çalışmamaktır. 146 dan internete bağlanmaktır. sürekli oyun oynamaktır. mirc32 de chat yapmaktır. msn den sürekli titreşim göndererek ergenlik yapmaktır. yeri geldiğinde msn den trip atabilmektir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007651/+

    milli ev ödevimiz olan tabakta pamukla fasülye yetiştirmektir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007652/+

    tetris oynamaktır. uzun çubuk gelsin diye dua etmektir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007683/+

    pazar günleri leğende yıkanmaktır.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007654/+

    fredi, çaki, guluyabani ve tarkan filmindeki ahtapottan korkmaktır.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007655/+

    diş düşürdüğünde dişini yastığının altına koyup gece diş perisi para getirsin diye beklemektir. kumbarada bozuk para biriktirmektir. bütün paraları abur cubura harcamaktır.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007653/+

    kısacası 90lar da çocuk olmak anlatmakla, göstermekle bitmeyecek bir şeydi. anlatılmaz yaşanır dedikleri olay tam olarak. keşke herkes çocukluğunu bu kadar güzel yaşayabilseydi. ama maalesef en şanslıları bizdik. ne bizden öncekiler ne de bizden sonrakiler göremeyecek o günleri. kendi çocuklarımıza bile yaşatamayacağız. çocukluğunu bu kadar masum yaşamış, böyle dolu dolu ve keyifli yaşamış hiçbir insandan kimseye zarar gelmez. ama maalesef 90lar da çocuk olupta bunları yaşayamamış insanlarda var.

    milyon kere daha dünyaya gelsem 90lar da dünyaya gelmek isterdim. milyarlarca yıllık dünyada akp iktidarına denk gelecek kadar şanssız olsak ta, 90larda yaşamış olmak her şeye bedeldi. *

    hayır ağlamıyorum. sulugöz çiğniyorum. :)

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1007687/+
    71 ...
  28. 1930.
  29. 1931.
  30. leblebi tozunu yerken burna kaçıp öksürtmesi ve dondurmanın ardından içilen sıcak suyu hatırlattı bana.
    1 ...
  31. 1932.
  32. bir zamanlar cips paketinin içinde taso var mı diye paketin dışından elle mıncırmış olmaktır.
    5 ...
  33. 1933.
  34. en güzel dönemlerdir.. oyunun alasını oynardık bahçede arkadaşlarla, şimdiki veletler gibi bilgisayar başında değil.. acıyorum şimdi ki çocuklara.
    3 ...
  35. 1934.
  36. en güzel çocukluk yıllarıdır.
    2 ...
  37. 1935.
  38. 1936.
  39. 1937.
  40. 1938.
  41. atari oynamak,brick game sahibi olmak, bisikletle mahalleyi gezmek,atilla taş kerim tekin tarkan grup vitamin, takdir belgesi almak,peter pan kemalettin tuğcu muzaffer izgü aziz nesin okumak. bir de ışıklı şapka gibi bir şeyler hatırlıyorum.
    1 ...
  42. 1939.
  43. Pencereden uzanıp "Mahmut haydi eve" diye bağıran anneye "taam aneeeaa 5 dakkaa dahaa yeaa" diye cevap vermektir. O beş dakikada bitmemesidir. He-man dir. Power rangerstır.
    4 ...
  44. 1940.
  45. son efsane nesildir 90 lar. bilgisayarın hayatımıza yeni yeni girmeye başladığı ve teknolojinin özellikle bilgisayarın bu günkü kadar ayağa düşmediği yıllardı. teknolojik olarak bi sanal bebeklerimiz (bu da sadece zengin olanlarda) bir de atarimiz vardı hee psp de neymiş tetrisimiz vardı o zamanlar.

    imkanlarımız kısıtlıydı ama hayal gücümüz sınırsızdı.

    facebook, twitter, instagram nedir bilmedik ama bunun eksikliğini de hiç yaşamadık. arkadaşımızı çağırırken telefonla mesaj atmak, sosyal ağlardan dürtmek yerine evine gidip camın altından bağırırdık.

    sayısız boş arsa vardı buralar bazen futbol sahası bazense savaş alanı olurdu. şimdiyse boş arsa değil bir karış yeşil alan bulmak neredeyse imkansız, her yer beton. birazda doğa çocukluğundan beton çocukluğuna geçiş dönemidir 90 lar.

    bizim çok sade naif mülayim bir çocukluğumuz oldu. duygularımız tamamen temizdi. sevmek, aşık olmak bizim için güzel ve ayıp olarak baktığımız bir şeydi. sevdiğimiz kızla konuşamazdık, utanırdık ama her fırsatta ona sataşırdık. saf, temiz, samimi duyguların çocuklarıydık. televizyonda film izlerken +18 sahne çıktığında gözlerimizi kapayan çocuklardık bizden kötülük gelir mi hiç?

    90 larda çocuk olmak gerçekten de çok büyük bir şanstı. mesela çizgi filmler. biz çizgi filmlerin en iyi zamanına denk geldik diyebilirim. bizim zamanımızda çizgi filmler gerçekten de çizgi ile yapılırdı. her sahne özenle çizilir bir çizgi filmden ziyade bir emek izlerdik. ama şimdi çizgi filmler hepsi bilgisayar tasarımı, özel bir emek harcanmadan copy/paste ile yapılan içi boş çizgi filmler.

    çizgi filmler gibi dizilerimizde efsaneydi. 90 ların dizilerinde bir hümanistlik vardı. sıcak mahalle ortamı, birbirini yakından tanıyan insanlar sıcak, samimi bir ortam yaşatıldı hep bize. yeri geldiğinde onlarla güldük, onlarla ağladık. onları kendimize hep yakın hissettik çünkü onlarda bizim gibiydi, bizim gibi evlerde oturuyotlar, diyalogları günlük hayatın içinden alışık olduğumuz diyaloglar. zamanla bunu bile yozlaştırdılar. günümüz dizileri öyle bir hale geldi ki bilmem kim yengesine kayıyor, birine kaynı kayıyor bilmem daha bir sürü saçmalık ve ahlaksızlık. her dizi de zengin bir aile ve onun playboy kırması şımarık çocukları. o sıcak ortamlardan böyle yapmacık ortamlara geldi işte dizilerimiz.

    tasolarımız, misketlerimiz, tahta kılıçlarımız, tornetlerimiz, bisikletlerimiz, karda kaydığımız naylonlarımız ve leğenlerimiz, pazar günü banyoları, aterilerimiz, tetrislerimiz, çizgi filmlerimiz, lazerlerimiz, koli bandı toplarımız, mahalle maçı kavgaları, sokaktan geçen muhallebici daha aklıma gelmeyen bir çok şey. güzel günlerdi.

    yeni nesile acıdım valla. bunların hiçbirini bilmeyen aklı s*ki ile t*şş*ğı arasında olan bir nesil yetişiyor, çok yazık.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük