allahın selamı üzerine olsun demektir ki, insana yaradanını hatırlatan güzel bir merhabalaşmadır. cevabıda yalın ve bir okadar doludur. yüzyılların öncesinden ve ötesinden konuşabilen, insan, insanların merhabalaşmasıdır.
belki alternatif bir türkçe kelime bulamıyordur. bende bu arapça kelimeyi kullanmak istemiyorum ama alternatif kelime bulamıyorum. yine de arkadaşlar arasında pek kullanmayız selamun aleykum'u.
"Aranızda selamı yaygınlaştırın "sözü bir hadistir."Peygamber" sözüdür."Allah" sözüdür.Selam karşındakinin değil "Allah'ın" selamdır.Hala bunu bilmeyen zihniyetler olduğunu görmek üzüntü verici bir hadise.
ofise girince Allah'ın selamı verilmez mi?verilen selam alınmassa kişinin kendisinin alması farzdır.Karşısında ki mal anlamıyorsa yüzüne vurmak gerekmez.Sessizce Aleyküm selam dersin, geçer gidersin.
ofise girince selam verilmesini beklemeyen insan, ortama göre davranıyor demektir.Fener maçında fenerli,galatasaray maçında galatasaraylıdır.Ortaya bir karışık tipte insandır yani.
Selamün aleyküm denince, Ve aleyküm selam demek farzdır. Esselamü aleyküm denince de, Ve aleykümüsselam denir. Her ikisinde de "ve" harfini söylemelidir! (Ve aleyküm...) deki "ve", (dahi) manasındadır. Yani, (Allah’ın selamı bizim üzerimize olduğu gibi, sizin de üzerinize olsun!) demektir.
bu da ispatı olsun. (#7997494)
konuşmayı biliyorsan konuş ilham alsınlar,bilmiyorsan sus adam sansınlar sözünü anımsadım birden bire.
21. yy da hala selam verme ihtiyacından kaynaklı olabilir, oysaki bu milattan kalma selam verme alışkanlığının kalkması gerekirdi, ciddi rahatsızlık verici bir durumdur işin yoksa sen de ona selam ver şimdi...
selam vermek sünnet almak varzdır.. ama müslüman bir ülkede yaşayıpta dinini aşagılayan tipler var birde.. 21.yy.da selam alıp vermekten hoşlanmıyorsan bunu yapmzssın ama yapanlarıda aşagılayacak kadar modern ibne olma..
türk dilinde selamlaŞmaya dair tüm sözcüklerin arapça olmasından dolayı ağızdan çıkarılmak zorunda kalınan selamlaşma sözleri. yine de diğerlerine göre arapçanın daha da dibine vurdurduğundan irrite etmektedir.
dünyanın her yerinde "müslüman abi, onların selamlaşması öyle" diye gayet normal karşılanacak olan (tabi müslümanlara karşı bir antipatileri yoksa) ama nedense Türkiye'de yaşayan bazı insanların şiddetle rahatsız olduğu tiplerdir.
bazıları "selamün aleyküm"e arapça bilmiyorum diye cevap verir, sadece "selam"a hoşgörü gösterirler.bu da ilginçtir. halbuki tıpkı merhaba gibi selam da arapçadır.
bir de aslında bu "selamün aleyküm" diyen tipler, eğer söyledikleri sözlerin anlamını biliyor ve ona göre söylüyorlarsa, karşısındaki insansın ya da inanmasın, onun için çok yüce olan (karşısındaki için belki de bir şey ifade etmeyen) bir varlığa ithafla (diğeri ona yokluk da diyebilir),karşısındaki için "Allah'ın selamı üzerine olsun" gibi tamamen iyi niyet kokan bir dua ederler.
yani sözün anlamında bir art niyet yoktur, alınma söz konusu olacak bir durum da yoktur. bu topraklarda yüzyıllarca söylenmiş muhabbetine girmeyeceğim çünkü insanlar yüzyıllarca da bir şeyi yanlış yapabilirler. ama buradaki yanlış nedir henüz çözemedim.
ha ben selamün aleyküm mü diyorum? ister derim ister demem. burada denmesine gıcık olmamam, ille de öyle diyeceğim anlamına gelmiyor. ama ben selam deyince "gıcık olan" biri olmasının saçmalığı kadar, "selamun aleyküm" denilince alınmayı, gıcık olmayı ya da bir garez beslemeyi doğru bulmuyorum.
bilmem kaçıncı yüzyıl da gelse selamün aleyküm diyecek tiplerdir. inandıkları şey uğruna karşısındakine "allah'ın selamı üzerine olsun." demeyi hoş bulurlar. karşısındaki de hoşnut olur "aleyküm selam" der. ama sizin müslüman olduğumuz aklına gelmedi değil mi? siz de haklısınız canlar...
bu kelimeye karşı olan cühela, hergün kullandığı "merhaba" kelimesinin aslında farsça kökenli olup "benden size zarar gelmez" anlamina geldiğini de bilmiyordur muhtemelen. bilse iyice saçmalardı zira.
selamün aleyküm arapça merhaba ise türkçe bir kelimedir. selamlamanın hangi kelime ile yapıldığı kişinin çağdaşlığı için kriter olarak ele alınmamalı. ne de olsa insanların adetlerine saygı göstermemiz gerekir. çağdaşlığın kriterleri dar açıya sığmaz, çok geniş bir bakış gerektirir.