bugün

önemli bir sorun. çok çok önemli. zira bugünün küçüğü hepinizin bildiği gibi yarının büyüğü.
rap, rock, punk müziğe kendini kaptırmış gençliğin içler acısı acizlikerinden birisidir..
politik oldunuz da ne oldu?* * şeklinde dedelirimiz cevap verebilir bu soruya. onlar bile idrak edebilmiştir sivri politikanın zararlarını. ayrıca politik olanlar politikanın ne demek olduğunu biliyorlar mı? *
1980'lerden önce "olaylara karışmış", şimdi ise vadeli mevduat hesabına faiz işletmek, kıraathaneye uğramak gibi işlerden dünya meselelerine fırsat bulamayanların yanında çok da şaşırtıcı olmayan bir durum. Demek ki neymiş, mesele sadece yaş meselesi değilmiş.
mümkün olabilecek önerme. gerçi tüm genellemeler yanlış olduğu için kesin konuşmamak gerek ama tümevarım yaparsak eğer, ben apolitiğim, ben 85'ten sonra doğdum demek ki var böyle bir şey.

ama bunun kötü bir şey olduğunu iddia etmek de abesle iştigal olacaktır.
bu konu hakkında bir kıssadan hisse 85 ve ötesine...

Yolcular uçağın yanında otobüsten inmişler.. Bavullarını gösteriyorlar.
Bir bakmışlar uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş. içinden kaptan
pilotla, yardımcı pilot inmişler... Yolcular fena halde şaşırmışlar..
Nasıl şaşırmasınlar.. Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç
noktalı bant.. Yardımcı pilotun elinde bir köpek tasması.. Tasmanin ucunda
bir köpek.. Sağa sola çarparak öylece ilerliyorlar uçağa..

Günlerden 1 Nisan değil ama, "Şaka herhalde"
demiş yolcular, doluşmuşlar uçağa..Uçak pistte hızla ilerlemeye
başlamış. Yolcuların gözleri camda. Uçak hızlanmış.. Yolcular
endişelenmeye başlamışlar.. Ucak daha hızlanmış. Pistin sonu hızla
yaklaşmaya başlamış..
Uçak iyice hızlanmış.. Bazı yolcular paniklemiş, dua etmeye
başlamışlar.
Uçak son hıza ulaşmış. Bu arada pistin sonuna da ulaşmış. 100 metre sonra
betonun bitip çimlerin başladığını gören yolcular dehşet içinde çığlığı
basmışlar..
Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar
çekmiş... Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden
kesmiş,havalanmış.
Kaptan pilot arkasına yaslanmış derin bir nefes almış ve yardımcı
pilota dönmüş:
-Biliyor musun? Bir gün çığlık atmakta gecikecekler ve hep birlikte
geberip gideceğiz!..."

Dünyada nice kör yöneticiler var.. Çığlık atmaktan vazgeçmeyin
planlı bir eylemle gerceklestirildigine inandıgım üzücü olay
olay şöyle gelişmiştir;
siz ne yapıcaksınız siyaseti politikayı biz sizi yönetiyoruz siz "x" manken nası frikik vermis "x" oyuncu "y" ile nasıl öpüşmüş onlarla ilgilenin ondan sonra hem bakın sizden öncekiler ilgilendiler de ne oldu yarısı mefta şimdi, siz en iyisi alın bakem televoleleri, ucan kusları ıvırları zıvırları. ondan sonra bu ülkede ac insanların olmasını siz dert etmeyin biz onları hallediyoruz (ölüyo gidiyo onlar) siz bakın onun kotu ne markaymıs bunun kazagı pazardanmıymıs.
siz hic bir seyi merak etmeyin siz takılın ortamlara akın hem bakın amerikalılar esrar iciyo siz de icin uyusturun kendinizi kafa güzel olsun.
siz hic dert etmeyin 80lerden sonraki genclik hatta siz dert etmeyi bırakın düsünmeyin bile gün gecirin dünyada...

mantıgı yavas yavas islenmis sonrada bu genclik ortaya cıkmıstır,yazıktır*
(bkz: tiki)
iddia edebilmek icin dunyadaki tum 85 sonrasi nesille tanisilmasi gereken onerme.
85 doğumlu yazarın iddiası * *
(#113112)de en basit sekliyle anlatılmıs durumdur
başımıza gelen her politikacının bilinçli şekilde devam ettirdiği nasıl oluyorda hepsi bu konuda hemfikir olabiliyor denen aslında cevabı çok basit olan önerme. eğer gençliği bilinçlendirirsen kimden oy toplayacaksın kim her seçimde yardakçılığını yapacak hem gençler düşünürse bir gün başlarına bela da olabilirler idam da kalktı nasıl susturacaklar. bunlara en çok çanak tutanlarda ailelerdir aman yavrum bulaşma aman yavrum karışma diye diye hem politikadan soğutmuşlardır hem de bir takım siyasi görüşlerin oluşmasını engellemişlerdir. elbette gençler eline silah alsınlar diye birşey yoktur fakat en azından karşısındakinin kıyafetiyle, saçıyla, başıyla uğraşmak yerine memleket için hayırlı şeyler düşünsünler. en yararlı kararlar herzaman tartışmayla ortaya çıkar düşüncesini benimsesinler. ama ne yazık ki ülkemizde düşünen adam heykeli deliler hastanesinde durduğu sürece bu ihtimal giderek azalacaktır. * *
80 öncesi doğmuş, darbe görmüş, olaylı bir üniversite geçmişi olmuş * * biri olarak bana göre iyi bir seçim yapmış kişilerdir. bu ülkeyi bölen sağ sol, türk kürt, laik dinci *, haremlik selamlık tartışmalarıdır hep. a politik olduğunuzda tüm bunlara girmeden hareket etmeniz mümkün. takım tutmaktan farkı olmadan yapacağınız siyasi davranış yerine bilmeden oy vermeniz belki şans da olsa doğru yolu bulmamıza sebebiyet verebilir. bu siteden de anlaşılan, insanların bölünmeye sadece bir tarafı tutmaya karşı bir yönelimleri var. hepsini kapsayacak kadar geniş olamıyorlar.*

demekki sorun apolitik olmak değil, politik olmak...demekki sorun atgözlüğünü gözümüzden çıkaramamak...demekki sorun karşı görüşü savunandan nefret etmek...
bulunduğumuz ve yaşadığımız şu türkiye coğrafyasında garipsenmemesi gereken bir durum...asıl sorun ve konuşulması gereken apolitik olmak ya da olmamak değil, herhangi bir görüşe sahip olup ya da olmamasıdır.şu anda çıkın dışarı, 85 ve sonrası diye sınırlamak yanlış olabilir belki ama sorun türkiye ya da dünya gündemi ile ilgili birkaç soru bakalım kaçının görüşü ve mantıklı söyleyecek birkaç şeyi var...neden? çok basit, popüler kültür ile yetişen, okuma alışkanlığı olmayan, hatta bazılarının gazete bile okumadığı, şiddet, kavga ile büyüyen, aile ya da eğitim kurumlarınca kötü eğitilen, sadece nasıl kolay ve daha çok para kazanırım bunun hesabını yapan bir gençlik...bunun sorumluları kim? ebeveynler, eğitimciler, yani suçun bence çok azı onların...
politik olmak bir ise yaramayacak eylemler yapip dayak yemekse,ya da gorus farkliligindan dolayi bir baskasina kafa goz girmekse gayet dogru bir durum.
(bkz: 1980 askeri darbesi)
(bkz: 12 eylul 1980)
siyasallaşmak ile, "başını kuma gömmek" arasındaki farkı görmek gerekir..
"suya sabuna dokunmayan" "inek yese zehirlenir ot gençlik" "neme lazım" cı "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diyen,ulu önder atatürkünkastettiği gençlik olmasa gerek (bkz: bursa nutku)
düşünmeden, yargılamadan, soru sormadan, sadece soluyan,argo konuşan,sex güdülerini ön plana çıkaran,futbol fanatiği, ve tepinen gençlik mi olmalı siyasllaşma korkusundan
zaten başımızdaki ağaların istediği de budur onlara istediklerini mi verelim..istediklerimizimi alalım..sesimizi kısalım mı? yoksa sesimizi duyurasıya kadar çığlık mı atalım..bırakalım deveyi istedikleri gibi gütsünlermi..ayrımına varmak gerekir bunun..
siyasallaşmak için, ortalamanın üzerinde bir zekâ'ya sahip olmak gerekiyordu eskiden.
yeni iki yüzlü düzende, sadece "gerçekten zekîler" ideolojik bir alt yapıya sahip olabiliyorlar.
sonuçta denebilir ki, türkiyedeki apolitizasyon dinamiği siyaseti arka bahçelerden almış; arka odalara hapsetmiştir.
yine de, ideolojik alt yapısı bulunmayan yiyici takımının her zaman bir üsttekilere baskın geldiğini görmek hiç de zor değil.

irade lazım irade.
televizyondaki magazin programlarının,sayılarının unutulduğu bir sürü dizinin,içeriği sadece sex olan kliplerin,ünlülerin hayatlarını haber yapan süper haber programlarının,hiç birşey bilmediği halde herşeyi biliyormuş havasında olan insanların katıldığı evin içi programlarının doğurduğu biricik sonuç.
hayatın sürekli olarak bir dedikodudan,sadece disco müziğinden, futboldan ve de ilginç kadın programlarından oluştuğunu zanneden gençliğin içinde bulunduğu durum.tabii bunda ailenin geçmişte politika yüzünden yaşamış olduğu zorlukların da büyük etkisi vardır.zira her ebeveyn çocuğunu yetiştirirken "bizim çektiklerimizi çekmesin" tavrını sergiler ve de bu 1980 sonrası gençliğe politakının gereksiz zorluklara sebebiyet veren bir durum olduğunun aşılanması sonucunu doğurmuştur.oysa ki esasen apolitik olmak zorluklara zemin hazırlar.bir şekilde gençlerin uyanmasını ve de uynadırılmasını isteten bi durumdur.yoksa yaşamakta olduğumuz toplumda açılmış olan yarık daha da büyüyecek istenmeyen sonuçlar bizim çocuklarımızın başına gelecektir.
ayriyeten Atatürk'ün beslediği damarlarımızdaki asil kana yakışmayan bir tutumdur.
bütün genellemelerin doğru olmadığının kanıtı önermelerden yalnızca birisidir...
hiçde şaşırtıcı olmayan bir rastlantı
Ressam Kenan Bey ve ekibinin ne kadar başarılı olduğunun göstergesidir.
Pop kültürle beyinleri uyutulan,marka sevdası ile heyecanlandırılan,"en çok satan" yayınlarla beslenen gençliğin halidir.
Bu nesil içinde de tabii ki meraklı ve araştıran beyinler vardır,ancak durum genel şekli ile malesef böyledir.
1980 sonrası oluşan ortamda büyüyen ve bu başlığın yazarınında ait olduğu 80 ler kuşağının genel olarak kaçınılmaz sonu. "aman oğlum/kızım siyasetten uzak dur" "siyaset boş iş sen derslerine bak" "bak zamanında uğraşanlar ne oldu" gibi sözlerle büyütülen neslin "ne olacak bu memleketin hali" gibi serzenişte bulunmaya hakkı da yoktur. sebebi de işte açtığımız başlıktır, çünkü bizler maalesef politikadan uzak durmanın iyi birşey olduğunu sanıyoruz hala. politikanın boş adamların sahtekar insanların işi olduğunu sanıyoruz ne yazık ki. sözlükte bile siyasi entryler girmek bir silinme nedeni olabiliyor, korkuyoruz, korkutulmuşuz işte apolitik olmamızın sebebi.
bazıları istediği dünyayı kendi kendine yaratabilen gençlerdir, yönetenler ne kadar dolandırıcı olsada onlar sonuçta insandır ve kendi dünyalarını kendileri yönetebilirler.
70lerde alevi-sünni,80lerde sağ-sol çatışmalarından feyz alan sıkılan yeni neslin fenerbahçe-galatasaray-beşiktaş çatışmasına girişmesi sonucu politikayı ikinci hatta onikinci plana atma durumlarıdır...