maçın son dakikalarında ertem şener "messieee messieee inanılmaz yok böyle bir gol" diye sayıklarken televizyonu kırıp yenisini alacak parayı babama sunmak istediğim maç. madrid son dakika gol atsaydı, evin çatısına çıkıp "goooool" diye bağıracağım bir maç olacaktı.
barca'nın real madrid'i bir kez daha hüsrana uğrattığı maçtır. artık çaresizlikten allah ne verdiyse vurmaya başladılar. barca karşısına çıkan takımı çaresiz bırakıyor, bu kadar net. hele messi'nin ilk golünde ronaldo'nun arkasından sürüklenişi her şeyi özetlemektedir.
ayrıca bu maç mesut'un öz be öz türk olduğunu göstermiştir.
ertem şener'den öğrendiğimiz çok önemli bilgiler: organik messi, kaybedenler kulübü real, fabregas'ın 4 numaralı forması, hakemin iş hayatı...
maç xavi'nin kaptanlığında başladı, bunun pek çok kişi için bi önemi olmadığını biliyorum, zaten ben benim için önemli olduğunu vurgulamaya çalışıyorum. ne işe yarayacaksa artık. neyse xavi işte oğlum az mı? değil, hem de hiç değil. daha maçın başladığını anlamadan bi baktım taç kullanıyor bizimkiler.* gol olduğunda anladımki gerçekten de başlamış maç. lan o saatte maç mı olur amk. kupa kaldırıyorsun sonra direk sahura. olmaz lan öyle şey. bak elin ingilizlerine yapıyorlar öğlen sıcağında fa cuplarını kurtuluyorlar. neyse maça dönelim. kanal d de tekrarı vardır zaten. bari dublaj yapsalar. ne kötü bi ses sistemiydi lan o öyle. ertem de aklı sıra ispanyollara lafı çaktı ama haberi yok ki mourinho duysa saldıracak ona da pep'in yardımcısına yaptığı gibi. neyse işte. iniesta attı golünü, sevindi falan derken bi bakarız ki ronaldo top ona çarptıktan sonra sağı solu kesiyor, gözü hakemde. oysaki öyle mi olur lan ronaldo gol atınca, adam çapkın çapkın gülüp monitörden kendini keser. 1-1 devam eden maçta bi de ne olsa beğenirsin, messi yine ilk yarının son dakikalarında messiliğini yapmasın mı? adam hep de aynı şeyleri yapmaz ki ama messi'm heyecanını kaçırdın ama artık, yeter lan sesleri arasında düdüğün sesini duymamışım. bittiğini de anlamadım ilk yarının.
sonra daha 3 dakika geçti lan dememe kalmadı ikinci 45 dakika başladı. 2-1 skor ama her an biri gelip atacak da maç uzatmalara gidecek diye bekliyorum tetikte. sanki top benim de akşam ezanı az sonra okunacak ve eve gitmek zorunda kalacam. ne zorum varsa. otur izle işte maçını. yok ama olur mu öyle. olmaz. yedi barcelona ikinci golü. 2-2 oldu maç. tabiki aralarda sürtüşmeler falan. vay amk diyoruz derbi dediğin böyle olur. messi yine sahneye çıkıyor ve organikliğini yapıyor ''durun lan asıl şimdi nasıl karıştırıyorum ortalığı'' dercesine. karışıyorda ortalık hakikaten. marcelo daha 3 saniye önce kenarda çocuklar gibi sevinç gösterileri eşliğinde ısınan fabregas'a dalıyor çifte. daha oooouv demeden yedek kulübesi sahaya dalıyor ve cesc orada unutuluyor. lan adamın akıbetini merak ediyoruz herif orada yok. hakem elinde kırmızı kartıyla halkı selamlıyor. mourinho orada birilerinin burnunu sıkıyor, mesut desen küfrederek sahaya dalıp kırmızısını alıp geri gidiyor. bi arada xavi'yi hakemi ''hadi lan bitir şu maçı artık'' dercesine formasından çekiştirirken gördüm. bikaç saniye sonra da bitiş düdüğü duyuldu zaten. evet şaşırmıştım kanal d o sıralarda bi sorun çıkarmadı ve sesi duyduk. sonra da bildiğin klasik barcelona kutlaması, şirinler modunda halka olurşturup dönmeler falan. böyle de bi maçtı yani. 3 yıl üst üste süper kupayı kazanan barcelona'yla ilk defa bu kupayı barcelona'ya karşı kaybeden real madrid'in maçı. oğlum mourinho daha kaç farklı şekilde yenilmen lazım bilmiyorum ama azcık efendi olmayı dene lan. valla bak. pis pis sırıtışına koduğum.
messi'den c.ronaldo'ya gol atma dersi,
xavi'den alonsa pas verme dersi,
iniesta'dan di maria'ya adam geçme dersi,
pique'den pepe'ye savunma dersi,
guardiola'dan mourinho'ya adamlık ve futbol oynatma dersi.
güzel geçen dersin ardında; suç sizde değil suç barcelona'da suç messi'de diyerek kimin büyük olduğunu bilinen maç.
dün akşam real madrid in yenilgisinin baş sorumlusu jose morinhodur. sonrada takım geliyor zaten . öncelikle de ronaldo. real madrid ne zaman hücum yapsa topu ayaklarına doluyorlar , heycan yapıyorlar bu ilk defa bir el clacsico seyreden beni çok şaşırttı.
ulan koskoca real madrid be bunu da mı görücektik. ama karşı takımın formasını çıkarıp siktirik bi takım forması iydirdiğimizde en az 5 atardı içindeki oyuncular aynı olsa bile , ben bunu bilirim bunu söylerim .
jose ye gelince , takımı dün ne oynadı anlamadım.savunmayı çok ilerde tutmadı , hızlı ataklarla gol buluruz dedi ama salaklık yaptı . ulan sen getafe misin de bunu oynuyorsun .barcelona dan kalite olarak çok üstün olduğun bariz gözler önündeyken korkmanın ne alemi var ki , bak yine yenildiniz.
barcelona savunmasını epey bir dandik buldum desem lütfen kızmayın .böylesine başarılı bir takımın defansı böyle olmamalı . jose nin yerine ben olsaydım şayet , o maçı sike sike alırdım .yan toplar olsun , savunma yerindeyken kalabalık defansın arasına atılan toplar olsun barcelona çok eksik verdi ,hata yaptı sadece 2 gol yesede biraz şanslı olduğu için diğer topları da çıakrdılar , hızlı atakları da zaten kolay çıkarabilme güçleri var isterse dünya gelsin . ama dediğim gibi katı bir hücum yapıp , içeriye top doldurmayla barcayı çükleyebilirdi madrid.burdan yetkililere sesleniyorum , eğer barcayı yenecekseniz katı bir hücum yapacaksınız dayı aralara top , yüksek ortalar vs .
barcelona ya gelince ceza sahası yan çizgisinde pek çok kez topla buluşmalarına rağmen , duran toplarda dahil içeriye yüksek orta yapmamaya gayret gösterdiler hatta villa nın kafasından başka ben yüksek top hatırlamıyorum .kısacası iyi oynamadan maç kazandılar .
olaylara gelince marcelo nun hareketi kesinlikle kasti idi. sanırım ikinci yarı girdi ztaen . jose tarafından görevlendirildiğini düşünüyorum bu olayları çıkartmak için .bari maçı verdik , tadını çıkaramasınlar maçın önüne geçen şeyler olsun .
ek : real madrid öğrenilmiş çaresizlik içinde.baştan kabullenmişler anasını satayım . casillas ın artık el clasicolarda oynamaması gerekiyor . çok duygusal bir tane yiyince artık kolu kalkmıyor garibin. messi ile karşı karşıya kalınca bile hadi çabuk vurda bitsin bu işkence der gibi mimiklere sahip .
mesut özilin türk mü alman mı olayına nokta koyduğu maçtır.
efendim türktür o kalabalığın içinden getirin la onu buraya bakışı tehditi ve küfürleriyle içimizden biridir bir hasandır bir ahmettir bir bendir. şahsen david villa yı saha içinde kovalardım.
şimdi bu maçta şunu bir kez daha gördük ki; ronaldo ile messi kıyaslanamaz. ronaldo maç boyunca alves'i bir kez olsun geçemedi. önünde boşluk olunca iyi koşuyor hakkını yemeyelim. messi çok mu iyi oynadı. tabi ki çok iyi oynamadı. ancak topla çok az buluşmuş olmasına rağmen 2 gol 1 asist ile maçı tamamladı.
ayrıca şu maçta real madrid iyi oynadı ama barça kazandı diyenleri de anlamak mümkün değil. ilk maç bakımında doğru bir yaklaşım ama bu maç için durum öyle değildir. real madrid biraz daha agresifti zaten farkı bu şekilde kapamayı hedefliyor mourinho, ancak pozisyon anlamında her iki takımda birbirine yakındı.maçta fazla pozisyon yoktu.
realin iki golü de karambolden geldi. maç boyunca benim gördüğümü guardiola göremedi de ona yanıyorum. real ne zaman korner kullansa arka direkte bir futbolcu hep boş kalıyordu bu futbolcu genelde benzema oluyordu. benzema biraz daha becerikli olsa en az iki tane daha atardı. ilk maçta alonso nun attığı golde pepe, bu maçta ronaldo nun attığı golde benzema aynı şekilde topla buluştu.
şimdiye kadar ki el-classico larda hakemin gazabına uğrayan madrid ilk defa adam gibi bir hakemle oyununu oynamaya çalıştı. barcelonanın ilk maçtaki şansı yine yanındaydı.
barçanın ilk gölünde o top nasıl oldu da messinin önüne düştü anlamadım. iki maçtada futbol şansı diye tabir ettğimiz şans barçanın yanındaydı.
morinho ve realli oyuncular ellerinden geleni yaptılar ve morinho çıkarabileceği en iyi kadro ve taktikle oynadı ilk yarı barçayı hapsetti kendi sahasına tıpki ilk maçtaki gibi ama olmayınca olmuyor.
burada benzema ya da değinmek istiyorum adam tamam teknik kapasitesi yüksek bir futbolcu ama son vuruşlarda bir güiza dahi değil. sen forvetsin senin en belirgin özelliğin şut yani bitiriciliktir. eğer sende bitiricilik yoksa ve forvetsen futbol da seni bitirir abi.
ronaldo ve messiyi kıyaslamaya gerek dahi duymuyorum çünkü onlar ayrı dünyaların insanı.
futbolu çirkefliğe ve savaşa dönüştüren real madrid'in sağlam bir katalan tokadı yediği maçtır.
madridliler o kadar kinle ve nefretle oynadılar ki hemen her ikili mücadelede barçalı topçuları sakatlamaya çalıştılar. bu sertliğe müsamaha gösteren hakem de maç sonunda oyuncuların ve teknik heyetlerin birbirine girmesine engel olamadı. real teknik direktörü ismi lazım olmayan çirkef yaratığın gerçek yüzünü herkes gördü gece.
ne olursa olsun barcelona futbol oynamaya çalışmış, karşısındaki kin ve husumet çetesine karşı oyunun gereklerini ortaya koymuştur.
futbolda kin ve husumetin spora galabe çalamayacağını dün gece o muhteşem mabette bir defa daha gördük.
hala barcelonanın futbol şansıyla yendiğine inanan insanlar var. * sadece messi'ye bağlayan insanlar var. * hala karşılarında dünyanın gelmiş geçmiş en iyi takımı olduğunu bilmeyenler var. * hala mourinho'yu savunanlar ve hala ronaldo'yla messiyi kıyaslayanlar var. *
sonuna kadar heyecanlı geçmiş, sonundaki kavgayla mesut'un türklüğünü göstermiş maçtır. kulübeden yedi kırmızı kartını daha ne yapsın mangal mı yapsın yeşil çimlerde. son olarak da: ertem şener büyüksün.
(bkz: hormondan eser kalmadı tamamen organik messi)
bol vukuatlı maç. barça'yı takdir ederim, adamlar oynuyorlar ama bu real sempatimize asla ve kat-a bir darbe vurmaz, vurmayacak.*
keyif almazsanız bu analizden para yok ulan, istemiyorum!
şimdi beni bilenler bilir, az buçuk bu boku biliyoruz, delikanlı gibi de ortaya yazarım. iyi de oynadık vakti zamanında. hoş messi gibi elimizde şırınga falan yoktu maçı sken ertem şener efendinin dediği gibi amma en azından üzerimizde çaput bir forma, ayağımızda dandikten bir ayakkabı, ortalarda "kempes ve goooool" diye bağrışırdık, buradan seneyi siz anlayın artık.
şimdi daha ilk maçtan başlayan kısa bir girizgah yapayım; real madrid o maçı çok çok daha iyi oynadı. ve 2 adet tipik barça golü yedi. aslında haketmişti maçı kesinlikle.
neyse gelelim bu maça;
bir kere real fizik olarak daha hazır. ve jose'nin takımları bu konuda her zaman en üst seviyede oldular. tabi barça'nın bu oyunu kısa paslarla nötrleştirip en azgın basan rakibi bile bitirebilen bir kabiliyeti var, bunu tüm kainat biliyor. buraya kadara tamam.
benim anlamadığım, bu jose morinho (adamı seviyorum çok o ayrı) niçin bu kadar gerilimi seven bir adam. yani ben de severim gerilimi, iyidir her zaman. ama kendisi de kenarda gerilim ve takıma da yansıyor. en kolay işleri yapamadılar, yapamıyorlar bu aşırı gerilim yüzünden. ki bana göre golü atmasına rağmen en kötü adam benzema. ve herif o kadar dakika oynadı. sen yapma bunu jose!
sonradan giren higuain de aynı. lan oğlum bir silkelenin? yok amk.
barça klasik, tarz aynı ve mutlaka sonuca gidiyorlar. bunu jose de çok iyi biliyor.
bunun üstesinden gelmek için yapması gerekenin hem gerilim yaratmak hem de anasının nikahı gibi rakibe basıp alan daraltmak ve kapılan toplarla hızlı hücum olduğunu biliyor. uygulattı da her iki maçta. her iki maça göre baktığımda da top şansı %75 gibi barça takımındaydı. gollere bakın anlarsınız.
bakın goller balına demiyorum, oyunun akışı içindeki topun düştüğü veya kaldığı konumlara söylüyorum bunu. hal böyle olunca da affetmiyorlar zaten.
bu da real'de daha büyük gerilim ve baskı yaparak ters tepiyor. 2 maçta da tepti zaten.
o sebeple elleri ayaklarına dolaştı kimsenin beklemediği şekilde. kim ne derse desin bu benzema'nın ve higuan'in sezon içerisinde çok daha bitirici olmaları lazım. yoksa böyle gerilimlerde yine saç baş yolduracak pozisyonlar harcarlar ve geri dönüşü olmaz.
bir not olarak bu kasaplık olayına değineyim; çok normal, bu adamların kapasitesi bu. isim isism söylemeyeceğim. herkes biliyor. ama marcelo olayı abarttı, normalde bu kadar balta biri değil, hatta bu kadar faulde yapmaz, ofansif bir adam.
fakat dikkatimi çeken diğer bir husus ise hakemin de en az 6-7 pozisyonda faul vermemesi gerekirken bedavadan fauller çaldığı. barça lehine tabi.
iyi izlerseniz tekrar anlarsınız. bu hakem yüzünden oldu demek değil, sadece real'in bir ara çok iyi basarken temposunun düşmesine sebep oldu.
neyse gelelim son raddeye ve final yorumuna: bu sene bu real şampiyon olur, jose aptal bir adam hiç değil. oyun içine hamit ve nuri ile hem koşan, hem yapan adamları kattıklarında, ki bence her ikisi de epey forma şansı bulacak, çok daha iyi seviyeye gelecekler. zaten fizik olarak sorun yaşamayan real bu işi bu sene götürecek. hamit ve nuri geldiğinde de büyük ihtimalle alonso/khedira'dan biri, bazen her ikisi kesilir duruma göre. çünkü bu adamlar gerektiğinde topu isabetli ve çabuk aktarma konusunda aksıyorlar kesinlikle. oyun yapma karşılığını bulur ve topu biraz daha fazla dolaştırabilirlerse, ki barça kadar olmasını hiç beklemiyorum, çok daha iyi olacaklar ve bence bu sene ligde her iki el clasico'dan en az 4 puan alacaklar.
budur efenim.
