bugün

bugün.

bayramdan eve dün döndüm. uzun bir yolculuktu, yoruldum ama yol uzun olduğu için değil, hayallerim uzun olduğu için. içimde garip bir his, aklımda çocukluk-gençlik-şimdinin aşkı desem değil, sevgilim desem değil birisi var, bayramdan bayrama gördüğüm ama her görüşümde bir kez daha hayran kaldığım birisi.
hatta bu bayramda göremedim bile onu, belki de bu nedenle çıkaramıyorum aklımdan, bir kere görsem bu kadar düşünmezdim, acaba son hali nasıl diye hayallere dalmazdım. hiç kimse beni onun kadar etkileyemedi, hakkımda bildiklerinin akrabalarım olduğa eminim, tıpkı benim onun hakkında bildiklerim kadar bildikleri.
beni sormuş bu bayram, aslında hep sorar halimi hatırımı, yoruldum demiş dinlenmiş odam da, bir anlam çıkarmamalıyım evet ama düşündükçe neler çıkarıyor insan, çok gülüyorum bu hallerime, kızıyorum da kendime, sanki düşünecek hiçbir şey yokmuş gibi şu salak aşıklar gibi onu düşünüyorum.
aşık mıyım? hayır.
seviyor muyum? öyle büyük bir sevgi değil bu.
neden çıkaramıyorum aklımdan?bilmiyorum.

bunları yazıyorum çünkü paylaşmaya ihtiyacım vardı, yazmak içimi dökmek iyi geliyor, konuşmayı sevmem, yazmak daha iyi. içimi döktüğüm için onu düşünmekten vazgeçebilirim belki.

mutlu bir gün geçirmeniz dileğiyle.
nasılsın, iyiyiz, nasıl iyiyiz, yalancılar her zaman iyidir...

bu gün bir çok sabahlayan istanbul'lu için hayat çok ilginçti. bu gün mü dedim? pardon, bu gece. dün akşam yatağıma uzanmadan önce sokağın karanlığı dikkatimi çekti. gerçekten ilginçti, bizim sokağımız sıradan bir sokak değildi. o kadar çok lamba vardı ve akşam/gündüz farklı yoktu. Her zaman en küçük noktası bile aydınlıktır (şimdi adres veremeyeceğim, kadıköy'ün bir yeri diyeyim size). yatağıma yattım ve güzel bir uyku çektim. sabah ne mi oldu, hiç bir şey! normal bir cuma günü. sıradan, bayramın ertesi günü. hava güzel, kfc'den yemek sipariş edip bir güzel kendimi doyurdum (saat gece 2 gibi yatmıştım, 9'da kalktım, bir yere gitmem gerekti, öğlen 2'de yemeğimi yedim). klasik bir gündü. tatilin tadını çıkarayım dedim, bir kaç bölüm "24" izledim, bir kaç bölüm "my name is earl" izledim, sonra biraz assassin's creed oynadım. haberleri okudum. her şey normaldi. acaba gerçekten her şey ormal miydi? yoksa dün akşam elektiriklerin kesik olması sadece "elektiriklerin kesik" olması mıydı?

bir arkadaş o gece hayatının en korkunç dakikalarını yaşadığını söyledi. ve yanlız o değil, onun gibi onlarca insan. asla umursanmayan bir olay. gündüzcülerin dalga geçtiği bir olay...

--gece--

bu gece, sabah ezanından önce bir çok insanın doğruladığı olaylar bütünlüğü gerçekleşti. önce elektirikler kesilmiş, ardından voltaj gidip gelmeleri yaşanmış. bazı insanların buzdolapları tamamen hasar görmüş, bazı insanların bilgisayarları hakkın rahmetine kavuşmuş. gece aralıklı olarak veya üst üste beyaz ışıklar fırlamış. özellikle yüksek yerlerde oturanlar şehrin bazı kısımlarından çıkan beyaz patlamalara şaşkın şaşkın bakmışlar. bu yetmez gibi patlama sesleri ve her tarafı aydınlatan bir ışık. ardından bir sis, bembeyaz (bazı kişiler turuncu gibi renklerde gördüklerini iddia ediyorlar). ağır bir sis. şimşekler... bazı kişiler sarsıntı dahi hissetmişler. o korku, o telaş. neler olduğu anlaşılamıyor. bu olaylar bu gece istanbul'da yaşandı. bazı kişiler samsum'da da benzer şeyler olduğunu söylüyor, bazı kişiler başka illerde de. buna karşın sabah olunca bu hiç bir gazetede haber olmuyor. haarp'ın sitesindeki oynama göze çarpıyor. normalde inanmazdım, ama bu kadar insan yalan söylüyor olamaz, haarp sitesinde yanlışlık olamaz...

--sabah--

ben ve benim gibi milyonlarca istanbul'lu uyanıyor. kimi işe giderken kimi tatiline devam ediyor. ve ben uyanır uyanmaz bizi yok etmek isteyen bu insanların ürünlerini kullanıyorum. kfc'iden yemek yiyorum, onların dizilerini izleyip onların oyunlarını oynuyorum. peki bizim dizilerimizi mi izlemeliyim. tabii ki hayır. çünkü o dizilerde onların. hayat sonuç olarak devam ediyordu, ama onlar ilk denemelerini yapmışlardı. gönülleri rahattı. bir sonraki evreye geçmek için bekliyorlardı.

nasılsın, iyiyiz, nasıl iyiyiz, medyanın gözümüzü boyadığı kadar iyiyiz...

edit: http://forum.donanimhaber...86272/mpage_2/key_/tm.htm