saadettin teksoy'un enteresan programlarını hafiften tırsarak izlemek. bir de ayı oyanatırlardı. diğer mahallelerden duyulurdu ayının geleceği mahalleye. hem korkulur hem izlemek istenirdi.
sokak sokak dolaşıp çağla ağaçlarına dalmaktır, elma şekeri satan adam mahalleye gelince eve koşup para istemektir, parkta seyyar salıncağı kaçırıp başka yerde turu bin liraya başkalarına bindirmektir, yollarda değil boş arsalarada top oynamaktır, sıkı fıkı apartman komşuluklarının son dönemini yaşamaktır, teknolojinin en hızlı geliştiği dönemi bünyede taşımaktır ve insanoğlunun en hızlı yalnızlaştığı çağa şahit olmaktır.
Siyah önlüklerin bittiği devirde mavi önlükleri giyen ilk nasil olmak demek. Susam sokağını izleyip edi ve büdü ile özdeşleşmek demek, 'alf' filmini bayılarak izlemek, istop, saklambaç, kör ebe gibi oyunları internet kafelere mahkum olmadan oynamak demek. Hey corc versene borç olmaz maykıl bende de yok şarkısını dinlemek,heman she-ra çizgi filmlerini izlemek demek. sinek ilaçlayan arabanın arkasından koşmak demek,o302 ve o303lerle yolculuk etmek demek. Rahmetli barış abinin adam olacak çocuk programını izlemek, ayı şarkısından zevk almak demek 90larda çocuk olmak.
+ He-man'in "gölgelerin gücü adına" sözünü söyleyerek arkadaşın sırtına oyuncak kılıçla sertçe vurmak
+ power rangers olup koltukları binaya benzetmek ve üstünde tepinmek
+ babamın 7 milyona aldığı Siyah beyaz bilgisayarda prince of persia oynamak
+ okul için erken kalkmak ve o saatlerde kral tvdeki mahsun kırmızı gülün şarkılarına mahkum olmak
tv kumandasi gibi kullanılmak.ben genelde tekli koltuga yatar babam degistir kanali dedginde ayak parmagimla değiştirirdim kanali.teknoloji aldi basini gitti bizim zamanimizda oleydi hey gidi 90'lar hey.
o zamanlar daha bir tekindi sokaklar. kapkaç, tecavüz, cinayet oranlarının 3'e 5'e katlanmadığı günlerdi. çocuktuk ya hani zaten daha bir pembeydi hayat. gece yarılarına kadar saklambaç, istop, met, soğuk-sıcak, yakartop oynar, annelerin "-oğğlluumm\kızııım yeter artık çok terledin eve gel" çığlıkları, çocukların "anneeee nolur 5 dakka dahaaa noolur" yalvarmaları arasında ertesi gün sabahın köründen yine gecenin bir vaktine kadar oyun oynamak için sözleşilip dağılırdık. şimdiki gibi 15 yaşına gelen kurtlar vadisi pusu ekibinden zannetmezdi kendini. 17-18 yaşında ablalar\abilerle birlikte saat 12 ye kadar sürerdi o şenlik. patlayan şeker alıp bakkaldan, ağzımızı aça aça gezerdik. çıt çıt çıt sesleri daha net duyulsun diye. sulugöz alır ağlaya ağlaya çiğnerdik. 2.5 kuruşa meybuz alır boğazımızı şişirir bir de onun için azar yerdik anneden. leblebi tozlarını pipetle çekmeye çalışır, genzimize kaçırır arkadaşımızın yüzüne yüzüne öksürürdük. kağıtları kıvırır mermi yapar borulardan milletin kıçına üflerdik. farmville de strawbery değil kavanozlara fasulye ekerdik. biz çocuktuk, çocuk gibiydik, öyle büyüdük, ellerimiz kirli, kalbimiz temiz... şimdi kalbimiz kirli, ellerimiz temiz... mutlu olan hangimiz?
tasolardır, atari kasedini "1000 in 1" olarak almaktır, tusubasa için sabahın köründe kalkmak, daha basketbol bilmeden michael jordan olmak, atarideki ördek vurma oyununu bir türlü becerememektir 90 larda çocuk olmak.*
-sobanın yanında leğende pazar akşamı banyosunu yaparken kafaya vurulan hacışakir lavanta sabun ve leğenin etrafındaki illaki göze takılıp duran, bugün dahi unutulmayan muşamba.
-hatta 80'leri 90'lara bağlayan çocuğunun gece altına kaçırması sonucu, çekyat ıslanmasın diye çarşafının altına konulan muşamba.
-ezan okundu gir içeri hadi diye bağıran anne sesi.
-bahçedeki akşam sefalarından yemek yapmak falan.
-5 torba gazoz kapağı sahibi oluğ holding'in varmış gibi düşünmek. sabah erken kalkıp uzak mahallelerden zor bulunan kınık soda kapağı aramaya gitmek.
-Akşam ailecek yürüme yolu dondurma yemeğe gitmeleri.
-bakkaldan alınan açık yoğurt.
-1 litrelik cam şişe kolalar ve sütler.
-susam sokağı
-metin ali feyyaz
-bakkaldan alınan açık yoğurt kabını direksiyon gibi kullanıp arabacılık oynarken, eve varmaya yakın son virajda bütün yoğurdu dökmek.
-annenin akşam misafir geleceğinden, köftelik kıyma almaya öğlen 12:00 gibi beni göndermesi ve dönüş yolunda misket oynayan arkadaşlara takılınıp eve 16:00 gibi dönmek. Tabii kaygan kasap kağıdına sarılmış kıymanın ben fiske atarken koltuk altında sıkışması sonucu yerlere dökülmesi, ve arkamdan bütün mahalle kedi ve köpeklerinin gelmesi, hatta kıymanın 250 gram kalmış şekilde anneme teslim edilmesinden sonra yenilen dayak.
...
Bülent Ersoy'un ramazanda ezan okuduğunu görmek
"24 saat rüyaa" diye biten, zamanın star 1 şimdi star isimli kanalının jeneriğini bilmek
HBB HBB, HBB iyi TV var bide,
daha çok tabi...