o yıllarda akp daha devlete ve sisteme hakim değildi. halk desteğinin belli bir seviyenin altına düşmesi halinde ordunun irticai, antidemokratik, devletin altını oyan yapısından dolayı akp'yi devirme ihtimali vardı. akp'yi yaratanlar ve iktidara getirenler, bunun önüne geçmek için türkiye'deki genel ekonomik seviyeyi yüksek tuttu. nüfusun o kadar yüksek kesimi kendini zenginleşmiş hissetti, "biz bu akp'den memnunuz" dedi ki, ordu bunu göze alamazdı. kendine taraftar bulamazdı.
fetö yardımıyla ordunun altı oyulduktan, akp için bir tehdit olmaktan çıkarıldıktan sonra bu şişirme pembe tabloyu sürdürmeye gerek kalmadı. kriz ve yoksulluk dönemine girdik. zaten o eski dönemin zenginliği, aslında "çivi bile çakmadılar" denilen önceki yönetimlerle edinilmiş varlıkların satışıyla ve talanıyla sağlanıyordu. bir sürdürülebilirliği yoktu.
teknoloji yeni yeni gelişiyordu, daha eğlenceli zamanlar diye olabilir. belki de dünya daha iyi bir yerdi ama o zamanlar da mutsuz olanlar veya üzgün olanlar vardır bence.
Değerlerimiz vardı şimdi tek değerli şey para oldu. insanlar bir arada yaşamayı biliyordu. Komşuluk vardı, mahalle kavramı vardı. Linç yiyeceğim ama Namus kavramı vardı. Şimdi her şey halka arz oldu ve basitleşti. insanlar para kazanmak için ait olmadıkları yerlerde hayat sürmeye mahkum bırakıldı. Modern köleler olduk son 10 yılda.
Teknoloji kendine bağımlı edecek kadar, insanı kitlelerden soyutlayıp sanal dünyalara itecek kadar gelişmiş değildi.
Haliyle insanlar birbiriyle daha fazla vakit geçiriyordu, daha sosyal ve psikolojisi daha düzgün bir haldelerdi. Bu önceki dönemde daha da iyiydi elbetteki.