bugün

gölcük için hayatın durduğu tarih. o geceyi unutmam imkansız. çok şükür ki bizim mahallede kimseye bir şey olmadı değirmendere dibi bi yerde.
Gökyüzünde yıldızların net bir şekilde görüldüğü bir geceydi.
-orda kimse varmııı?
-sesimi duyan kimse varmııı?
Bir daha olmasın...

ne olur olamasın!...
Türklerin yoğun olarak yaşadığı yerde olduğu için bingöl ve Van depreminden daha önemli değildir.

Edit. Türkiye'de gerçekleşmiş bir depremin tarihi.
ailecek kamyonun altına girdiğimizi hatırlıyorum.
görsel

allah rahmet eylesin.
6 yaşındaydım şimdi olduğu gibi izmir de yaşıyorduk yine. Uyandığımda herkes kahvaltı sofrasındaydı ama herkes ağlıyordu. Ne olduğundan en ufak bir fikrim yoktu. Umarım bir daha hiçbir ülkenin vatandaşı böyle acılar yaşamaz.
görsel
Biir daha olmasın diye hep dua ettiğim.
Ben yaşamadım depremi. 'Şans eseri' başka bir şehirdeydim. Ama sabah babamın dehşetli sesini telefona 4 5 metre mesafede olmama rağmen duydum. 8 9 yaşında bir çocuk olarak ilkten kavrayamadım. Ama şehrime döndüğümde sanki başka bir şehirdeydim.

Allah bir daha yaşatmasın.
Henüz 6 yaşındaydım. O geceyi hayal meyal hatırlıyorum. Mahallemizde park vardı. Babam çarşaf falan çıkardı evden. Onların üstünde sabahladık. Evimiz topraktı. Büyük depremde sadece mutfağın duvarı yıkılmıştı. Artçılarla üst kat aşağı indi. Şükür bizim burnumuz kanamadı.

Uzun bir süre üstüme giyecek bir şeyim olmadı. Pijama ile gezdim. Yardım kolilerinden çıkan pembe bir spor ayakkabım vardı. Yaklaşık 15 yaşıma kadar hepsinin bir rüya olduğu ve uyanınca yine o toprak evin içinde olacağımı düşündüm.

Umarım bir daha kimse böyle günler yaşamaz.
babaannemi kaybettiğim, babamın amatör kümede top koştururken sol bacağını kaybettiği o lanet olası deprem. umarım bir daha bu millet böylesini yaşamaz.
Şimdi nasıl uyunur 03.02'den önce?
Bir daha yaşamayalım, bir daha öyle uyanmayalım.
--spoiler--
Sesimi duyan var mı!!!!?
--spoiler--

Yazarken bile tüylerim diken diken oldu. Birçok kişinin en uzun 45 saniyesi idi. Birçok kişi benim jenerasyonum özellikle (82-89) ufacık bir sallantıda ölüm korkusu yaşıyor. Ölene kadar da böyle kalacak gibi...

1999 da yaşanılan marmara depremi.
Benzerinin dahi bir daha yaşanmaması temenni edilen marmara depremi tarihi.
Su an yalova çinarcik tayim garip bi duygu ölenlere rahmet diliyorum.
görsel
Depremin etkisiyle kalplerin titrediği, gece zengin olanın gündüz fakir olduğu, annesi babası eşi ile uyuyanların tek başına uyandığı ya da uyanamadığı bir geceydi.
"sesimi duyan var mı?" diye kulaklarımız da çınlayan ses 17 senedir hiç susmadı.
harabelerin içinden günler sonra çıkan insanların nefes alışlarıyla hıçkırıklara boğulduk hep beraber.
ölenlerin yaslarını tuttuk.
canımız her gün o saatte bir kez daha yandı.
nefes alamadık onlarla beraber.
annesini babasını daha bebekken kaybedenler bugün genç birer delikanlı birer güzel kız oldu.
ömrümüzden geçti!

ne değişti peki?

hiç bir şey.

hala malzemeden çalınan binalar,
deprem yönetmeliğini evirip çevirip bir şekilde onaylatan müteahhitler.
ölüme hazır evler!

yeter!
yitip gidecek her can bizim olacak!
9 yaşındayım deprem olduğunda. annem sıcaktan uyuyamamış, ayak ucunda da kedimiz yatıyormuş. depremden 10 saniye önce fırlamış kedi. annem de kediye bakmak için kalkarken sallanmaya başlamış. ben hissetmedim depremi. ama korkusu hala içimde. annem beni kucaklayıp kapıya götürdü. deprem biter bitmez evden çıktık. elektrik yoktu radyoyu açtık, istanbulda çok hasar yoktu ama başka yerlerde fazlasıyla kayıp olduğunu öğrendik. sabah olunca eve döndük. artçı sarsıntılar devam ediyordu, televizyonu açtık. bana çizgi film açtılar rocko'nun modern yaşamı vardı. yaşım küçük olmasına rağmen bir çok ayrıntıyı dün gibi hatırlıyorum. o günden sonra en ufak sarsıntıyı hissetmeye başladım, yeri geldi deprem oldu diye uykumdan uyandım. herkes çok zorluklar çekti. 17 ağustos hepimizin hayatında bir değişikliğe sebep oldu. kimi en sevdiklerini yitirdi, kiminin içini en sevdiklerini yitirme korkusu kapladı. ama bir görüntü vardı asla gitmiyor gözümün önünden; bir anne çocuğuna sarılmış enkaz altında ikisi de vefat etmişler, her yerleri toz kaplıydı. 17 yıldır gözümün önünde deprem dendiğinde canlanan en net görüntüdür. depremden sonra 1 yıl annemle babamın arasında uyudum. her seferinde ya yine deprem olur da annem bana sarılır ve biz de o şekilde ölür müyüz diye çok korktum.

bir daha tekrarlanmaması tek dileğim ama deprem ülkesinde yaşıyoruz maalesef. depremler tabii ki olacak ama ders alınması lazım, yapılması gerekeni tam yapmak lazım. oradan 3-5 kuruş kar edeceğim diyerek insanların canlarına kastedilmemesi lazım. burası türkiye, o cebini 3-5 kuruş fazla doldurucak diye rüşvet verdiği kişi 1-2 kuruşa inandığı her şeyden vazgeçebiliyor. vicdanını dinlemek yerine insanların çığlıklarını duymayı tercih ediyor. acaba 17 ağustostaki ölümlerin sorumluları gece rahat uyuyabiliyor mudur? ellerindeki kan temizlenmiş midir?

unutmamak gerekir; deprem öldürmez ihmal öldürür!
unutulur mu?
görsel
Hayal meyal hatırlıyorum o geceyi depremi hissettiğim için mi uyanmıştım yoksa babamların sesine mi uyanmıştım hatırlamıyorum. Bir hasar olmamıştı izmirde ama o günden sonra ki görüntüler travma oluşturmaya yetmişti.
Diral dede'nin prova yaptığı rezil bi gün.
12 yaşındaydım. o anda dört kardeş hiçbirimiz uyanmamıştık. ve babamın bizi uyandırışı "deprem oluyor" dediğini biliyorum. babamın tekbir sesleriyle anam en önde bizler ortada babam ise en arkada apartman merdivenlerinden hızlı adımlarla indik ve sokağa çıktık. hamdolsun bize bir şey olmadı.

allah vefat edenlere rahmet eylesin. biz yılda bir hatırlıyoruz belki ama ailesini kaybedenler her gün yaşıyorlar bu acıyı.