19 mayıs 1919 milli uyanış ve milli mücadelenin başladığı gün.
aynı zamanda atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı...
bu milli bayramın bu sene 102. yılındayız. kutlu ve mutlu olsun...
ulu önder atatürk, 19 mayıs 1919 sabahı saat 08.15'te samsun'a ayak bastı...
peki ulu önder ve beraberindekilerin 102 yıl önce bugün ayak bastıkları samsun ve çevresi o gün nasıldı? ne haldeydi?
mustafa kemal ve beraberindekiler, giriştikleri zorlu mücadelenin ilk durağında nasıl bir yere gelmişlerdi???
o yüzden atatürk'ün milli mücadeleyi başlattığı samsun ve çevresinin ne durumda olduğunu bilmek, kutsal milli mücadelemizin ilk adımının ne kadar önemli bir detay olduğunu kavramak açısından iyi olacaktır...
samsun ve çevresi, pontusçuluk faaliyetlerinin ilk görüldüğü yerdir.
yine amerikan koleji bünyesinde rum irfanperver kulübü ve pontus kulübü adlı iki kulüp kurulmuş ayrıca bir de gizli pontus cemiyeti kurularak bu cemiyet ile samsun, merzifon, trabzon, ordu, giresun, gümüşhane ve amasya'da büyük bir teşkilatlanma organize etmişlerdir.
nebyan bölgesinde bulunan 17 rum köyünde toplam 1500-2000 civarı silahlı pontus çetecisi bulunmaktaydı. pontus çetelerinin türk köylerine ilk saldırıları da zaten burada başlamıştır.
19 mayıs 1919'da samsun ve çevresinde irili ufaklı 40'tan fazla pontus çetesi bulunmaktaydı. ayrıca mütareke sonrası bölgede ermeni çeteleri de ortaya çıkmaya başlamış ve ermeni çeteciler, rum çeteleri ile ortak hareket etmeye başlamışlardı.
bu pontus çetelerine dahil olan silahlı milis sayısı 15 binin üzerindeydi... https://galeri.uludagsozluk.com/r/2152776/+
pontusçuluk fikri ve karadeniz'de bir pontus devleti kurma hayaliyle ortaya çıkan bu çeteler, daha 1. dünya savaşı'nın başında faaliyetlerine başlamış, mütareke sonrası ise katliamlarını arttırmıştı.
bölgede bulunan osmanlı birlikleri, pontus çeteleri ile mücadele etmeye çalışıyor, lakin pek başarılı olamıyordu.
buna rağmen ingilizler, türklerin pontus çeteleri ile mücadele etmelerinden ve de teslim edilmesi gereken bazı silahların teslim edilmeyip türk yurtseverler tarafından kaçırılması ve bunların bölgede kurulan türk çetelerine dağıtılmasından şikayetçiydiler.
mustafa kemal paşa işte böyle bir bölgeye 9. ordu müfettişi olarak, ingilizlere yardımcı olmak ve türk çetelerinin pontus çeteleri ile mücadele etmesine engel olmak için nasihat vermek ile görevlendirilmişti...(tabi onun amacı çok farklıydı)
18 mayıs 1919 günü karadeniz'deki fırtına nedeniyle mustafa kemal paşa, sinop'ta karaya çıkıp kara yolu vasıtasıyla samsun'a gelmek istemiş, lakin bölgedeki bu rum çetelerinden dolayı bu fikirden vazgeçilmiştir.
(bkz: 18 mayıs 1919 mustafa kemal in sinop a gelişi/#44721139)
yukarıda da bahsettiğim üzre, ulu önder samsun'a 9. ordu müfettişi olarak atanmıştı.
9. ordu, erzurum, erzincan, sivas, karadeniz ve kafkaslardan sorumluydu, lakin ortada 9. ordu diye bir ordu da kalmamıştı...
ayrıca mustafa kemal'in ayak bastığı samsun merkezinde tam donanımlı bir ingiliz alayı konuşluydu, 17 mayıs günü de buna ilave olarak 200 askerden oluşan bir ingiliz taburu daha samsun'a çıkarılmıştı...
ne acıdır ki bir ulusun kaderinin değişmesinin ilk adımlarına sahne olan bu iskele reji idaresi'ne aittir. 1884 yılından beri çökmüş olan osmanlı'nın gelirlerine el koyan reji idaresine ait olan bu iskele bir ulusun makus kaderini değiştirecek ve iflas etmiş osmanlı'nın küllerinin üzerine yeniden doğacak yeni bir devletin uyanışına sahne oluyordu işte...
işte 19 mayıs 1919 tarihinde mustafa kemal paşa samsun'a ayak bastığında bölgede durum böyleydi...
kemal paşa'nın ayak bastığı samsun'da, devlete ait ayak basacak bir iskele bile yoktu...
asker yoktu...ordu yoktu...
silah, top, tüfek yoktu...
para zaten hiç yoktu...
limanda ingilizler...
dağlarda, ormanlarda pontus ve ermeni çeteleri vardı...
günler sonra 25 mayıs'ta havza'ya giderlerken dağ başında otomobilleri bozulmuş, bütün bu olumsuz şartlara rağmen o; havza istikametine doğru yürüyüşe geçmiş ve şu sözleri mırıldanmıştı;
dağ başını duman almış,
gümüş dere durmaz akar...
güneş ufuktan şimdi doğar,
yürüyelim arkadaşlar...
bu ağaçlar güzel kuşlar,
yürüyelim arkadaşlar...
sevgili türk gençliği şunu bilmelidir ki, bugün sahip olduğunuz şartlar, o gün bir avuç vatanseverin sahip olduğu şartlardan binlerce kat daha fazladır.
sizler her türlü olumsuzluğa rağmen yürümekten vazgeçmeyen, "yürüyelim arkadaşlar" diyen bir liderin geleceği emanet ettiği birer neferlersiniz.
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Yeleleri alevden al bir ata binmiş
Aşıyor yüce dağları, engin denizleri.
Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,
Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri,
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında
Destanlar yaratıyor cihanın görmediği,
Arkasından dağ dağ ordular geliyor
Her askeri Mustafa Kemal gibi.
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere
Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyor zaferden zafere.
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Ölmemiş bir kasım sabahı!
Yine bizimle beraber her yerde,
Yaşıyor dört köşesinde vatanın
Yaşıyor damar damar yüreklerde.
Mustafa Kemal'i düşünüyorum,
Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,
Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum
Uykularıma giriyor her gece.
Ellerinden öpüyorum.
Ümit Yaşar OĞUZCAN
https://galeri.uludagsozluk.com/r/2029225/+
Her bayram bu fotoğrafa bakarak geçirdiğim bayramımız. Sonradan birbirlerine düşman olduklarını bilince içten bir “ Ahh “ çekiyor kişioğlu. Ruhları şad olsun. 19 mayıs, var oluşumuza ket vurmak isteyenlere Türk ulusunun bir kükreyişi. Bu kükreyişi milli bayramlarımızda coşku denen bir şey bırakmayanlara da duyurmak gerek.
23 nisan, 29 ekim ve 30 ağustos ile beraber içimizdeki vatan hainlerini ayıklamamızı sağlayan kutlu gün ve bayramımızdır. burada sene boyunca vatan millet sakarya edebiyatı yapıp en yerli ve en milli biziz diyen sosyal medya çomarlarını bu 3 gün boyunca takip ederseniz aslında nasılda için için vatan hainliği için fırsat kolladıklarını görebilirsiniz.
atatürk öyle büyük bir liderdi ki sadece yaptıkları ile değil bizlere armağan ettiği böylesine kutlu günlerde bile aramızdaki fitnecileri görmemizi, tanımamızı sağlamıştır.
***Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.***
"dahili" dediği kesim bunlar işte. kımıl kımıl ediyorlar hainlik ateşleri ile. harici "bedhah"larla baş edersin kolayca ama bu içimizdekilerle mücadele en zoru.
edit : hainlerin kendilerini bilmeleri sevindirici *
Haçlısı, yobazı, bölücüsü fark etmez, hepsi aynı bokun soyudur, ilker paşamızın anlattığı olayda ve hürriyet ve itilaf fırkasının devamı olan akp başa geçtiğinden beri gördüğümüz üzere düşman önce subaylarımıza saldırır. Sebep? Atamız onu da açıklamış:
Hürriyetin, Bağımsızlığın, Egemenliğin, Cumhuriyetin yılmaz bekçileri olan Türk gençliğine bayram olarak armağan edilen ve Milli Mücadelenin başlangıcı olan bu anlamlı günümüzü Kutlarım.
19 Mayıs, Türk Milleti'nin bağımsızlık ve özgürlük umutlarının inanca dönüştüğü, kurtuluş ateşinin yakıldığı ve aydınlık bir geleceğe olan inancın kuvvetlendiği günün adıdır. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2028999/+