30 yaşından sonra hayatın yükünün omuzlara iyice bindiği gerçeği. bunlar yine iyi, halbuki neleri var, kimisine 15 ten itibaren binmiştir o yük. evet..
Herkes herşeyi kendine göre yorumlar, çoğu insan esas sorunun nerede olduğunu anlayamadan bu dünyayı terkeder.
insanı şekillendiren en zayıf halka, kendisidir. Kendisi dışında çevresi ve ailesi tarafından şekillenir insan. Ailesini kendisi seçmez, ama ailesinden çok uzak bir çevreyi seçemeyeceği için aslında çevresini de kendisi seçmez.
Senin anadilin Türkçe, insanın anadilinin insana verdiği bir format vardır, çünkü sen " düşünürken bile" bu dili kullanırsın ( bu konu fonetik biliminin konusudur)...
Türkçeyi sen icat etmedin, senden önce de vardı, senden sonra da var olacak.
E bu durumda " sen" çoğunlukla kendinden başka şeylerin eserisin.
Artik eskisi gibi yuksek muzige tahammul kalmiyor, daha sakin ve sessiz mekanlarda oturup icmeye baslaniyor.
arkadaslarla sohbetler eski randimaninda gitmiyor. yorgun, herkes yorgun. goygoyu cevirecek mecal bile bulunmuyor.
6 gun calis bir gun yat aksama kadar.
yillar once "gelsin de konserine gideyim" dedigin grubun afisini yolda duvarda gorunce, goz cevirip yerdeki kaldirimlarin cizgilerine basarak yuruyorsun. eskiden basmadigin kaldirimin cizgilerine. obsesiflik de yoruyor cunku.
hic tanimadigin bir ulkeye geliyorsun. ait oldugun yerin neresi oldugunu unutuyorsun.
eskiden zamani elinde tuttugunu sanirdin, simdi kagitlara tarih atarken halen 2020 yaziyorsun. anlamamissin giden zamani.