22 ağustos 2009 gençlerbirliği beşiktaş maçı

ankara 19 mayıs stadı'nda saat 21:00'da başlayacak olan 3. hafta mücadelesi.

beşiktaş'ımın kazanacağını düşündüğüm maç.

ayrıca son iki sezonda ligde lehine 2 penaltı verilmiş ve bunlardan birini gole çevirebilmiş beşiktaş'a ilk penaltısı heralde ceza sahasında dayaktan yüzü gözü şişecek ilk futbolcusu sebebiyle verilecektir. ve penaltı veren hakeme şilt, madalya ve migros ramazan paketi de verilecektir. bakalım talihlimiz koooooraaaay gencerler mi?

bunun yanı sıra nobre ve nihat'tan gol beklemekteyim.

besiktas'in kalesi olarak bilinen ankara'da yine kazanicagimiz bir mac.

geçen yıl şampiyonlukta topladığı puanların önemli kısmını ankara'da alan beşiktaş'ın bu özelliğini bu yıl da tekrarlamasını dilediğimiz ve ayrıca ankara'da olup da gitmek isteyenlerin şahsımla irtibata geçmesini istediğim maç.

iyi bir 10 numara ihtiyacının yeniden ama yeniden göze batacağı maçtır.

sözlüğe kayıt oluşumun 1.yılında oynanacak maçtır.
hediye olarak beşiktaşımızdan bir galibiyet istemekteyim.

kadrosunun büyük bir kısmını ve hocasını değiştirerek yeniden yapılanmaya giden gençlerbirliği'nin uyum sorununu aşıp kollektif bütünlüğü sağladığı takdirde kazanmasının işten bile olmadığı maç.

0-0 devam eden maç.

o değil de niye kimsenin sikinde değil anlamadım.

beşiktaş'ın on biri: Hakan, Fink, Sivok, Nihat, Tello, ibrahim Üzülmez, Holosko, Uğur, Ferrari, Ernst, Erhan

beşiktaş takımının sanki dün akşam maraton koşmuş gibi 'abi dur vuracağım bekle, aha kaptılar ayağımdan' diye oynadığı maç. biraz hızlı davransana leyn diye bağırtıp duruyor bizi.

hele erhan ve uğur inceman'ın atak organizasyonda başarısız oluşu ve isabetsiz pasları yüzünden, her yaptığımız atak daha ceza sahasına gelmeden bitiyor.

ayrıca mhk'nın beşiktaş'a penaltı verilmez, ceza sahası yakınında serbest vuruş verilmez kuralı devam ediyor. nitekim nihat ve fink adeta biçilmesine rağmen mr.gencerler göremedi bunları.

ilk yarı 0-0 bitti.

nobre, ekrem, ismail falan filan birileri girsin, ikinci yarı goller gelsin inşallah.

mustafa denizli nin uğur inceman-fink-ernst orta saha üçlüsüyle hücum olarak ne beklediğini anlamadığım maç.

ilk yarı itibarıyla ne kestin koç ne yedin hiç maçı. gerçi nihat ceza sahası içinde kesildi ama yere yatırılıp gözü bağlanmadığı için olsa gerek hakem yeterli görmedi ve penaltıyı vermedi. nihat topu önüne almış, arkadan kafa kola sarılmış, bir ara kurtulur gibi olduysa da bu kez göbeğinden forması çekilerek durduruldu, nafile. fink de hakeza ceza sahasına topu almış fırtına gibi giriyor ve dizine bir tekme atraksiyonu es geçiliyor. hadi orta hakem görmedi diyelim de yan hakem orada neci.
beşiktaş'da inanılmaz ama gerçek en iyilerden biri ibrahim üzülmez. ferrari'yi de gökhan zan'la karşılaştırıp aynı diyenler spor yazarı ya bu ülkede helal olsun. ferrari yerinde ve soğukanlı müdahaleleri ile güven verdi ilk yarıda.
hücumda işler fena.
yine bir beşiktaş klasiği gerçekleşir ve ikinci yarıda goller gelir mi bakacağız. oyuncu değişikliği şart.

denizli'nin fink > nobre ve erhan > rıdvan değişikliği ile ikinci yarıya başladığı maç. iyidir iyi.

tozo'nun net bir gol kaçırdığı, genelde renksiz giden maç.

beşiktaş tan bu yıl hoşaf olmayacağını gösteren maçlar serisinden bir maç.

bayıklığına yaraşır derecede golsüz berabere biten calcio şöleni. ikinci yarıda heyecanlandıran taraf gençlerbirliği olmuştur.

edit: maçın son demlerinde beşiktaş taraftarı tarafından serdar kulbilge'nin annesine pervasızca küfredilmiştir.

0-0 biten maç.

ha şöyle bir durum var, beşiktaş süper mi oynadı, yoo ataklarda etkisiz kaldı. uğur incemanla olmaz bu iş, ekrem neredesin, bobo gel kurtar vs vs. tamam takım iyi oynamadı bunda mutabıkız. (kötü oynadı bu takım sen hala hakem konuşuyorsun diyenlere buradan uyarı, evet kabul ediyoruz takım kötü, gençler iyi oynadı bunda mutabıkız tamam mı? hah şimdi bu bilgiler nezdinde bir alt satıra geçelim)

fink'in ceza sahası dışında biçilmesi, nihat'ın ceza sahasında yere indirilmesi, ikinci yarıda tello'nun ceza sahası önünde yere uçurulması, rıdvan'ın pozisyonunda elle oynanmayı 'gööööörmeeeyeeeen', 'göreeeeemeyen' hakem, koray genceler.

selamlar, sevgiler, saygılar.

mhk bir sözüm de sana; kucak dolusu sevgiler.

(bkz: anladın sen onu)

ha derseniz hakemdir hata yapar, evet yapar.

ama rakiplerin maçlarında dakika 60-70'te oyun tıkanmışken zırttan pozisyonları kartal gözü gibi görüp penaltıyı basan, ofsayttan golleri vererek oyunu çözerek, takımın yedek kulubesinden gelen kurtarıcısı görünümüne bürünen hakemleri gördüğümüz sürece, kusura bakmayın, biz bu niyete iyi niyet diyemeyiz.

biz bunları istemiyoruz, hakkımız olmayan hiç bir başarı da da gözümüz yok.
sadece olanı verin zaten bize yeter.

ps: beşiktaş'a son 2 sezondaki 3. penaltısını verecek olan hakeme migros ramazan paketi, madalya ve şilt kampanyamız devam ediyor. bakalım kim olacak bu cesur çocuk.

son zamanlarda izlediğim en zevksiz maç.

beşiktaş'ın akılcı transfer politikasının meyvelerini almaya başladığı maç.

ismail köybaşı: 6 milyon euro.... sahi bi ismail vardı ne oldu ona?
nihat kahveci: 5 milyon euro
ferrari!! : 5 milyon euro
fink: 3 milyon euro

yıldırım demirören ve mustafa denizli'nin ısrarla istediği tümer metin alınsaydı belki bu müthiş kadronun ahengi bozulmuş olacaktı. tebrikler.

lan ben neyse...

beşiktaş'ın bu sezon ancak 7. haftada deplasman galibiyeti alabileceğini gösteren mac. 5. haftada da deplasmana gidiyorlar. lakin o deplasmandan uzun yıllardır galibiyet alamadıklarını cümle alem biliyor. rakip mi kim? aç, arastır be kocum.

bu maçın kahramani kahedir... süper paslar çıkardı ama gençlerbirliğnin forveti zayıf daha ne yapsin adam, al da at diyor... genelinde beşiktaşı hazır bulmadım, çok pas hatalari var, bakalım nolacak.

beşiktaşın çok fazla pozisyona giremeden bitirdiği maç. gençlerbirliğinin defansif oyunu beşiktaşın yaratıcı oyuncu eksikliğini buram buram hissetmesine neden oldu. pas özürlü uğur inceman , hazır olmayan nihat, kendi bölgesinde oynatılmayan holosko vs vs gibi sebeplerden dolayı gol atamadan bitti maç.

beşiktaş hakkında olumludur diyebileceğimiz tek şey takım savunması. ferrari ve sivok zaman zaman hata yapsalar da iyi gözüktüktüler , ernst , fink,erhan ve hatta üzülmez de istikrarlı oyunlarını devam ettirdi.

son sözüm de demirörene. yıldırayı mı alcaksın sabri yi mi alcaksın kimi alcaksan bi on numara al sıçıcam artık ağzına bu takımın on numarası yok , çıkıp ben mi oynucam lan?

sanırım sistem olarak mustafa denizli'nin şampiyonlar liği için defans ağırlıklı kalabalık ortasaha kurgusunu denediği maç..

besiktasimizin vasati asamadigi karsilasmadir, bizleri fitil etmistir. heleki mustafa denizlinin ismail yerine ibrahim ile baslama ve ridvanin yerine banko erhana forma verme takintisi dahada kahretmistir. ugur incemanda ilk onbirde baslyor artik besiktasimizda, helal olsundur. finki cikarip uguru oyunda tutmasida ilginctir.

besiktasımızın cok cok iyi oynadıgı ama %100 gol pozisyonlarının hakemlerce ofsayt gerekcesiyle katledildigi, genclerbirliginin aleyhinde hic duduk calınmayan bir mac olmustur. hakem koray gencerlerde 6 tane penaltımızı yemistir. vatana millete hayırlı olsun. *

beşiktaş ın acilen koşan ama teknik, araya pas atan, oyunu rakip sahaya yıkan bir oyuncu transfer etmesi gerektiğini gösteren maç. (bkz: kakayı al tüpçü)

mustafa denizli`nin şanssız olduğu maçlardan biridir.