mırclı yola denk gelip, özellikle yapıldıysa, guinness rekorlar kitabında ilk sırayı alacak olan denyoluktur. atacağını taklalar bir yana, kurtulursanız ve nasıl oldu diye sorarlarsa hiç cevap vermemek daha makbüldür.
bu başlığı açan 6. nesil değilse oturur ağlarım diyecekken, durup bi saniye bu eziyete katlanıp yazar bilgilerine baktığımda haklı çıktığım başlıktır. hayır amacım alt nesli ezmek değil.üzgünüm ama bunun adı; (bkz: başlık sıçmak)
direksiyonu en ufak kırmanız durumunda rüzgar sizi bir sonbahar gününde tek kalmış yanlız ve çaresiz bir yaprak gibi yerden kaldırıp, yeni alınan dondurmanın löp diye yere düştüğü gibi yere düşürecektir, pekmeziniz akacak, kaşınız gözünüzle yer değiştirecek, çekiçlenen bok gibi bir hal alacaksınız.*
eğer abs varsa işin içinde fren balatalarından gelen koku ve dumanla yeni balata masrafı kapınızda bekler. abs yoksa bu seferde lastiklerin vay haline.
burada yazılanlar gerçek bir olaydan alıntılardır. bir lise öğrencisi babasının yeni aldığı arabayı 4 tane arkadaşıyla birlikte denemek için kaçırıp, ankara kırkkonaklar çevre yolunda 200 km'ye çıkması sonucu olan durumlar: kerem isimli bir genç olay öncesi arkada ortada oturmakta iken, sağa geçmek isteyip arkadaşıyla yer değiştirmiştir. ibre 200'ü gösterdiğinde uzakta kırmızı ışık olduğunu gören arabayı süren öğrenci başta firene basmış, sonrasında arabanın durmaması üzerine paniğe kapılıp, firenin tutmaması üzerine el firenini çekmiş ve arabaya takla attırmıştır. sonrasında sağdan gelen bir j9 tipi servis aracının çarpması ile büyük bir trajedi olmuştur. kerem denen genç uzunca bir süre okul arkadaşlarının duasıyla ümitsizce yoğun bakımda bir mucize gelmesi beklenirken beyin ölümü gerçekleşmiş ve hakkı rahmetine kavuşmuştur. kırkkonaklar anadolu lisesi'ndeki ve diğer okullardaki arkadaşları hüzne boğulmuş ve gerçekten hiç beklenmeyen bir ölüm olmuştur. diğer gençlerden birinin kolu kırılmış, diğeri de benzer bir hasarla kurtulmuştur. arabayı süren genç ise ömür boyu ehliyet alamama cezası almakla birlikte hayatında unutamayacağı acı bir tecrübe ve pişmanlıkla yaşamaya mahkum olmuştur.
eğer 220 km yapabilecek bir aracınız varsa frene asıldığınızda çok da sorun olmayacak bir eylemdir.
190 km ile giderken toyota corolla ile denemiş sonuç şaşırtıcı derece iyi çıkmıştır.
fabia diye bir marka yok iken böyle bir aracın varlığından bahsedildiği, skoda fabia modellerin ise 220 ile gidemeyeceği gerçeği dururken kafandan fırlatılan bir mesajla olayın gerçekten cereyan ettiği iddia edilen başlık.
eğer ki tek başına iseniz pek bir sorun yoktur, zira frene basacağınızı biliyorsunuzdur.
fakat araçda sizden başkaları da varsa onlar için iyi sayılmaz. niteki arka taraftakilerin ön tarafa yapışmaları tecrübe ile sabittir.
daha da kötüsü frene asıldıktan sonra dur şu kavşağı döneyim derseniz işte o zaman sıçtınız demektir. manevranızdan sonra kavşağa girmeniz büyük bir olasılıktır. ve arka taraftaki insanlar ise, öne yapıştıktan sonra kapıya yapışırlar...
arabaya ne mi olur; eğer ki arabanız şans eseri takla atmadıysa sadece ön takım komple gider. tamponlar değiştirilir. ön beşik dağılmıştır o değiştirilir. rotiller değiştirilir. efendim tekeriniz ve jantınız tamamen paramparça olmuştur; aks kırılmıştır. haa bir de unutmadan sağ kapı çöker. (burasını bende anlamadım ne alakaysa; hepsi o yetkili servisin oyunuydu bence)
nitekim 8-10 bin tl masraf çıkar. kaskonuz varsa o öder. kaskonuz yoksa cümleten geçmiş olsundur.
tabi okul dönüşü otobüsten bakan insanların alaycı gülümsemelerinden ve bu olayı abartmalarından bahsetmiyorum bile...
frene asılmak ne olaki ? o kadar fren yaptım, hepsinde de frene bastım ben ! yanlış mı yaptım bunca zaman ! basılmıyor muydu o pedala? lan allah korumuş bizi yav !
220 km hız ile aracını kullanan sürücünün ani bir durum üzerine frene bas/çek değilde aniden direk basmak şeklini eylemde gerçekleştirmesidir.
zemin faktörü, araba markası ve model faktörü, sürücü faktörü, lastik faktörü, araç içerisinde bulunanlarla beraber o andaki ağırlık faktörü, 220 km hız ile giderken fren sıkmaya iten neden gibi eylemin sonucunu etkileyecek birçok faktör vardır ve bu yüzden sonuç şu olmuştur veya olacaktır, şuna gelmektir veya şuna gitmektir gibi tabirler yersiz ve hatalıdır.
örneğin; eylem bmw sürücüsü tarafından 220 km hız ile giderken gerçekleştiriliyor ve 10 metre ilerisinde tüm şeritleri kapatan bir kazanın olduğunu döndüğü virajdan sonra farkediyor...
örneğin; eylem 15 yıldır aynı marka aracı kullanan hyundai sürücüsü tarafından gerçekleştiriliyor ve 900 metre ileride bir kazanın olduğunu, arkasının sağının/solunun boş olduğunu, ani durması veya yavaşlamaması için hiç bir sebep olmadığını görüyor, frene ani basıyor ve araba sağa/sola yalpalayarak duruyor...
zemin, lastik, yol, araç durum parametreleri ekseninde ortalama aynı sonucun çıkacağı durumdur. düz, ortalama sıcaklıkta, asfalt zemin üzerinde, ayarı düzgün frenler ve yeni lastiklerle seyreden bir araç için, abs var ise araç fren balata durumuna göre belli bir mesafede sorunsuz durur. abs yok ise balatalar tekerleği bloke edeceği için uzun bir fren izi ile araç lastik ömrünün yarısını asfalt üzerinde bırakarak, düz bir şekilde durur. balata durumu kötü ise bloke edemeden önce aşırı ısınıp bloke etmeyi bırakacak ve yoluna devam edecektir. abs ile belli bir dönüş çapı yakalanabilir ama abs olmayan bir araç, bloke olmuş tekerleklerle, direksiyonu istediği kadar çevrilsin, düz bir istikamette ilerlemeye devam edecektir.
ayarı bozuk, eskimiş balata ve lastiklere sahip, abs si olmayan bir araç, ilk önce yalpalama ardından dengesiz fren baskısı sonucu, araç yön değiştirme eğilimine girer. ancak frenden ayak çekilmediği müddetçe aracın gidiş hattında bir değişiklik olmaz. ancak ayak frenden çekilirse, lastikler istikrarlı bir şekilde tutunarak, aracın burnu doğrultusuna yönelecek ve sonucunda bariyer var ise çarpılacaktır. yok ise, büyük ihtimalle 150 km hız ile o doğrultudaki coğrafi şekle doğru yol alınacaktır.
edit: boş bir yolda abs si olmayan bir araç ile rahatlıkla deneyebilirsiniz. 70 km hıza çıkın ve frene bloke edene kadar basın. ayağınızı frenden çekmeyin. araç kaymaya başladığında direksiyonu tam tur sola ve tam tur sağa kırın. araç düz bir istikamette devam edecektir. ancak sakın araç tam anlamı ile durmadan ayağınızı frenden çekmeyin. yoksa direksiyonun turunu hesap etmediyseniz, bariyere yada kaldırıma vurursunuz.