başlığına entry girerken bir es verip hafif salak bir gülümsemeyle kendi kendine "harbi lan" denildiğinde ya da kafayı 45 derece açıyla sola eyip uzaklara bakılıyorsa ve uzaklar görülmüyorsa gözler ordayken zihin ve ruh başka bir zamana yolculuk yapmışsa; yaşlanma belirtisidir.
biz komando gençleriz (gençleriiiz gençleriiz)
ülkemizi severiz (severiz severiz)
enerji için ne yeriz (ne yeriz ne yeriz)
doping doping doping yeriz (doping doping doping yeriz)
idir. ve bunların içinden çıkan çıkartmalardır.
power rangers gibi ışınlanmaya çalışmak,
pokemonlar gibi evde oradan oraya atlamak,
bizimkilerde ki gibi bir papağan almaları için aileye baskı yapmak,
tasoda kepilince ağlayıp anneyi devreye sokarak tasoları geri almak,
bulunan toprak parçalarından üçgen misket oyunu oynamak,
sokaklar da sapıklar olmadığından rahatça sokakda oyun oynayabilmek,
tsubasayı izlemek için sabah 6da uyanmak,
tatlı kaçıklar, sıcak saatler,babaevi,deliyürek,süper baba gibi dizileri izlemek için tüm ödevleri okuldan gelir gelmez yapmak
makarena furyasını yaşamaktır. her sabah alf, şirinler, tom & jerry seyretmektir. gremlinler filminin her bölümünü seyretmektir. ilk konuşan oyuncak olan furby nin okula amaçsızca olsada götürülmesidir...
çok çok güzeldi 90larda çocuk olmak.
sene 97, babam rahatsızlanmış. hastanede acilde. evde kimse yok halamdan başka. halam da benden 10 yaş büyük, ablam yani. babamın kötü olduğunu biliyorum. unutmak, düşünmemek için atarime sarılıyorum. bomberman oynuyorum sürekli.
acı hatıralar dışında güzeldi. mahalle maçlarının tadi ise mükemmeldi.
ha bir de power rangers vardı. o ise tamamen ayrı konu. *
Bülent Ersoy'un ramazanda ezan okuduğunu görmek
"24 saat rüyaa" diye biten, zamanın star 1 şimdi star isimli kanalının jeneriğini bilmek
HBB HBB, HBB iyi TV var bide,
daha çok tabi...
-sobanın yanında leğende pazar akşamı banyosunu yaparken kafaya vurulan hacışakir lavanta sabun ve leğenin etrafındaki illaki göze takılıp duran, bugün dahi unutulmayan muşamba.
-hatta 80'leri 90'lara bağlayan çocuğunun gece altına kaçırması sonucu, çekyat ıslanmasın diye çarşafının altına konulan muşamba.
-ezan okundu gir içeri hadi diye bağıran anne sesi.
-bahçedeki akşam sefalarından yemek yapmak falan.
-5 torba gazoz kapağı sahibi oluğ holding'in varmış gibi düşünmek. sabah erken kalkıp uzak mahallelerden zor bulunan kınık soda kapağı aramaya gitmek.
-Akşam ailecek yürüme yolu dondurma yemeğe gitmeleri.
-bakkaldan alınan açık yoğurt.
-1 litrelik cam şişe kolalar ve sütler.
-susam sokağı
-metin ali feyyaz
-bakkaldan alınan açık yoğurt kabını direksiyon gibi kullanıp arabacılık oynarken, eve varmaya yakın son virajda bütün yoğurdu dökmek.
-annenin akşam misafir geleceğinden, köftelik kıyma almaya öğlen 12:00 gibi beni göndermesi ve dönüş yolunda misket oynayan arkadaşlara takılınıp eve 16:00 gibi dönmek. Tabii kaygan kasap kağıdına sarılmış kıymanın ben fiske atarken koltuk altında sıkışması sonucu yerlere dökülmesi, ve arkamdan bütün mahalle kedi ve köpeklerinin gelmesi, hatta kıymanın 250 gram kalmış şekilde anneme teslim edilmesinden sonra yenilen dayak.
...
tasolardır, atari kasedini "1000 in 1" olarak almaktır, tusubasa için sabahın köründe kalkmak, daha basketbol bilmeden michael jordan olmak, atarideki ördek vurma oyununu bir türlü becerememektir 90 larda çocuk olmak.*