tabi ki, "çorba da tuzumuz olsun" diyerek katılacağım kampanya.
unutmadan; bir ülkenin değerleri ile oynanacak veya değiştirilecek ise, yerine koyacağınız değerler ve geçerli argümanları insanlar ile paylaşmanız-tartışmanız lazım.
bir ülke değerlerine inanmayabilirsiniz. aynı şekilde allah a bile inanmayabilirsiniz.
topluma-ülkeye-insanlara aidiyet duygusu taşımayabilirsiniz.
kendiniz tarif eder iken tüm kavramları yok sayabilirsiniz. bu insanların en tabii hakkı.
hatta; yıkmak-değiştirmek de isteyebilirsiniz. bu da insanların en tabii hakkı. tıpkı; yıkmamak için mücadele edenlerin hakkı gibi.
ama,
dürüst olmalı ve tüm samimiyetimiz ile insanlara her şeyi açıklamalı ve kapalı kapılar arkasında konuşma malıyız.
yıkmak veya yok saydığımız değerleri söylemeli,
yerine koyacağımız değerleri insanlar ile paylaşmalıyız.
devletten daha güçlü ve nerede ise muhalefetsiz ve %51 gibi bir tercih sağlamış bir iktidar, yarıdan fazla general hapislerde, tüm sesini çıkaran muhalifler hapiste iken "mırınkırın" ederek karnımızdan konuşmamalıyız.
19 mayıs'ta katılarak destek vereceğim kampanyadır. gönül ister ki hep birlikte 19'unu da recep tayyip erdoğan'a girelim. entrylerin yani. yanlış anlaşılmasın.
mustafa kemal atatürk 19 mayıs 1919'da samsun'a ayak bastı ve cehalete ve gericilere ve kölelere ve efendilere ve çarpık düzene bastı.
altında yatan düşünce güzeldir, yani iyi kalplidir de,
biraz malca değil mi hacı? 21. yy. şekilciliğine, pop kültüre filan girmesek bile yine de olmamış, orjinal değil bir kere, facebook'da vatan kurtarma şeysi modaydı ya, yok "x'i seven 70 zilyon üye bulabilirim" muhabbeti hesabı, ona benzettim.
19 mayıs en sevdiğim bayramlardan biridir, yanlış anlaşılmasın, ama onu ille de sözlükte bir farkındalık yaratarak kutlayacaksak bu kadar basit olmasın, yazalım mesela, sınır koymadan yazalım, fikirlerle, kelimelerle kutlayalım.
türkiye gibi bir ülkenin şanlı geçmişini unutması, varoluşunu borçlu olduğu günleri layıkıyla anmaması bir vatanperver için büyük acı olacaktır. 19 mayıs, 30 ağustos, 29 ekim ve niceleri bizim kim olduğumuzun ve nereden ne şartlar içinden geldiğimizin ipuçları olduğu gibi her birimizin göğsüne takılmış kahramanlık nişanlarıdır.
Milli hafızamız silinirsa varlığımızın da bir anlamı kalmaz. Bu hafıza en etkili şekilde canlandırılmalıdır ve her an canlı tutulmalıdır. Tüm vatandaşlara ve özellikle çocuklar ve biz gençlere vatanın ne demek olduğu öğretilmeli. Elbette ki bu önemli görev stadyumlarda kule kurmak, renkli flamalar sallayıp manasız figürler yapmakla yerine getirilmiş olmaz. 19 mayıs gibi önemli bir günün dakikaları böyle pervasızca boşa harcanamaz. Başka bir şeyler yapılmalı, eskisinden çok daha etkileyici, çok daha görkemli ve anlamlı şeyler...
Bu arada 19 mayıs gibi milli bir bayramın 'entry' gibi yabancı bir kelimeyle yan yana gelmesini yadırgadığımı söylemeliyim. Rumuzuma bakmayın, o bir çocukluk hatası...
bir gün içerisinde çok çok daha fazlasını giren yazarların, yazacaklarını bir köşede biriktirip, 1919 entry girmesini bekledğim kampanyadır. o gün troller sözlüğe alınmasın ki 19 mayıs te kıçı görünen laik kız gibi başlıklar da görmeyelim sol da. zira sen ben destek vericez diye kıçımızdan kan akarken, bunlar 1919 entryle o günü de bize piç ederler.
destklediğim kampanyadır.