bu yıldan sonra sanki kimse mutlu olamadı gibi geliyor hep bana. yıllar sonra da hep böyle hatırlayacağım. bu yıldan sonra hayatımda güzel şeyler de oldu ama, yaşama sevinci olarak eskisi gibi olamadım. belirli bir nedeni yok ama olmadı işte.
benim 10. sınıfta olduğum ve 11'e başladığım yıldır yarıyıl tatili olmuştu. karne günü ben cuma namazına gitmiştim. orada sametin arkadaşı beni sevmemişti, sinirlenmişti. bu yıl ben büyükçekmece'ye sıklıkla gidiyordum. yağmurlu bir ocak günü psikiyatrist doktoruna gitmiştik ve ben o zamanlar kendi kendime çok konuşuyor ve galiba bağırıyor da olabilirim. sonra o zamanlar ilk iki ay filan bakırköy'e çok gidiyordum. bir gün aklıma bir fikir gelmişti. fikir de acaba hristiyanlara göre müslümanlar ya cehennemliklerse gibi bir endişeydi. aynı yıl ablamın ayağı kırılmıştı. ben de bu durumdan bayağı etkilenmiştim. sonra o zamanlar eminönüne ve üsküdara da çok gidiyordum. özel eğitime de gidiyordum. bir gün okuldan çıkıp eve gelip bakırköy'e girmiştim. ve vodafone'ya gideyim bi demiştim. sonra orada ona benzer ifade yazıp çok aşağılara indiğimde hristiyan forum sitesi ile tanışmıştım ve o sitede bir yorum vardı. yorumda kişi müslüman olarak yaşar ve ölürse kesin cehennemliktir ifadesi geçiyordu. ilk başta kafaya takmazken sonra benim içimi yemişti. sonra sınavlar başlamıştı. o yorumu o zaman gördüğümde biraz şaşırmış olabilirim. sonra sınavlara girmiştim. ilk ay insanlara bakarken bayağı bir sarsılmıştım. sonra iki kişinin o yorum ile ilgili yorumlarını da okuyunca o yorum bana bir takıntı olmuştu. bir de o yorumu anlayamıyordum. aslında neyi kastettiğini mi düşünüyordum? sonra ölümden sonrasına dair bir yorum diye ya gerçekse diye ya da gerçek olduğunu veya olabileceğini, gerçekleşeceğini veya gerçekleştiğini düşünüp veya bunlara ihtimal vererek bayağı bir sarsılmıştım. zayıflamıştım ve iştahım biraz azalmıştı. fakat daha sonra dini daha iyi öğrenmeye başlayınca o yorumu dert etmemeye başlamıştım sanırım. sonra o yıl okulda yemek günü olmuştu ve ben bayağı bir yemek yemiştim. haziranda okullar kapanmıştı ve ben o yılın 1 haziran günü Silivrideydim ve yüzmeye girmiştim. o zamanlar gig TV, yakup deniz kanallarını da izliyordum ve onlar da beni epey sarsıyordu. sonra denize girmiştim. bir keresinde sinir krizi geçirmiştir sonra çok yorgun olmuştum ve akşam 6'da mı ne yatmıştım. cuma namazına gitmiştim. sonra yaz olmuştu ve sözler köşkü kanalı izliyordum. havuzda yüzüyordum. sonra 11'e başlamıştım. o zaman da ateist kanalından yapılan bir yorum beni bayağı bir sarsmıştı. ateist yorumuyla ilgili yorumlar yazmıştım ama yine de sarsılmıştım. inanmak ne demek onu sürekli araştırıyordum. inanmayanların yanlış olarak kabul ettiklerini düşünüyordum oysa o demek değil. inanmak eylemini yapmamak demek. ben şahsen Allah var, islam hak din, Hz. Muhammed hak peygamber bunu biliyorum iyi de islami olarak kötü görmüyorum, dargın da değilim ama çok sıkıntı çekiyordum inançsız sayılıyormuşum namaz kılmayarak. sonra eniştemin akrabasının düğünü oldu. sonra ekim ayında bayağı bir yağmur yağmıştı sonra yıl bitti. dolu dolu geçen bir yıldı. gezmeğe gidiyordum.
çok güzel bir yıldı. şahsım için de çevre için de. şahsım için güzel işler olaylar oldu. ülkem ve dünya için de corona belası yoktu işte. daha ne olsun. meğer kıymetini bilememişiz diye sarılmak istiyorum.
Şahsımca bakılınca pek de çok şey yaşamadığım yıldır. Hiç böyle "off çok iyiydi" falan diyecek bir şeyim yok sanırım.staj falan güzelde, bakalım seneye ne olacak. Yani bu yıl.
Gittiğine çok mutlu olduğum ve tekrarını kabuslarımda dahi görmek istemediğim yıl. Herkes mutlu mesut ayrıldı, ben ise bir parçamı orada bıraktım. Çok şükür 2019’dan kurtuldum.
2020Den ve sonraki yıllardan tek isteğim hayatımdan kimseyi böyle ani ve acı verici şekilde almaması. canım çok acıdı.
Benim için güzel bir yıl olacağına inanmıştım, bunun için çabalayacağıma söz vermiştim kendime, nitekim de acısıyla tatlısıyla çok güzel bir yıl oldu.
Artık mutsuz olduğum, her sabah ayaklarımı sürüye sürüye gittiğim işyerimden istifa ettim.
Kendimi tanımaya daha çok fırsatım oldu.
bol bol seyahat ettim, yeni dostlar edindim.
o'nu tamamen kaybettiğimi sanarak çok kötü günler geçirdim. Ve ardından sürpriz bir şekilde o'nu geri kazandım.
birlikte günlerce çok güzel yollarda yürüdük, birlikte uyuduk, birlikte uyandık, bol bol yıldızları izledik, yedik içtik, gezdik, tozduk, çok ama çok eğlendik.