17 ağustos 1999

entry900 galeri38
    291.
  1. 11 katlı bir apartmanın en üst katındaydım. suadiye sahil yolunda.
    üzerimi giyinip 2-3 arkadaşımla 11 katı apartopar nasıl indiğimizi hatırlamıyorum. ama son kata geldiğimizde hala sallanıyordu apartman. herkes amma da abarttınız diye bizimle dalga geçmişti. sonra öğrendik ki, apartmanın temelinde bir sorun varmış. ciddi çökme tehlikesi geçirmiş, sarsıntının bu kadar uzun sürmesi de ondanmış. 2-3 gün 5 vakit namazımı galip paşa camiinde kılıp, bağdat caddesinde dolaşarak geçirmiştim.
    4 ...
  2. 292.
  3. ruhumun acıdığını hissettiğim en çok yara veren kara gün. bebeğim seni unutmayacağım demek çok zor.
    9 ...
  4. 293.
  5. hiç unutmuyorum 17 ağustosu lakin depremi yaşadığımdan değil aksine bölgeye uzak yaşıyorum o sıralar ama her insanoğlu gibi içim cız ediyor, uykularım kaçıyor , depremden sonra olanları düşünüyorum ve kendi kendime diyorum ki;
    olm lord lucifer ne günler geçirdi bölge insanları, ne çekecek çileleri varmış, artık o bölgede kimse yaşamak istemez, hele izmite bak yerle bir olmuş virane her yer , şu çocuklara bak benimle yaşıtlar okulda olmaları gerekirken, deprem çadırlarında yaşıyorlar. Allah'ım başka acı gösterme insanlara ve deprem bölgesinde yaşayanları ordan bir an evvel kurtar...

    bu yaşananlardan 6 sene sonra lord lucifer'in temiz yüreğinin sayesinde duaları kabul olur ve depremi yaşayan izmitli bir melekle nişanlanıp üstüne birde tayini izmite çıkmaz mı?

    Allah'ım sen ne büyüksün..
    6 ...
  6. 294.
  7. benim de yaşadığım facia günü.
    depremde ölen insanlara allah'tan rahmet, yakınlarına baş salığı diliyorum. gerçekten kıyametin ufak bir provasıydı..
    7 ...
  8. 295.
  9. ülkemizde yaşanan en büyük felaketin tarihi. yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet geride kalanlar bol sabır, baş sağlığı diliyorum.
    4 ...
  10. 296.
  11. 297.
  12. babamı ilk kez ağlarken gördüğüm gün. çocuk aklım olan biteni tam kavrayamamıştı, lakin çocuk kalbim; çocuk dünyamın en güçlü kahramanını göz yaşları dökerken gördüğü an bir şey fark etti; babam televizyona bakıyordu, televizyonda ise ölüm vardı. demek ki ölüm, göz yaşı demekti...
    33 ...
  13. 298.
  14. dile kolay tam 12 yıl geçti. ve biz hala hazırlıksızız.

    (bkz: hiç birşeyden ders almayan türk milleti)
    8 ...
  15. 299.
  16. 12 yıl sonra hala ders almadığımız felakettir. Biz bu gerçekliğe dikkat çekmek isteyen bir avuç yırtınan azınlık olarak "Sesimizi duyan var mı?" diyeduralım, aradan geçen 12 yılda, sadece depreme hazırlanan (!)istanbul'da okulların yüzde 20'si, hastanelerin ise sadece yüzde 1'i depreme karşı dayanıklı hale getirilmiştir. Yani deprem olması halinde gideceğimiz bir hastanemiz bile olmayabilir. istanbul'daki konutların ise yüzde 10'u, olası bir 7 şiddetindeki depremde tamamen yıkılacak derecede dayanıksız durumdadır. Durum böyle olunca "değişen ne var ki?" demekten kendini alamıyor insan. Ama bildiğim tek bir şey var ki o da şu : "17 Ağustos 1999, 03:02'yi unutma, unutturma"

    Binalar yıkılsa da yeniden yapılıyor ama ya depremin akıllarda bıraktığı izler, hasarlar? Onları nasıl onaracağız? işte buna bir örnek, üşenmeyin okuyun : http://www.ntvmsnbc.com/id/25241816/
    4 ...
  17. 300.
  18. on ikinci yıl dönümü olan felaket.. ben de dahil yaşayanların hafızalarından asla silinmeyecek anlar bırakmıştır geride. ve on binlerce evle birlikte yıkılan hayaller. bu kadar yıl geçmesine karşın ciddi anlamda bir ders çıkarma faaliyetleri başta istanbul olmak üzere komşu illerde maalesef gözlemlenmemiştir. tüm hazırlıklar deprem sonrası içindir. *
    3 ...
  19. 301.
  20. babamı ilk defa ağlarken gördüğüm gündü.

    1 yıl sonra vefat edecek olan dedemle uyuyordum. uyandığımda deprem bitmişti ve dedem ayakta dengesini zar zor sağlar bi haldeydi. annem küçük odada yalnız uyuyan kardeşimin yanına koşmuş, babam da gözü yaşlı biçimde 'oğluum oğluum kalk' diyordu. hiçbir şey anlamamıştım. hem nasıl anlayabilirim. o yaşıma kadar deprem nedir bilmiyordum.

    sonra dışarı çıktık. tüm site sokaktaydı. ağlayanlar, şok olanlar, ayakta duramayanlar.. arabanın radyosunu açtık. bir adam hüzünlü bir sesle bir şeyler anlatıyordu. merkez üssü gölcük diyordu.

    o sırada, biraz sessiz ama çokça yıpranmış bir ses duyduk. yaşlı bir teyzeydi konuşan. babama dönüp: ''oğul benim çocuklarım ve torunlarım izmit'te yaşıyor. acaba ölmüşler midir?..'' dedi ve beni yıkan bir şekilde ağlamaya başladı..

    işte, 17 ağustos'tan aklımda kalan bu sahnedir. harap olmuş bitkin ve yalnız bir teyzenin yakarışları..
    4 ...
  21. 302.
  22. depremle ilk tanıştığım gündür. ankara'da daha o güne kadar depreme dair çok şey duysamda hiç hissetmediğim depremdi. ama o gece hayatımda bir şeyle karşılaştım, deprem, sarsıntı, panik, herkese çok geçmiş olsun...
    3 ...
  23. 303.
  24. doğum günümdü 17 ağustos. iple çekiyorum sabahı, yeni bir yaşa girme mutluluğu ya da eski yaşımdan kurtulma hevesleri. uyku tutmuyor yarı uyanık hayaller kuruyordum. o hayaller içinde yaşadım depremi, hala doğum günümü kutlarken o günden kalma tarifsiz bir duygu, kocaman bir boşluk. ve bu gün yine o günlerden biri...
    3 ...
  25. 304.
  26. 8 yaşında olduğum gündü...

    hayatımda ilk kez deprem kelimesini duyduğum gündü.herkes deprem oluyor diyordu ama ben daha,depremin ne demek olduğunu bilmiyordum.sadece her yerin sallandığını hissediyor,bağırışları duyuyor ve insanların dışarı kaçtığını görüyordum.

    sonra psikloloji kelimesini de ilk kez duymuştum.artık her gece dışarıda yatıyorduk.günler sonra evde yatmaya başlayınca da bütün kapılar aralıklı olarak yatıyorduk.

    ihmalin ne demek olduğunu ve insan canının ne kadar değersiz olduğunu o gün anlamıştım ve maalesef hala bunu görebiliyorum.

    ve son olarak da...japonya'yı ilk kez televizyonlarda duymuştum.17 ağustos depreminden daha şiddetli depremlerin olup,kimsenin ölmediği o ülkeyi....
    6 ...
  27. 305.
  28. izmit bu gece de o soğuk sessizlik içindedir.17 ağustos acı dır, susmaktır.
    6 ...
  29. 306.
  30. kimse hikaye anlatmasın. unutmadık unutmayacaz. neyi unutmadın amına koyim? ne yaptın depremle alakalı o günden sonra. binlerce kişi öldü. bir kişiyi attın içeriye. suçlu olmasına suçluda sanki veli göçer salladı yeri. belediyelerin, ona izin verenlerin hiç suçu yoktu. neyi unutmadın. şunun şurasında daha yakın zamanda kütahya simav'da deprem oldu. hala çadırda kalıyorlar. yüzlerce kişi tek tuvalet kullanıyorlar. neyi unutmadın? neyi unutmadık...

    herşeyi olduğu gibi bunu da unuttuk. sadece boş konuşma üstadı olan türk milleti olarak bunu da unuttuk. başımıza gelmediği için unutmaya da devam edicez. çünkü ölenlerin arkasından mum yakmak herşeyi hallediyor...
    2 ...
  31. 307.
  32. birçok efsaneye konu olmuş deprem. nice canlar yitip gitmiş, nice ocaklar sönmüştü bu deprem ile. yaşananların okunması bile kan dondurur cinsten. peki ya o anı 45 saniye yaşamak?
    3 ...
  33. 308.
  34. an itibariyle 12 yıl geçti.
    gitsin de bir daha gelmesin dediğimiz gün.
    3 ...
  35. 309.
  36. dramdır. ‎8 yaşındaydım, asfaltın üzerine yattığımda beşikteymişim gibi hatırladım bebekliğimi. deprem öldürmez. müteahhitler öldürür. malzemeden çalan usta öldürür. insanı yine insan öldürür. keşke bir daha yaşamayacağıma emin olabilseydim. unutmadık, unutamadık.
    2 ...
  37. 310.
  38. söz uçar yazı kalır ya..

    derince ve değirmendere de 4 gün , sakarya da 3 gün görev yapmış biri olarak; yaşadığı acı ve korkudan akıl sağlığını kaybetmiş onlarca kişi, tarihimizin en acı günlerinden birini yaşamış insanlara karaborsa şeftali satmaya çalışan allahın belası tüccar, annesinin enkaz altında her 12 saatte bir çalar saati çaldırdığına inanan göz yaşları içindeki adam, ve yardım konvoyuna yolu açık tutmak için yolun orta şeridini ellerinde sopalarla fırsatçılardan temizleyen binlerce insan..en hafif görüntüleri yazdım.. zira daha fazlasını yazmak gelmiyor içimden.. kaybettiğimiz vatandaşlarımızın sayısına gelince.. her yıl giderek daha azaldı kayıtlarda..ve 16 bin küsür de sabitlediler..halkın morali bozulmasın diye mi yoksa bir şehir efsanesi haline gelen vergi durumundan mı bilmem.. ama şu bir gerçek ki, olaydan sonraki 5. gün istanbula gelip o zamanlar alibeyköy tarafında plastik poşet yapan bir üretim haneden alıp sakarya ya götürdüğümüz ( özür dileyerek yazıyorum) ceset torbaları bu sabitlenen sayının neredeyse 3 katıydı..

    yakınlarını kaybetmiş bütün herkese bir kez daha başsağlığı dilerim.

    hepsinin mekanı cennet olsun..
    7 ...
  39. 311.
  40. bir daha yaşanmasın dediğimiz gündür.
    2 ...
  41. 312.
  42. 18. 373 insanın yaşamını yitirdiği, 48. 901 kişinin yaralandığı lanet. sallantı sadece 45 saniye sürmüştür. o 45 saniyenin ardından binlerce can gitmiştir bu dünyadan.
    3 ...
  43. 313.
  44. çok yakından hissettiğim deprem.
    merak ediyorum ben bu gece sahura nasıl kalkacağım? karşıda belki onlarca insanın hayatını kendisiyle yıkan apartmanın yerini gördükçe. yerdeki cesetleri hatırladıkça.
    3 ...
  45. 314.
  46. Yazılanlara ek olarak : 12 yıl sonra, birkaç gün önceki tahliyesiyle, artık "özgür bir adam" haline gelen, elini kolunu sallaya sallaya aramızda dolaşan Veli göçer'in yaptığı konutların binlerce insana mezar olduğu büyük depremin tarihidir. Teşekkürler Türk adaleti, sana her zaman güveniyoruz (!)
    3 ...
  47. 315.
  48. gölcükte büyük bir 17 ağustos deprem anıtı dikilse;yıkılan binaların ve hayatını kaybedenlerin fotoğrafları bu anıtta olsa her yıl bu anıta mimarlık ve inşaat mühendisliği öğrencilerini getirseler yaşananlardan ötürü geleceği inşa edecekler ibret alsalar fena olmaz mı.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük