Şanslıdırlar; o asırlarca süren ergenlik bunalımlarını geride bırakmanın tarifi imkansız bir hafifliği vardır üzerlerinde...
Ama yaş hep yanıltır; çok bel bağlamamak lazım gerekir.
atalarımız ne demiştir:
bir fille bir hipopotamın olgunluk çağları bir olmaz.
Şimdi hep birlikte söyleyelim: 1, 2, 3
bir fille bir hipopotamın olgunluk çağları bir olmaz.
40'a bir ay kaldı. erkeğin en has yaşıymış kendimden anladım. az çok birşeyler geçirip görmüş biri olarak sözlüğe arasıra takılmak, gezip gördüğümüz yerleri, az çok öğrendiğimiz birşeyleri paylaşmak çok da kötü bir alışkanlık değil bence.
30 yaş sendromunu az hasarlı atlatmış 35'ten çok uzak, uğursuz 31'den kurtulmuş mini minicik yorgun insanlardır. seneye 33'ün tadına bakalım. 22'den bir halt göremedik 33 iyi olsun bari. gizemli sayı gibi duruyor.
30 yaş üstü olmama rağmen; ergenden daha ergen, sapıktan daha sapık ve geyikten daha geyik yazmayı seviyorum ben. ilgi çekmiim. takdir edilmeyeyim. pohpohlanmayayım. nefret edileyim. siklenmeyeyim. iyi böyle. zor değil.